fifth melody

30 9 29
                                    

bugün cumartesiydi ve kaede'den şapkamı alacaktım.

neden bu kadar abartıyorsun alt tarafı bir şapka alacaksın demeyin, çünkü bahsettiğim kişi kaede. çok heyecanlı oluyordum onunla okul dışı görüştüğümde.

üstünde "piano" yazan bir üst giydim ve altıma da siyah kot pantolon giydim. aynama baktım, saçlarım düzgündü.

her zamanki giydiğim ceketimi giydim, kaede'nin kokusu hâlâ duruyordu. yine içime çektim kokusunu, beni mayıştırıyordu.

ayakkabılarımı giydim ve anneme görüşürüz dedikten sonra evden çıktım. kaede'nin evi benim evime uzak değildi ama yürüme mesafesi vardı.

ufaktan evi görüldüğünde biraz hızlı yürümeye başladım. onu görmek, sesini duymak, onu hissetmek istiyordum.

sonunda evinin önündeydim. kapıya yaklaştım ve tam zile basacaktım ki kaede kapıyı açıverdi.

"hoş geldin shuichii! aslında seni evime davet etmek isterdim ama-"

"merhaba, shuichi sen olmalısın. kaede senden çok bahsetti, gözleri falan parlıyordu seni anlatınca."

genç kız bunu söyleyince, utanmıştım. sanırım bu kişi kaede'nin ablasıydı. kaede eliyle ablasını susturdu ve bana döndü.

"ablam yine saçmalıyor shuichi boş ver, ben sana şapkanı getireyim. sen salonda oturabilirsin."

onaylamak için başımı salladım ve
kaede'nin ablası beni salona götürdü. bir koltuğa oturdum.

salonda ilk dikkatimi çeken şey, televizyonun yanındaki kaede'nin küçüklük fotoğrafıydı. çok şirindi, tam yanakları sıkılmalık tarzdan.

diğer şeylere baksam bile yine kendimi o fotoğrafa bakarken buldum. daha bakmaya devam edecektim ki, kaede'nin ablası karşı koltuğa oturdu.

"merhaba shuichi, sana kendimi düzgünce tanıtmak isterim.
ben kaede'nin ablası angie.
kaede beni çok sever."

"tanıştığıma çok memnun oldum,
kaede böyle bir ablaya sahip olduğu için şanslı."

"sağ ol sağ ol. ama bence kaede sana sahip olduğu için çok şanslı.
ilkokuldan beri hiç erkek arkadaşı yoktu, kaede ile ilgili farklı konularda dalga geçiyorlardı.
seninle arkadaş olduğu için çok şanslı."

sonra etrafına bakındı ve bana fısıldadı:

"kaede'den hoşlanıyor musun? aranızı yapabilirim, emin ol bence kaede de senden hoşlanıyor."

angie'nin dedikleriyle yüzüm gerçekten domatese dönmüştü,
özellikle o son cümleyi hayal edince, yüzüm daha da kızardı.

"h-hayır tabii ki de, ben sadece onun arkadaşıyım. hem kardeşiniz de beni öyle görüyordur, bundan eminim. onunla arkadaş olmak çok keyifli."

"eh, sen öyle diyorsan." dedi ve odadan gitti. bu arada kaede nerde kalmıştı? şapkam neredeydi?
bunları düşünürken merdivenden
inme sesleri duydum, kaedeydi büyük ihtimal.

odadan çıkıp merdivenin önünde durduğumda, kaede acele acele aşağı iniyordu, elindeki şapkamla.

"kaede acele yapma, düşeceksin lütfen."

kaede beni gördü ve başıyla onaylayıp yavaş yavaş indi ve yanıma geldi.

"kusura bakmaa, annem birkaç iş yaptırdı. al bakalım şapkanı."

"sorun değil kaede, teşekkür ederim."

şapkamı başıma geçirdim ve kaede'ye "o zaman ben gidiyorum, beni evine aldığın için teşekkür ederim. şapka için de. görüşürüz" dedikten sonra kapıya ilerledim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

piano in my heart || saimatsu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin