Bölüm 17 = Bir cinayet daha

1.1K 110 63
                                    

Ballarım çöreklerim, şekerli pankeklerim. Duyuru yapacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz sadece keyifli okumalar dilemek istedim :)

Alex son iki dersi ekip biraz koşu yapmak için spor alanına giderken burnuna tanıdık bir kokunun gelmesiyle olduğu yerde durdu. Burnu ile etrafı kokladıktan sonra kokunun gittiği yöne doğru birkaç adım daha atıp havayı tekrardan kokladı.

Bu parfüm kokusu kesinlikle Max'inkiydi ve onun ders saatinde ormanda ne işi olduğunu merak etti. Gerçi ne işi olursa olsun bu onu ilgilendirmezdi.

Son bir kez daha koşu alanına baktı ve içinden küfretti. Büyük ihtimal buna pişman olacağını bilmesine rağmen yine de kokunun geldiği yöne doğru dönüp havayı koklayarak yürümeye başladı.

Bir kaç dakikalık yürüyüşün ardından Alex kafasında kurduğu binbir senaryo ile karşılaşmayı beklerken Max'i kalın bir ağacın gövdesine yaslanış bir şekilde elinde kitap ile oturmuş okurken gördüğü an Max ona "Kalp atışların neden bu kadar düzensiz?" diye sordu başını kaldırıp Alex'e bakma bile bakmadan.

Alex aklındakilerin hiç birini ona söyleyemeyeceğinden dolayı konuyu değiştirmek için "Senin dersin yokmu?" diye sordu.

"Bugün dersler erken bitti, bende kütüphaneden aldığım bir araştırma kitabını okuyordum" deyip kitabı havaya kaldırıp ona gösterdi.

Alex gözlerini kısarak üstünde KURT ADAMLAR VE TARİHÇELERİ isimli kitaba bakıp "Bunu nasıl aldın?" diye sordu merakla. "O alana senin girmen yasak."

Max bakışları hala kitabın sayfalarındayken "Biliyorum ama kütüphanede Daniel ile karşılaştım ve ondan rica ettim, o da beni kırmadı" dediği an Alex'in içini sebebini bile bilmediği bir öfke sardı.

İşte o an Max bakışlarını ilk defa sayfalardan çekip Alex'in yüzüne çevirdi. Alex'in ansızın hızlanan kalbi Max'i işkillendirdi. Aralarında büyük bir güven sorunu olduğunu biliyordu ama onun Daniel'e birşey yapmayacağını bilecek kadar tanımış olduğunu düşünmüştü ki Alex'in öfke ile hızlanan kalp atışı Max'in yanlış düşündüğünü onaylamıştı.

Alex ona hala güvenmiyordu, özellikle Daniel konusunda da hoşnutsuzdu. Onu anlaya biliyordu. Daniel onun arkadaşıydı ve Max ise bir Vampir...

Max tekrardan kitabına dönerken "Korkma sadece takılıyordum, Sandra'yı gördüm ondan istedim o da kendi adına alıp bana verdi. Yarına kadar okuyup bitirmem gerekiyor ve kütüphane bunun için fazla gürültülüydü" dediğinde Alex'in rahatlarcasına nefes aldığını duyması kalbini kırdı.

Alex yavaş adımlarla onun yanına gidip aynı onun gibi sırtını ağaca yaslayıp yanına oturdu. "Ormanda tek başına olman tehlikeli ama."

Max "Ben istemediğim taktirde kimse beni fark edemez, bana yaklaşıp dokunamazlar bile" derken sesi donuktu.

"Ben seni fark ettim ama."

Max o an merakla yanında oturan Alex'e baktı. "Harbiden sen beni nasıl buldun?"

"Kokundan."

Max hafiften sırıtarak "Bir köpek gibi koklandın yani" dediği an Alex'in bakışları gerildi. Alex o an Max'in bir şeye sinir olduğunu anladı. Normalde Max ona asla bu ses tonuyla ve bu şekilde konuşmazdı, yani en azından şimdiye kadar hiç konuşmamıştı.

"Birşeye mi kızdın?"

Max cevap vermeden başını sadece olumsuz anlamda sallayıp geri elindeki kitabına döndü.

Evet kesinlikle kızmıştı, ama neye?

Alex Max'in incelediği kitabın sayfasına bakıp "Eee araştırman nasıl gidiyor?" diye sordu.

Git Gidebilirsen BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin