~

661 38 32
                                    

Üst üste yazmak istediğim için yazıyorum. Yoksa başka bir açıklaması asla yok. Canım çok sıkkın ve yazarken rahatlıyorum.

Hyunjin sabahın erken saatlerinde dersinin olmasından nefret ediyordu. Küfür ede ede okula girdi. Önce dersin hangi sınıfta olduğuna baktı daha sonra kafeteryaya yöneldi. Ders sabah olduğu için yemek yemeden çıkmıştı evden. Kendine tost ve meyve suyu alıp sınıfa girdi. Sadece Felix vardı sınıfta. Gülümseyerek yanına oturdu Felix'in.

"Günaydın ask bahçeemmm"

"Günaydın hayatımın anlamıı"

"Daha iyi misin Lix?"

"Çoookk iyiyim Huncin sen iyi misin?"

"Bende çok iyiyim askm"dedi tostundan bir ısırık alarak.

"Yer misin Lix?"

"Yok ask afiyet olsun sana kahvaltı yaptım ben"dedi Felix karnına dokunarak. Hyunjin gülmüş ve başını sallamıştı.

10 dakika sonra yavaş yavaş sınıf doluyordu. Felix ve Hyunjin çok derin bir sohbete dalmışlardı. Gelen Jisung'u fark edemeyecek kadar derin bir sohbetti.

"Ne konuşuyorsunuz bakalım?"

"Aaa Ji hoşgeldin ask"

"Hoşbuldum ask adam"

"Dünü konuşuyorduk Lix ile. Gel sende katıl dedikodu da yapıyoruz"dedi yana kayarak Hyunjin. Jisung bir heyecanla oturdu ve ellerini masaya koyup Felix'e baktı.

"Dinliyorum bebeğim"

Felix Hyunjin ile konuştuğu konuları bir bir Jisung'a da anlatmıştı. Jisung şaşkın bir şekilde dinliyordu Felix'i. Daha sonra Jisung Minho'dan bahsetmeye başlamıştı. Arkadaşlarını pür dikkat dinliyorlardı ikili. Hyunjin hevesle dinlerken Felix ise sürekli tavsiye ve fikir veriyorlardı. Tabi hocanın gelmesi ile her şey bölünmüştü.

~~

Dersin bitmesi ile hemen kendilerini dışarı atmıştı öğrenciler. Hepsi bu dersten nefret ediyordu ama mecburen katlanıyorlardı. Hoca da ayrı takık olduğu için öğrencilere derse mecburen girip dinlemek zorundalardı.

"Hadi Changbin hyungun yanına gidelim"dedi Jisung bitmiş bir şekilde.

"Tamam gidin siz bende lavaboya gidip geliyorum"dedi Hyunjin lavaboya ilerlerken. Diğer ikili başını salladı ve yürümeye başladılar. Hyunjin lavabonun kapısı kapattı. Dersten dolayı biraz başı ağrımıştı. Dün de geç uyuduğu için çok kötü bir haldeydi. Elini lavabonun altına koydu ve yüzüne su vurdu daha sonra lavaboya tutundu ve derin nefes alıp verdi.

Omuzuna dokunan el ile başını kaldırdı ve aynada arkasında bulunan gence baktı.

"İyi misin Hyunjin?"dedi endişeli bir sesle.

"İyiyim Jeong bir sorun yok da ne işin var burada?"

"Bende burada okuyorum Hyun"dedi biraz geri çekilerek. Bir adımcık sadece.

"Gerçekten mi daha önce hiç görmedim seni ama"dedi Hyunjin Jeongin'e dönerek. Jeongin başını sallamıştı.

"Bende seni görmedim hiç. Tesadüfe bak ki lavaboya gelmesem belki his bilmeyecektik. Dün de bahsetmemiştik"dedi gülümseyerek.

"Çok haklısın Jeong. Dalgınlığımıza gelmiş olmalı"dedi Hyunjin içten bir gülümseme ile.

"Neyse ben gideyim Hyunjin dersim başlamak üzere. Görüşürüz Hyun"

"Görüşürüz Jeong"dedi arkasından baktığı çocuğun. Jeongin görüşürüz dediği gibi koşar adımlarla çıkmıştı lavabodan.

Hyunjin yüzünü kuruttuktan sonra o da çıkmış ve dışarı doğru yürümüştü. Arkadaşlarını görünce yanlarına ilerledi ve oturdu.

"Neden geç kaldın karım?"dedi Changbin gülerek.

"Özür dilerim kocam Jeongin'i gördüm de konuşmaya dalmıştık"dedi Changbin'e sarılmaya çalışırken.

"Jeongin de mi burada okuyor?"dedi Felix.

"Hem Jeongin hem de Seungmin burada okuyor sanırım"dedi gülerek kendilerine gelen çocukları göstererek.

"Hey selam"

"Selaamm"dedi Hyunjin.

"Jeongin burada okuduğunu söyledi biz de hemen geldik. Aslında sadece sen varsın sanıyordum ama hepinizin olması çok daha güzel"dedi Changbin'in gözlerine bakarken. Seungmin'in bakışları utandırmıştı Changbin'i.

Diğerleri bu hareketleri karşısında sessizce kıkırdamışlardı. İstemeden de olsa birbirlerine ilgili oldukları belliydi. İlk görüşte aşk işte.

~~

Akşam 10 civarı eve dönmüştü Changbin. Çok yorucu bir gündü onun için. Son senesi olduğu için dersleri daha ağırdı. Derin bir nefes aldı ve odasına yöneldi. Üzerini değişip mutfağa yöneldi. Kendine yiyecek bir şeyler hazırladı ve masaya oturdu. Bir şeylee yerken telefonla uğraşmayı severdi Changbin.

İnstagrama girdi ve mesajlara girdi. İstek kutusuna bir mesaj düşmüştü. Önce bakmadı ama daha sonra merak ettiği için bakmıştı. Bildirim Seungmin'den gelmişti. Hemen kabul etmişti isteği Changbin.

puppymin
Merhaba Changbin
Nasılsın?

domsanbin
İyiyim Seungmin sen nasılsın?

puppymin
İyiyim Changbin
Şey soracaktım sana ya
Ne okuyorsun?
Rezilsin Seungmin|

domsanbin
Konservatuar okuyorum Seung
Ya sen?

puppymin
Diş hekimliği okuyorum bende
Aslında ben ve Jeongin beraber okuyoruz bu bölümü

domsanbin
Çok güzel Seung
Ama zor sanırım biraz

puppymin
Evet çok zor ama kolay kısımları da elbette var
Şey gitmem gerek Changbin
Sonra konuşuruz
Görüşürüz :*

domsanbin
Görüşürüz Seung♡

Sırıtarak telefonu bıraktı Changbin. Kalbi deli gibi atıyordu. Yerinden çıkması an meselesiydi. Derin nefes alıp verdi ve yemeğini bitirdi. Çok yorgun olduğu için hemen odasına çıktı ve uyudu.

~~

Seungmin utandığı için hemen konuşmayı bitirmek istemişti. Changbin'in attığı kalp ile daha da heyecanlanmıştı Seungmin. Ondan hoşlanıyor muydu emin değildi ama olanlar hoşuna gidiyordu. Sırıtarak tavanı izliyordu. Aptal gibi göründüğünün farkındaydı ama elinde değildi. Gözlerini kapattı ve Changbin'i düşünmeye başladı. Düşünceler içinde uykuya dalmıştı zaten.

Aayy changmin olacak gibi yakında ne dersiniz? Aklımda başka bir fic olduğu için bunu hemen bitirmeye çalışıyorum. 5 6 bölüm yazdıktan sonra bitiririm herhalde. Neyse fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. Baayysss.

FAMOUS | CHANLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin