12'

33.9K 3K 1.9K
                                    

COK ONEMLİ BİR BOLUM TAMAM Mİ yorum yapar misiniz🥺💖

*

Kim ailesi yıllardan beri kimsesiz çocuklar için yaptıkları yardımlarla ve hayır işleriyle tanınırdı. Jeon Jungkook da Kim ailesi için çalışan ailesinin vefatının ardından onların açtığı vakıflardan birinde büyütülmüştü. Ama o, diğer çocuklardan farklıydı.

Kim ailesi ona karşı ayrı bir hassasiyet göstermişti. Jungkook, büyüyene kadar kendini o ailenin bir parçasıymış gibi hissetmişti. Bu his, üniversiteden dönen Kim Taehyung'la ve onun değişen tavırlarıyla etkisini yitirmişti. Jungkook şimdi sadece Kim ailesinin çalışanlarından biriydi. Ama Jungkook sadece çalışanlardan biriyse Kim Taehyung'un onun kapısında ne işi vardı?

Jungkook ekrandaki mesajı okuduktan sonra adeta şoka girmişti. Gözlerini adlandıramağı duygu yüzünden çok sık kırpıyordu. Derin nefesler aldı, içten içe sakinleşmesi gerektiği hususunda kendini uyardı ve adımlarını krem kapıya yöneltti.

Kim Taehyung, Jungkook'un hala açmamasıyla kaşlarını çatmıştı. Bir sorun mu vardı? Kapıya vurmak için yumruk yaptığı elini kaldırdığı sırada kapı açıldı. Kim Taehyung'un çatılan kaşları, karşısında gördüğü gençle birlikte düzeldi.

Jungkook'un üzerini değiştirme fırsatı olmamıştı. Bu sebeple, dizlerinin bir karış üstündeki bacaklarını saran siyah şortu ve yakası geniş beyaz oversize tişörtüyle duruyordu Taehyung'un karşısında.

"Hoş geldiniz, efendim." dedi. Taehyung, duyduğu sesle karşısındaki genç adamı incelemeyi bırakıp onun gözlerine baktı. Jungkook'un yanakları kızarmamıştı ama utandığı belliydi. Onu incelediği için mi utanmıştı? Taehyung, Jungkook'un ev halini beğenmişti ve farkında olmadan incelemişti karşısındaki genç adamı. Onu utandırdığını fark edince... Utanmasının hoşuna gittiğini hissetmişti.

"Hoş buldum, Jeon." Jungkook'un poşete meraklı bakışlar attığını görünce,  "Hasta ziyaretine neyle gelinir bilemediğim için tatlı aldım." diye açıklamada bulundu. Genç adamın hangi tatlıyı sevdiğini bilmediği için birkaç çeşit almıştı.

"Teşekkür ederim efendim, zahmet etmenize gerek yoktu." Sağ elinde poşet vardı, bu yüzden sol eliyle içeriyi işaret etti. Onun bu hareketiyle Taehyung köşede ayakkabılarını ve koyu gri kabanını çıkarıp içeri girdi. Dar koridoru aşıp salona geçtiler.

Jungkook'un salonu çok geniş değildi. Mutfak ve salon birdi. Koyu grinin hakim olduğu mutfak dolaplarının aksine kare salonda krem tonları hakimdi. Yerde krem rengi bir halı vardı. Kahverengi deri kaplı ikili koltuklardan biri ada tezgahın önünde diğeri ise balkon kapısının önündeydi. Girişin tam karşısında iki tane krem rengi deri berjer vardı. Tv ünitesindeki skulentler ve minik aksesuarlar evin havasını iyice açmıştı. Ünitenin yanındaki plaklar ve duvardaki birkaç tabloyla birlikte içerisi insanın içini ısıtıyordu.

Krem berjerlerden birine oturdu Taehyung, Jungkook'un düzenini beğenmişti, odada hoş ve sıcak bir hava vardı. "Evin güzelmiş, Jeon."

Jungkook, Taehyung'un kabanını vestiyere astıktan ve elindeki poşeti ada tezgaha bıraktıktan sonra çıplak ayaklarını zeminde sürüyerek Taehyung'un çaprazındaki ikili koltuğa, beline dikkat etmeye çalışarak, oturdu. Taehyung'un, evini ilgili gözlerle incelemesi onu hem heyecanlandırmış hem de hoşuna gitmişti. "Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim." Hem de çok sevinmişti... Heyecanla birlikte içinde bir yerde hala şaşkınlık kalıntıları vardı. Kim Taehyung onu ziyarete gelmişti! Evet, evet, hani şu sağı solu belli olmayan ve genellikle Jungkook'a sert davranan patronundan bahsediyoruz!

bleak | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin