Gözümü açtığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Sanki yeniden doğmuş gibiydim. Genelde gündüz uyuduğum zaman, zaman kavramını biraz yitirirdim ve bu hoşuma giderdi. Şimdi de öyleydi ama içimin bir yerinde hâlâ bir sıkıntı hissediyordum.
Çok acıkmıştım. Okulda da doğru düzgün bir şey yemediğim için karnımdan garip sesler geliyordu.
Mutfağa gidip bir tost hazırladım. Ocakta olan çayı da ısıtıp bir kupaya doldurduktan sonra, çayla tostu küçük tepsiye koydum. Tepsiyi de elime alıp odama döndüğümde, tepsiyi çalışma masasının üzerine bırakıp telefonu aramaya koyuldum. Nereye koyduğumu hatırlamıyordum. Akıl mı bırakmışlardı bende!
Nihayet telefonu çekmecede bulduğumda çalışma masasının başına geçtim. Telefonun çekmecede ne işi olduğunu ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
Telefonu açtığımda bir sürü mesaj geldiğini gördüm.
Serap'ın perileri'nden 289 yeni mesaj!
Cindrellalar'dan 24 yeni mesaj!
Çingenem'den 2 yeni mesaj!
Yarın okula gidiyor muyuz'dan 17 yeni mesaj!
Azra'dan 7 yeni mesaj!
Şuan hiç birini merak etmiyordum.
Azra en yakın kuzenimdi. Onunda en az Hira'nın haremi kadar bir haremi vardı. İnsanların duygularıyla oynar, kimseyi umursamazdı. Her zaman olduğu gibi yine yeni birine aşık olmuş ve ne yapması gerektiğini bana soruyordu.
Azra: Naber bebiş?
Azra: Bugün neler oldu neler..
Azra: İbo, beden dersinde yere bıraktığım suluğumdan su içti bana bakarak.
Azra: Görmen lazım çok tatlıydı.
Azra: Kevser onun beni sevdiğini söyledi. Sence seviyor mu?
Azra: Sevmese neden suluğumdan su içsin ki?
Azra: Ben aşık olduuuuummmm.
Boş gözlerle bütün yazdıklarını okuduktan sonra boş bir mesaj yazıp attım.
Ben:
Oha! Kesin aşık abi!
Saçma isimli olan gruplara girip, mesajları okumadan çıktım hepsinden.
Mesaj atılmayan gruplardan da çıktım.
Yarın okula gidiyor muyuz'dan ayrıldınız.
Serap'ın perileri'nden ayrıldınız.
Cindrellalar'dan ayrıldınız.
Mal Serap'tan ayrıldınız.
Biz'den ayrıldınız.
Nazlar'dan ayrıldınız.
En sonunda Hira'nın mesajını görünce tekrar tekrar baktım, doğru mu görüyorum diye. Sanki aramızda hiçbir şey olmamış gibi normal mesajlar atıyordu. Acaba rüya mı gördüm diye düşündüm, Hira beni kırmadı mı hiç?
Hayır! Rüya değildi işte!
Çingenem: Şu şahinde bana yazıyor. 'Selam beybi' demiş.
Çingenem: Gel şuna cevap ver ne diyeceğimi bilmiyorum.
Allah'ım kafayı mı yiyorum! O kadar şeyden sonra hâlâ gelmiş şahin diyor! Telefonu sertçe masaya bırakarak yemeğimi yemeye koyuldum.
