Yeniden Doğuş

Sahte Canavar

Karius Kai' bin peşine takılan yılan okçuların arasına girmiş ve bir darbesi ile tek atmıştı benim desteklememe bile gerek kalmamıştı

Karius:
— Evet Kai geriye kaç tane kaldı
Kai:
— Bilmiyorum kaç tane leş çıktı?
Karius:
— Gel sayalım ordan da pul toplayalım
Kai:
— Bu cidden iğrenç

Karius gülmüştü bu lafın üzerine ben de onların yanına gittim ve nasıl topladıklarını bakarak ben de toplamaya çalıştım

Karius:
— Kai sen böyle 10 tane toplarsan işimiz bitmez be
Kai:
— Bu kadar topladığımı şükret yamyam gibiler beni görür görmez kovalamaya ve saldırmaya başladılar.
Karius:
— İyisin demi ?
Kai:
— Şükür iyiyim.
Karius:
— Tamam anlaşıldı belliki sizden bir şey olmayacak o zaman çöl kaplumbağasına yakalanmamaya dikkat edin ve beni görebilecek meafede durun peşinizden herhangi bir canavar takılırsa bana doğru koşun ben hemen hallederim okçuları.

Demiş ve atına binip gitmişti Kai ise yere çökmüş çantasından suyunu çıkarıp içmeye başladı

Kai:
— Of aman yandım ya.
Eftelya:
— E tabi gelirsen bedevi gibi böyle olur
Kai:
— Ne alaka bedevi ile daha iyi ya işte
Eftelya:
— Salak onlar beyaz giyiyorlar siyah mı giyiniyorlar.
Kai:
— Of Eftelya ne çok konuşuyorsun sen ya

Demiş yere yatmıştı arkamızdan bir atlı geçmişti e hani insan olmazdı akşam
Arkamı döndüğümde atlının derdi bizimle olmadığı belliydi bizim göz teması bile kurmuyordu onu incelerken Shinjonlu olduğunu farkettim arkasında duran Shinjon bayrağı deseninin den sonra bunu anlamamız uzun sürmemişti
Derdi neydi diye merak ettim ve onun baktığı yöne doğru baktım has.. bu bahsettikleri kablumbağa mı yoksa atlı atına deh diyip gitmişti biz de Karius' a doğru topuklamaya başlamıştık Karius fazlası ile pulu toplamış olmalıydı bizim koştuğumuzu görünce o da bize doğru koşmaya başladı ben konuşmaya girdim

Eftelya:
— Kablumbağa buralarda
Karius:
— Hani nerede peki ?

Demişti arkamıza bakarak biz de arkamıza bakmıştık cidden yoktu peki o gördüğümüz neydi?

Kai:
— Has... ya kandırıldık o gerçek kablumbağa değildi galiba

Karius kahkahasını patlatmıştı ve yere çöküp o da çantasından çıkarıp su içmeye başladı e hakkıydı bu kadar leşten sonra

Eftelya:
— O gerçek kablumbağa değildi derken ne demeye çalışıyorsunuz ?
Kai:
— Bazen insanlar eğlence olsun diye pazardan dönüştürme küreleri alır aklına gelmeyecek saçma sapan yaratıklara dönüşürler ama o dönüştüğü andaki küreyi bulup kırarsan eski hallerine dönerler.
Eftelya:
— Aaa demek o yüzden o adam oraya doğru bakıyordu
Kai:
— Muhtemelen zaten bizimle bir derdi olmadığı malumdu bize doğru düzgün bakma gereksinimi bile duymamıştı.
Eftelya:
— Haklısın e peki nereden anlıyorsun onun insan mı canavar mı olduğunu

Bu sefer Karius cevapladı

Karius:
— Dıştan baktığın zaman ortalarında mor renkli parlayan dönüşüm küresini görürsün o zaman anlarsın gerçek mi sahte mi ?
Eftelya:
— Anladım peki neden böyle bir şey yapma gereği duymuş olabilir
Kai:
— O kadarını ben de bilmiyorum kişisel sorunları olabilir belki gücü yetmemiştir kaçmak için kullanıyor olabilir
Eftalya:
— Anladım
Karius:
— Sizin o atlı dediğiniz adam ağzı siyah bir bez ile kapalı elinde kırmızı uzun parlayan bir mızrağı olan bir Shinjonlu mu ?
Eftelya:
— Evet aynısı tanıyor musun?
Karius:
— Eh biraz o öyle insanları kovalayan bir tip değil eğer benim bahsettiğim kişiyle aynı ise kişisel sorunlar dediğimiz gibi..
Eftelya:
— Anladım...
Karius:
— Neyse hade kalkın düşün peşime şu akreplerin de işini bitirelim sonra kapatalım şu görevi

Hepimiz Karius'u onayladıktan sonra Karius'un yönlendirmeleri ile yürümeye başladık