Karius'un yönlendirmeleri ile yürümeye başlamıştık Karius'un durması ile biz de durmuştuk Karius arkasını dönerek
Karius:
— Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz tekrar söylemiyorumKarius'u onayladıktan sonra Karius akreplere de tek atmıştı yuh artık demiştim kesin şampiyon fln tecrübesi gerçi burası ustalık tecrübesi olan bir yerdi ve burası zorlamıştı ustalığın üstünde ne vardı ki acaba ? Karius işini bitirdikten sonra bizim olduğum yere gelerek konuşmaya başladı
Karius:
— Evet Efti hanım buyurunuz.Demiş ve topladığı akrep kuyrukları ve yılan pullarını ikisini de ayrı keselere koymuş şekilde iki kese verdi bana ve elindeki mektubu göstererek konuşmasına devam etti
Karius:
— Evet Efti hanım alabilirsin mektubu ve aça da bilirisin tahmin ettiğin üzere işimiz bittiOnun elindeki mektubu aldıktan sonra mektubu açmıştım benim mektubu açmam ile kağıt parlamış ve zarfın üstünde süre ilerliyordu 1 dakika mı yazıyordu bu imkansız kimse tek başına 1 dakika da bunları yapamaz dı Karius haklıydı herkes bu şekilde yapıyor olmalı dedikten sonra Karius elindeki pusulayı çıkartmış ve kollarını açarak Kai ve bana doğru geliyordu her zamanki enerjik sesiyle
Karius:
—Hade gelin bakalım dost sarılması.Demiş ve ikimize sarıldığı anda yine aynı şekilde ışınlanmış ve köye gelmiştik
Karius:
— Hade kız koş git ver görevi.Ben de dediğini yaparak koşarak seyise görevi vermiştim seyise verdiğim anda keselere bakmış ve eşyaların tam olduğunu görünce yanında diğerlerinden küçük olan atı getirerek bana vermişti
Seyis:
— Al bakalım atın
Eftelya:
— At olduğuna emin misin niye küçük bu
Seyis:
— Sen acemisin ustalaştıktan sonra beğenmezsen gelirsin ama seninle beraber atın da ustalaşacağını unutmaO sözünü bitirdiği anda ben de bana uzatılan atın ipini tutarak Karius ve Kai'nin yanına gelmiştim benim geldiğimi gören Karius kahkalar içerisinde beni karşılarken Kai gülümser şekilde konuşmuştu
Kai:
— Hayırlı olsun ama fazla mutlu değilsin neden ?
Eftelya:
— Çok mu belli oluyor ?Kai sessiz bir şekilde kafasını sallayarak beni onaylamıştı Karius herzamanki gibi araya girerek konuşmaya başladı
Karius:
— Fıstık gibi at neyini beğenmiyorsun anlamıyorum hem de bak seyis kimseye kolay kolay vermez beyaz atDiyip sırıtmıştı belliki anlamışlardı ikisi de o yüzden ben de direk söyledim
Eftelya:
— Bana at diye midilli verdiğinden şüphelenmiyor değilimKarius gülümser bir tavırla konuşmasına devam etti
Karius:
— Üzüldüğün şeye bak en azından sana midilli vermiş bana eşşek vermişti beDiyip gülmüştü ben ona tek kaşımı kaldırarak cevap vermiştim
Eftelya:
— Hadi oradan eşşek vermiş valla arkamdakinin eşeğe benzer yanı yok
Karius:
— Tabiki de şimdi kullanmıyorum ata terfi edeli çok oldu şükür en azından sana at vermiş seyis acemilere cidden at vermez midilli eşşek üstüne binilen ne varsa kakalar onlarda anlık heyecan ile bir şeyin üstüne biniyorum diye bir şey demez sonra kendini geliştirince altındaki midillinin ya da eşşeğin artık her ne ise onun yetersiz olduğunu farkedince seyisten gider at ister seyiste onların artık cidden at sürebileceğini anladığı anda ki onlarada aynı seninkisi gibi küçük bir at verir ilk başta senin gibi ne yapacaklarını düşünürler sonra zamanla alışıp atı ile birlikte gelişince artık ikisi de birbirinin yanından ayrılmaz ne at ayrılır ne de atı alan kişi o yüzden boş yere üzülme hem onun üstünde durabilecek misin bir de o var yani.Demiş gülümsemiş di haklı olabilir zaten seyis de aynı şeyi demişti sen gelişirsen atında gelişir diye ata binmeye çalıştım ata binecekken düştüm ve o sıra Karius gülmüş ve elini uzatarak
Karius:
— Önce binmesini öğrenmeye ne dersin
Demiş ve gülümsemişti onun elini tutarak ayağa kalkmış ve kafamı onaylar manada sallamıştım bir insan nasıl hem sinir bozup hem de mutlu edebilirdi ki Karius böyle olduğu için galiba onun gülmeleri insana batmıyordu merak ettiğim sorumu sorudumEftelya:
— Karius senin tecrüben ne ?Karius dan cevap alıcaktım bu sefer inanıyorum çünkü cidden merak ediyordum Karius derin bir iç çekerek bana bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
AdventureAna karakterimizin gelişip kendini bulma serüvenine tanıklık ediceksiniz bu hikâye de