Arkadaşlar bildiğiniz üzere Jimin Tıp okuyor, Jungkook da Endüstri Mühendisliği
Üniversitenin ilk günü...
Jimin için ilk gün, sonunda her dersinden zevk alabileceği bölüme ilk adımdı. Çevresi onunla aynı konuyla ilgilenen kişilerle dolu olacaktı. Herkes akademik başarı için hırsla çalışırken bir rekabet ortamı oluşacak, bu Jimin'i hırslandıracaktı. Güzel kampüs ortamında; sevgilisiyle ideal çift olacak, herkesi kıskandıracaktı.
Jungkook için ise, ilk spor kulübüne yazılacak, derslere pek girmeyip kulüp etkinliklerinde takılacaktı. Okuldaki ilk hedefi halısaha ekibini kurmaktı. Hem, sevgilisini her maçına da getirirdi. Sonrasında biricik yurt odalarına döner, fazlalık iki kişiye rağmen dip dibe olurlardı.
İkisi de hayallerine ulaşacaklarını düşünerek okulun büyük kapısından içeri ilk adımlarını attılar, el ele. Yüzlerinde büyük bir gülüşle çevreyi incelediler. İkisi için de hayallerini baltalayacak bir şey olmamıştı. Çevreleri yaşıtları gençlerle kaynıyordu. Herkes ilk gün olmasına rağmen arkadaş grupları oluşturmuştu. Kah bi köşede sigara içiyorlar kah etrafı kesiyorlardı.
Biricik çift ise onları inceleye inceleye okula doğru yürüyorlardı.
"Aman Namjoon'u unutmayalım. Trip atıyor sonra." Jimin sevgilisini uyarsa da aldığı tek şey omuz silkmesi olmuştu.
"Boşver onu lokumum ya, o da bulsun birini gezsin boş boş. İlk günden ders falan da olmaz zaten. Kampüste takılalım biraz, sonra çevreyi gezeriz."
Jimin şokla tembellikte çığır açmış sevgilisine baktı.
"Jungkook saçmalama! Bak zar zor attık kendimizi üniversiteye. İkimiz de onur konuşması yapacağız, tamam mı? Hadi bak, ilk derslerin kitapları bile yanımda. Hatta al sen Fizik kitabını..." Jimin sevgilisinin elini bırakıp büyük sırt çantasından fizik kitabını çıkarttı.
"Jimin bunun tüm üniversitede kullanacağım kitap olduğunu söyle." Kalınlığı bacağını geçen kitabı zorla eline tutuşturdu Jimin.
"Jungkook bu kitap bu dönem bitecek. Sen yarım dönemde bitireceksin. Bak şimdi en başından yanındayım senin, en baştan sıkı tutacağız ipleri. Vallahi küserim bak."
Jimin çalışkandı ve Jungkook'un da çalışkan olmasını istiyordu. O başarı basamaklarını atlarken sevgilisi de yanında olsun, beraber çıksınlar istiyordu. Çok mu şey istiyordu?
"Her sayfadan sonra öpersen çalışırım." Jeon'un oldukça ciddi çıkan sesine karşılık aynı şekilde cevap verdi Jimin.
"Kabul." Sert yüz ifadesiyle el sıkıştıktan sonra ilk normale dönen Jungkook, sevgilisinin öp beni diye bağıran elmacık kemiğine oldukça sulu bir öpücük kondurdu.
"Aşkım o zaman..." Kolundaki saate baktı. "...Seni sınıfına bırakayım. Hocanız girene kadar bekler, gelince de kendi sınıfıma geçerim. Tamam mı?"
Büzdüğü dudağıyla başını yavaş yavaş salladı. Eh, bu poz Jungkook için dayanılmazdı. Üstelik lisedeki gibi gizli saklı öpmesine de gerek yoktu. Hiçbir hoca disipline gönderemezdi onu. Bu yüzden sevgilisini belinden tutup kendine çektiği gibi dudaklarını sert bir şekilde karşısındaki dudağa bastırdı.
"Jungkook ayıp!" Jimin aceleyle sevgilisini itmeye çalışsa da işe yaramadı. Bir yazda glow up geçiren Jeon büyük bir kas yığınına dönüşmüştü.
"Ayıp falan değil gönlümün sultanı. Katırt kuturt yerim seni görürsün ayıbı."
..................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
University Love -Jikook
FanfictionHighcshool Love ve Summer Love'ın devamıdır. Lisedekinden bile daha aşık Jungkook ve gönlünün sultanı Jimin'in üniversite maceralarını içeriyor.