8. bölüm

209 17 6
                                    

Sabah uyandığımda ilk defa hiç ses yoktu. Normalde bir kişide olsa uyanık olurdu. Dün olanlar aklıma gelince tebessüm etmemek elde değil. Bugün son gün Türkiye'de son günümüz. Dağınık yatağımı topladı. Valizimi akşama doğru toplayacaktım. Dün aldığım bilekliği taktım ve aşağı kata indim. O sırada mutfak kapısı kapalıydı. İçerden ses geliyordu. Kim olabilir ki diye düşünmeye başladım. Sonrasında düşünmeyi bıraktım ve mutfağın kapısını açtım. Gördüğüm manzara ile kapıyı hızlıca kapayıp dışardan kilitledim. İçerdeki tanıdık biri değildi. Kesinlikle tanıdık biri değildi. Hırsız olabilme olasılığı baya yüksekti. Alt kattan camdan bile girebilirdi. Birkaç adım mutfak kapısından uzaklaştım. Hemen yukarı çıktım. Odaları kontrol ettim herkes tamdı. Bu net hırsızdı. Hemen Shoto'nun odasının kapısını çaldım. Adam uyuyordu ama haberi olsun diye tiklattim. Kapıyı açtım ve Shoto'nun yatağının yanına çömeldim.

Onu hafifçe sarsmaya başladım. Bir yandanda ismini sesleniyordum.

Shoto'nun ağzından

Gözlerimi hafifçe araladım. Gözüme çarpan ışık ile gözlerim acıdığı için geri kapamaya çalıştım. Bana dokunan birini hissedince oraya döndüm. Bu yn'ydi
Ama biraz garip bakıyordu sanki kaygılı gibiydi. Hemen yatağımdan doğruldum ve günaydın dedim. Yn'nin alnından öptü. O bana birşey söylemek istiyordu. Ama ne? Ağzını açıp konuşmaya başladı.

Yn: ya Shoto mutfakta hırsız var. Kapıyı kitledim kaçmasın diye. Ama şimdi adama girsem tek başıma olmaz diye seni uyandırdım. Benle gelir misin?

Suratına baktım. Hala aynı ifade vardı.

Shoto:Tabikide gelirim sorman bile saçmalık

Biraz rahatlamış gibiydi. Elini tutarak alt kata indim. Mutfaktan hâlâ ses geliyordu. Yn'yi arkama aldım ve kapının kilidini yavaşça açtım içerde hâlâ ses vardı. Kapıyı tekmeleyerek açtım. İçerde full siyah giyinmiş biri vardı. Yani bizimkilerden biri olamazdı. Tam gücümü kullanıcakken adam camdan koşarak çıktı. Baya hızlı koşuyordu. En sonunda adamı boşverdim. Yeni gelmiş olsa gerek dolapları karıştırmış ama neredeyse hiç birşey almamıştı. Bunu kafaya takmayarak yn ile içeri girdik.

Yn'nin ağzından

Shoto ile mutfağa girdim. Pezevenk baya bir ortalığı dağıtmıştı. Şimdi birde burayı toplaması vardı. Mutfağı hızlıca topladım. Bugün hiç kahvaltı hazırlamakla uğraşmak istemiyorum. Telefonumu açtım ve birkaç birşey sipariş ettim. Sonra yüzümü yıkamadığımı fark ettim. Koşarak banyoya çıktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyindim ve aşağı kata indim. Shoto hala gecelikleydi. Onun yanına kanepeye oturdum. Sonrasında ona yaslanarak telefonumu açtım. Bir eliyle telefona bakıyordu bir eliyle de kafamı seviyordu. En sonunda ahali yavaş yavaş uyanmaya başladı. Kargoda gelince sofrayı kurdum ve bütün sınıf oturup kahvaltı ettik.

Sıkıldığım için Rabia ile bir yere gitmeye karar verdim. Yanına gittim bakugou ile konuşuyordu. Sahi dün çok mutluydu acaba noldu?

Yn: Rabia bir gelsene senle konuşalım

Bakugou: neden Türkçe konuşuyorsun ki ve o benim sevgilim o yüzden benden izin almak zorundasın.

Yn: sende mi Türkçe öğrendin?

Rabia: noldu yn?

Yn: ya senle bir yere gidelim dicektim ama bakugou izin vermiyor anlaşılan.

Rabia bakugou'ya baktı. Sonrasında konuşmaya başladı.

Rabia: sevgilin aşırı güzel bir alana gitmek istiyor gidebilir miyim?

Shoto x YnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin