12

2K 29 4
                                    

Rüyamda beyaz elbiseli bir kadın vardı. Yoğun sis yüzünden yüzünü göremiyordum.Ancak kömür kadar siyah saçlarını görebiliyordum.Tabi saçlarının içinde kırmızı bir sıvı vardı ve elbisesine bulaşmıştı.Kan.Kadın elini bana uzattı ve siyah dişleri ile gülümsedi.İlk önce tereddüt ettim ama sonra çok kararlı olmayan adımlarla ona doğru yürüdüm.Bana uzattığı elini tutacakken tiz bir çığlık duydum.Ve sonra herşey karardı.Uyandığımda odamdaydım.Saat dokuzdu.Bugün hafta sonuydu ve yapacak çok işim vardı.İlk işim odamı toplamak.Kitaplarımı seri sırasına göre kitaplığıma yerleştirdim ardından Sheakspere koleksiyonumu çalışma masamın üstüne güzelce dizdim.Bu koleksiyonda bulunan kitaplar benim favorilerim olduğu için hep gözümün önünde olmalarını istiyordum.Odamı güzelce topladıktan sonra Jessica'yı aradım.Ona Mike ile olan randevusun da iyi şanslar diledim.Sonra da telefonu kapattım.Aşağı indim.Kendime mısır gevreği hazırladım.Kahvaltımı yapıp dişlerimi fırçaladım.Msır patlattım ve on ikinci kez izliyeceğim Romeo ve Juliet filmi için Harry'i beklemeye başladım.Saat on buçukta Harry geldi.Hemen kapıyı açtım.Üstünde siyah deri bir ceket vardı.Siyah kıvırcık saçlarını yine taramamıştı.Ve gülümsüyordu.Oldukça mutlu ve huzurlu.''Selam'' dedi ''Selam.'' ''Çok güzel olmuşsun'' Güldüm.Hem de oldukça şiddetli.''Teşekkürler sen de...her zamanki gibisin'' ''Iıı...teşekkürler'' ''İçeri gelmeyecek misin?'' Harry gülümsedi ve içeri girdi.Kapayı kapattı.Ceketini astı ve beni alnımdan öpüp kanepeye geçti.''Bugün ne izliyoruz Bayan Mızmız?'' Yatağı alıp ona fırlattım ve kaşlarımı kaldırarak ''Sence?'' diye sordum.Harry başını arkaya attı ve acı dolu bir ses çıkardı.''Hayır''iye inledi neredeyse ayaklarıma kapanacaktı.''Hiç kaçış şansın yok.'' ''Bella on ikinci oldu hatta daha fazla.'' ''Hayır bir kere tam on ikinci oldu.'' ''Üşenmedin saydın öyle mi?'' Gülümsedim ve çaresizce omuz silktim.''Filmi ben seçeceğim'' dedi ve kanepeden kalktı.O film ararken ben kanepeye oturmuş mısırımı yiyordum bir yandan da kolamla değişik sesler çıkarıyordum.Harry filmi seçti ve oyantıcıya taktı.''Bunu izleyeceğiz.'' ''Konu?'' ''Aksiyon''Mutsuz bir ses çıkardım.Aksiyon filmlerinden nefret ederdim.Çünkü izleyince başım dönüyordu.Ve ben baş dönmesinden de nefret ederdim.Ben neredeyse her şeyden nefret ederdim.Ama neredeyse.Hayatta beraber uyuduğum PonukPon'u bırakmam.Bir de küçükken hayali arkadaşım olan Bay Çamur var.Neden ismi Bay Çamur diye sorarsanız küçükken mahallenin kabadayıları üzerime çamur atmıştı.Sonra da Bay Çamur gelmiş ve benimle konuşmuştu.Ardından en iyi arkadaşım oldu.Beraber Ay'a gidecektik.Ancak on iki yaşında yaşadığım ergenlik tavırlarım nedeniyle onu hayattan bunaltmış olmalıyım ki Mars kraliçesiyle buluşmak için Dünya'dan ayrıldı.Sonra ne aradı ne de mesaj attı.Hala bekliyorum.Ne oldu bu çocuğa?''Hadi Bella film başlıyacak.'' ''Sen izle benim keyfim kaçtı.Nerede telefon?Doktor ile konuşmak istiyorum.'' ''Onunla konuştuğun anda yumurtlayacaksın biliyorum.O zaman zamanda sabit bir nokta yaratmış oluruz.'' Haklıydı.Sırf bu yüzden üç gündür Doktor ile görüşmeme izin yoktu.Ve Harry de dikkatimi dağıtmak için benimle oldukça fazla zaman geçiriyordu.Mızmızlanmalarıma bile katlanıyordu.Filmi başlattı.Film boyunca koyun saydım ve onlarla piknik yaptım.Gerçi koyun saymak benim içi en zor şey!!Hele o on dördüncü yok mu!!!Atlamaya üşendiği için sıra bozuluyor.Yüz koyun tamamlanmadan gidiyor yemek yiyor.Bende onu bir güzel azarlıyorum.Ancak koyun işte.Benim gibi uslu olacak hal, yok ya.Sözümü geri aldım uslu değilim.Koyunlarla işim bittikten sonra keçi ve ineklerle biraz takıldık.Sonra da film bitti.Ortalığı topladıktan sonra ödevlerimizi yapmaya başladık.TARDIS'in sesini duyunca yerimizden kalktık ve salona geldik.Ve işte Doktor geldi!!!Ve ahşap mavi kapı açıldı.Doktor bu sefer papyon ve fes ikilisini tercih etmişti.Papyonlar havalıdır.Fes ve kovboy şapkalarıda dahil.''Merhaba Swanler.Swan bir ve Swan iki.'' dedi ve ikimizinde burunlarını sıktı.Ben güldüm.Ama Harry halinden memnun değildi.''Aç mısın?'' diye sordu.''Balık kroket ve kremaya hayır demem.''  dedi.''Bende isterim.'' Harry kafasını salladı ve mutfağa gitti.Bizde salona geçip Doktor'un en sevdiği sessiz sinemayı izlemeye başladık.Ve bir baktık ki Doktor ekrandan bize dil çıkartıyor.'' Gelmeden önce yaptım.Komik mi?'' ''Doktor....sana bir  şey söylemem gerek.''  Söylemezsem kurtuluş olmayacaktı.Onu kaybedemezdim!Çok bencilim biliyorum.Ama Doktor ölmeyecek.Ölmemeliydi.''Ne var Bells?'' O sırada Harry mutfaktan çıktı ve bana 'yapma' bakışlarını fırlattı.''Bazen senin sadece kulübeli deli bir adam olmadığını düşünüyorum.Doktor bana döndü ve ''Isabella Maria Swan.Ben kesinlikle kulübeli deli bir adamım.'' Gülümsedim ve balık kroketimi kremaya bandırıp yemeye başladım.Harry'nin bakışları hep üzerimdeydi.Ardından TARDIS'e binip.Çikolata adlı bir gezegini ziyaret ettik.Her şey çikolatadan.Uyumak istediğim söyleyip yatağa yattığım zaman yatağı yedim.Doktor da bana kızdı ama o da bitter çikolatalı masayı yedi.Harry tüm gezegeni yemeye kalkışınca oradan ayrılmaya karar verdik.Sonra da Doktor biziz eve ıraktı.Saat çok geçti.Charlie yarın sabah gelecekti.Harry eve giderse ailesinin ona kızacığını bildiği için bizde kaldı.Beraber odama çıktık.Harry bana kitap okudu.Ardından ben uykuya daldım.O da alnıma bir öpücük bırakıp yanımda uyudu.

Uzun bir süreden sonra yeni bölüm geldi.Yazmayalı uzun zaman olmuş.Umarım çikolata gezegenini beğenmişsinizdir.Sizce öyle bir gezegen olsa nasıl olurdu?


ALACAKARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin