Yıllardan 97, ilkbaharda bir pazartesi günü
Gençliğimi ganimet edinmişim yürüyorum evimin hemen kıyısındaki sahafçıya. Aslında tüm hayatım o sahafçıda geçer. Çocukluğum gibi gençliğimi de kitaplara adadım. Annemle kavga ettiğimde orada kafa dinlerim. Hatta bir keresinde uyuduğum bile olmuştu. Burayı işleten yaşlı bir adam var. Epeyce pamuk pamuk bir adamdır. Hiç evlenmemiş, çoluk çocuğa karışmamış. Bir kadınla büyük bir aşk yaşamış gençken. Kadının vefatından sonra birine aşık olamamış. Duyguları körelmiş hayata karşı. Çocuğu olsa benim gibi bir çocuğunun olmasını istermiş hep. Kendisine yakın görüyormuş beni, gençliğimiz benziyormuş.
Bugün kendime söz vermiştim. Hayatımın dönüm noktası olacaktı bugün. Farklı bir yemek yemek ya da farklı bir tarza bürünmekle olacak iş değil. Hep bir dönüm noktasından bahsederim kendime ama değişen bir şey olmaz. Bugün emindim ama değişecekti bir şeyler.Sahafçının kapısının önündeydim ama benim tonton dedem markete kadar gitmiş, biraz bekletti beni kapıda. Yanımda da bir oğlan vardı, birlikte bekledim. Benim yaşlarımda gibi duruyordu. Hafif kumral teni ve kumral dalgalı saçları vardı. Hayattan bezmiş ve birazdan beni de bezdirecekmiş gibi bakıyordu.
Neyse sonunda benim tonton gelmişti. Bizi yan yana görünce arkadaşım sandı. Yanımda ilk defa birini görünce şaşırdı tonton. Dükkanın kilidini açtı, girdik içeri. İki kitap rafının arasındaki yerime bağdaş kurup oturdum. Yeni çıkanlara göz gezdirdim biraz. Gözlerim tam ağırlaşmıştı ki o gördüğüm oğlanın beni dürtmesiyle uyandım. Biraz bön bön bakmış olabilirim, insan ilişkilerim pek güzel değildir. Yer açtım biraz ona da otursun diye ama yanılmışım. Yanıma oturmak istiyor sandım da aslında elimdeki kitabı merak ediyormuş. Elimdeki kitabı çekip dizlerine yasladı. Henüz okumam bitmedi, dedim. Ses etmedi, cebinden kalemi çıkardı ve kitabın bir köşesine ismini yazıp bana gösterdi. Garip bir tanışma şekliydi açıkçası. "Tae" yazmıştı. Diğer bir köşeye de ben ismimi ekledim. "Jungkook". Şu an ilk defa ismimi öğreniyorsun günlük. Kalemi diğer eline alıp biraz daha inceledi kitaptaki şiirleri. Şiir okumayı seviyor olmalıydı. "Şair mi olmak istiyorsun?" diye yazdım sayfaya. "Humar şairi olacağım," diye yazdı. Humar daha önce duymadığım bir kelimeydi. Ne anlama geldiğini sordum. İçki veya uyku sersemliğine deniyormuş humar. "Neden humar şairi?" diye yazdım. Uyku sersemliğinde yazıyormuş şiirlerini, şiirini yazarken sersemliyormuş. Şiiri okuduğunda içki içmiş gibi bir sersemlik yaratsın istiyormuş. Eklemeyi unuttum günlük. Yaşıtmışız, lise sona gidiyormuş. Aynı okula gidiyormuşuz ama onu daha önce göremedim çünkü hiç dışarı çıkan birisi değilim. Beraber şiirler okuyabileceğimizi yazdı sayfaya. Okul çıkışlarında buraya uğrayacağını ve benimle de karşılaşmak istediğini de yazdı. Kitabın son sayfasında bir şarkı ismi yazdı ve el sallayıp çıktı sahafçıdan.
Kendisini bu şarkı gibi hissediyormuş. Benden yarına kadar kendim için bir şarkı bulmamı istedi. Kendi şiirlerini yazdığı defterin sonuna ekleyecekmişim şarkıyı. Demiştim değil mi? Hayatımda bir şeylerin değişeceğini hissetmiştim. Sonunda doğru hissedebilmişim. Benim tonton da ben çıkmadan önce bir ayraç hediye etti bana. Gençliğinde aşık olduğu kadınla kitap okurken kullandığı bir ayraçmış. Onu da kitabın arasına ekledim. Bu kadar yeterli günlük.Mor ve ötesi- Yalnız Şarkı
Olasılıklar şanslar
Olaylar neden hep senin tersine
Bunu hala sorma
Yanlış yer ve yanlış zaman
Bunlar hep aldatmaca
Bunu artık anla
Belki bir gün güneş doğar
Mezarının üstünden, sen sessizce uyurken
Uyanınca üzülme gerçek bu işteTesadüfen yalnızsın
Henüz yolun başındasın
Tesadüfen yalnızsın
Gerçeklerin farkındasınKelimeler sokaklar ve evler
Ne kadar da boş şeyler
Sen gizlice ağlarken
Biraz umut biraz sevgi
Ne çok şey demek oysa
Senden uzakta
Ama kim bilir belki bir gün
O yaşarken sen ölmezsin acılar akıp gider akıp gider
Uyanınca üzülme gerçek bu işteUyku sersemliği, humar şairine anı fotoğraf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Humar Şairi | taekook
Fanfic"Bir humar şairinin içinde biriken binlerce cümle beni tarumar etti. Şiirlerini okuyanlara içki sersemliği armağan etmek istemişti ama ben aşkımdan sersemdim."