Uzun bir aradan sonra geldim gayri. Oy ve yorum 🧡
"Hastahane kokusunu hiç sevmiyorum ya." Göğsümde olan elle oynamayı bırakıp elin sahibine baktım. Jeongin. O da yorgun olduğundan yana kayıp sedyede yer açmış yanıma yatmasında ısrar etmiştim. Sonuçta benim için buradaydı.
Sahi... Neden buradaydı ki?
Aklıma gelen soruyla gözlerimi kıprıştırdım. Jeongin yanımdan hiç gitmemiş ne istersem yapmıştı. Öyle ki ailem beni görmeye geldiğinde kendisinin kalacağını söyleyip ikna bile etmişti. Jeongin. Sen...
Elimi yavaşça kaldırım ve siyah kıvırcık saçını gözünün önünden çektim. Çikolata kokulu bu çocuk beni seviyor olabilir miydi? Yani ama ben Seungmin'i-
Ben. Ben Seungmin'i seviyor muydum ki?
Düşündüğüm şeyler bana ağır gelirken yutkundum ve yavaşça doğruldum. Bu sırada Jeongin'in uyanmamasına dikkat etmiş üstünü de çarşafla örtmüştüm. Ayağa kalktım ve yavaşça yürümeye başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum ama sanırım biraz hava almaya ihtiyacım vardı.
"Hyunjin? Niye ayaktasın sen?"
Sandalyede ki Minho'yu görmemle gülümsedim. Demek gitmemiş burada kalmıştı. En az hasarı yiyen o olduğundan gideceğini düşünmüştüm.
"Biraz hava almak istedim. Sen niye gitmedin?"
"Ailemi niye yalnız bırakmayım?" Kolumun altına girip yürümeme yardım ettiğinde dudaklarımı büzüp öpmeye çalıştım ama saldırımdan kaçınmış yürümeye devam etmişti.
En sonunda getirdiği yere baktım. Terastı burası. Sandalyeler çok geride olduğundan sadece gökyüzü görünüyor sanki yüksek bir yer değilmiş gibi imaj çiziyordu.
Tam Minho'luktu yani.
"Güzel yer bulmuşsun."
Sandalyelerden birini çekip oturdum. Bu sırada o da gülümsemiş yanıma oturmuştu. "Jisung gösterdi aslında. bence de çok güzel."
"Sahi ne oldu anlaşabildiniz mi?"
Minho'nun anlattıklarını gülerek ve üzülerek dinledim. Onun için zor olmuş olmalıydı. Neyse ki Jisung çizdiği imajının aksine nazik düşünmelere sahip biriydi. Görüşürüz diyip gitmişti dediğine göre ancak neden böyle aceleci olduğunu da anlayamamıştım.
Garip.
"İşte öyle. Manyak cidden ya." Böyle demesine rağmen kızgın değildi aksine gülüyordu. Ehehe siz olursunuz olur.
"Bu arada. Sen düşünceli gibisin. Bir şey mi oldu?" Beni tanıyan arkadaşıma baktım gülümseyerek. Çocukluğumuzdan beri bir arada olduğumuzdan olsa gerek tak diye anlıyordu beni. Benim ise onu pek anladığım söylenemezdi. Göstermese de, popüler olsa da içe kapanık biriydi Minho. Herşeyi içinde yaşar belki yıllar sonra haberimiz olurdu tüm olan bitenden.
"Aslında evet. Kafama takılan çok soru var. Mesela... Lino ben sence Seungmin'i seviyor muyum?"
"Sevip sevmediğini bana mı soruyorsun?"
"Ben aptalım hadii aydınlat beni~" açık sözlü oluşuma güldü ve çok ciddiymiş gibi ufuğa baktı. "Bu gerçeği.. kabul edebilecek misin bilmiyorum."
"Siz söyleyin hünkarım. Buyruk sizin-"
"Assssssla sevmiyorsun hatta ondan korkuyorsun. Yaptığı hayır işlerine felan hayransın ama sadece bu kadar. Aşk anlamında bir çekim hissetmeyip belki biraz arkadaşlık hissediyorsun. Ciddiyim okulun başında beri seung seung dize geziniyorsun ancak o gelince o aşk duygusu veremiyorsun etrafa. Sebebini bilmediğim bir şekilde takıntılısın ona."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Charm • hyunin • ⚜️
FanficHyunjin, yıllardır platonik olduğu çocuk için büyücüye gider ancak ters giden bir şeyler vardır. Felix: İşte şimdi bittik. Texting&düzyazı Başlangıç tarihi: 12.10.2022 (Mayıs-Kasım aylarında taslağa çekildi) Bitiş tarihi: 22.04.2024