13.00

69 8 0
                                    

The Neighbourhood - Flawless

Tek kusurun, kusursuzsun.

Parti günü Zayn'le yaşadıklarımız aklımdaydı tüm hafta boyunca. Hoş, çıkacak gibi değildi de aklımdan. Fazla alkolün vermiş olduğu rahatlıkla mı yoksa söylemek istediğim için mi bilmiyorum ama söylemiştim içimden gelen her şeyi. Alkol belki de bahaneydi. İstemiştim ve söylemiştim. Zayn'den karşılık alacağımı az çok tahmin edebiliyordum ve haklı da çıkmıştım ama haklı çıkmak istemediğim bir konu vardı Zayn'le ilgili. O da onu kaybetmek. Korkuyordum kaybetmekten ve bunu belki de şuan da düşünmek için çok erkendi ama gerçek bir şeyler ilk kez hissederken asla kaybetmek istemiyordum.

Bu bir hafta içerisinde gerçekten hep konuşuyorduk. Bir kez beni eve de bırakmıştı. Onun dışında çıkışlarda birlikte kahve içmeye gidiyorduk. Normalde kahvesini alıp sahil kenarında içmeyi çok sevdiğini söylemişti dün ve sırf benim için  okulun kalabalık kafesinde de tüm hafta boyunca kahve içtiğini söylemişti. Başta bu söylediği hoşuma gitse de sonrasında kızmıştım. Kafe ortamını sevmiyorsa bana söyleyebilirdi ve başka yerde de içebilirdik sonuçta. Arkadaş grubuyla da birlikte bulunmuştuk birkaç kez daha. Bir sevgilinin yaptığı çoğu şeyi yapıyorduk fakat aramızda böyle bir konu hiç geçmemişti. Bende açmak istememiştim kaçar gider diye. Saçma bir korkuydu.

Öncelerden gelen, saçma bir korkuydu.

"Elbette Rosaline'in okulu biter bitmez şirketteki yeri hazır. Değil mi Rosaline?" babamın sesini duymamla birlikte düşüncelerimden sıyrıldım ve kafamı salladım. Chase ve babası gelmişti, akşam yemeği yedikten sonra da salon da oturuyor sohbet ediyorduk. Daha doğrusu babamlar ve Chase'in babası ediyordu. Chase ile aramdaki soğukluk da asla annemin gözünden kaçmamıştı, biliyordum.

"Biraz dışarı çıkıp hava mı alsak?" Chase'in omzuma doğru eğilip kulağıma fısıldamasıyla birlikte kaskatı kesildim ve mavi gözlerimiz çakıştı. Kaşlarım çatıldı. Chase'in gözleri gerçekten çok güzeldi fakat ben mavi gözleri değil de ela gözleri arıyordum her yer de.

Ah, Zayn. Kahretsin ki hep aklımdaydı.

"Sanmıyorum, hava esiyor." kötü bir bahaneydi kesinlikle. Temmuz ayında rüzgar esse ne olurdu sanki, rahatlatırdı tam tersi.

Telefonumun bildirim sesiyle odağımı Chase'den çektim ve telefonumu açtım.

Zayn Malik:

Evinin yakınlarındayım, motorla tur atalım.

Dışarı çık.

Misafirler var, çıkmam imkansız.

Hadi ama, misafirleri mi tercih ediyorsun gerçekten.

Özledim.

Attığı mesaj karşısında gülümsediğimi fark ettiğimde yüz ifademi hemen normale çevirdim ve telefonu cebime atıp anneme "Veronica çağırıyor anne, acilmiş sanırım. Gitmem gerekiyor." dediğimde annem "Bir şey mi olmuş?" dedi ve "Anlatmadı ama ciddi bir şey yoktur, merak etme." dedim ardından Chase'in babasına dönüp "Kusura bakmayın." dedim. "Sorun değil tatlım, bir şey olursa ara bizi." dedi ve salondan çıktığım sırada Chase de arkamdan gelmeye başladı.

LOVE STORY | ZAYN MALİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin