-.27.-

461 75 92
                                    

Oy ve yorum
•••

işte o an. Herkes şaşkın herkes korku dolu herkes tedirgin. Çünkü cevap belli. Çünkü o sadece bana anlaşma sunmadı.

O herkese anlaşma sunup bekledi. Bizim birbirimize düşüp olay çıkarmamızı istedi.

Veya...

Hiçbirimize zarar gelsin istemedi.

Sahi. Başından beri derdi neydi? Bize gerçekten zarar vermek isteyen biri olsa bunu hızlıca bitirmek istemez miydi? Acı çekmemizi mi istiyordu? Hadi ama. Buradaki herkes, Jisung bile bir noktada ergendi. Herkesin hataları olurdu ki olmuştu da. Önemli olan özürler sunmak ve af dilemekti.

Öyleyse...

Bizimde af dilememiz gerektiği anlamına geliyordu bu. Hepimizi tehdit etmiş hepimizi zora sokmuştu çünkü onun gözünde hepimiz suçluyduk. Birbirimizi koruma imkanı vermişti çünkü bize zarar gelsin de istemiyordu. Korkalım af dileyelim Jisungu teslim edip kurtulalım istiyordu. Diğerleri bu durumdan ne anlamıştı bilmiyordum ama ben bunu çıkarmıştım onca şeyden. Ki yüz ifadeleri de o anlaşmanın sadece bana sunulmadığını gösteriyordu.

"Beni biliyorsunuz zaten. Sevgilinin ve arkadaşlarının zarar görmesini istemiyorsan dedi."

Changbin kendini koltuğa bırakırken Felix dudağını birbirine batırıp onun yanına oturdu ve başını göğsüne koydu. Demek ona da aynı şey denmişti. Chan'a baktım bu sefer. O da mı aynıydı? "Arkadaşların dedi bana. Ki bu aslında ayırt edici bir özellik. Sevdiğim kişinin Seungmin olduğunu bilmiyor yoksa onunla tehdit eder-"

"Buradaki hiç kimse şu yarım saate kadar tam anlamıyla bunu bilmiyordu. O an bunu deseydi aksine tamamen arkadaş grubunuzu kastetmiş olurdu. Sonuçta goygoyunu aranızda yapıyordunuz."

Jisung'un mantıklı açıklamasıyla küçük umut sönüverdi. Yutkunup bu seferde Minho'ya baktım. Kaşları çatılmış bir şekilde bizi izliyordu. Gözlerimiz denk geldiğinde ise tamamen bana döndü. "Sana ne dedi lan?"

"Arkadaşların dedi."

"Jeongin'i saymadı yani. O zaman net aramızdan biri."

"Minho sağol amınakoyayım." Changbin'e güldüm ve bende koltuğa oturdum. Off cidden. Beynimin içine edilmiş gibi hissediyordum.

"Peki ya sana yakışıklı?" Jisung'un sesini duymamla kafamı kaldırıp ona baktım. Elini Minho'nun omzuna koymuş ve dibine girerek söylemişti bunu. "Sana ne dedi? Dur hazırım söyleyebilirsin. Sevdiğin çocuğu korumak ve arkadaşlarını dedi demi? Ah. Öldürmek istediği kişi ben olmasam kendimi düşünebilirdim. Acı verici."

"Öyle bir şey demedi Jisung. Sadece arkadaşların dedi."

O an Jisung'un siyah gözlerinde yıldızları gördüm. Büyükçe gülümsemiş ve şu an bu karmaşa içinde mutlu olmuştu bundan. Elinde olmadan bende gülümsedim. Gerçekten seviyordu. Her ne kadar minho konusunda kendimi kötü hissetsemde onun böyle sevildiğini görmek beni bir nebzede olsa mutlu ediyordu.

"Birini suçlamaktan önce oturup yaklaşan soruna odaklanabilir miyiz? Balo var ve izlediğim filmlere göre kötü adamlar hep böyle ortamlarda bir şeyler yapar."

Love Charm • hyunin • ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin