"travel"

398 27 58
                                    

Selamm, yeni bir fic ile geri döndüm, şu an tamamı hazır, arada ufak değişiklikler yapabilirim belki ama temelde, toplum baskısına rağmen ayakta kalmaya çalışan iki çifti yazmak istedim. Başarabilecekler mi başaramayacaklar mı göreceğiz. Ağırlıklı olarak Minsung olsa da Hyunlix'in de içinde bolca olduğu bir hikaye oldu.

Umarım seversiniz 🤍
İyi okumalarr

Yorgun adımlarla yürüdü genç adam, bineceği uçağa doğru. Arkasına döndü, son kez baktı terk etmek üzere olduğu şehre. Derin bir nefes aldı.

"Üzülüyor musun buradan ayrıldığına?" dedi arkasından bir ses. Bakışlarını sesin geldiği yere çevirdi Jisung. Kahverengi saçlı, kusursuz yüz hatlarına sahip, muhtemelen kendi yaşlarında bir adam vardı karşısında.

"Hayır, üzülmüyorum." dedi. Karşısındaki adamın konuşmasına izin vermeden bindi uçağa.

Oturması gereken yeri bulup oturdu. Cam kenarı olmasını istemişti ama bileti son anda aldığından orta koltukta yer bulabilmişti.

"Afedersiniz, bir şey sorabilir miyim?" diye sordu aşina olduğu bu ses. Kafasını kaldırdığında az önceki adamı gördü.

"Tabii..." dedi kısaca.

"Cam kenarında oturmak istemiyorum. Yer değiştirmemiz sorun olur mu?" diye sordu.

"Neden?" dedi Jisung. Halbuki cam kenarında oturmayı zaten istiyordu. Orada oturması gereken kişi neden yer değiştirmek isterdi, merak ediyordu.

"Bileti ben almadım. Cam kenarında oturamam. Lütfen." dedi yüzü ciddileşirken.

"Peki bu benim sorunum mu?"

"Sana oturamam diyorum! Orada oturamam. Bu kadar zor olmasa gerek anlamak." dedi sertçe.

"Bu kadar kaba olmanıza gerek yok beyefendi. Geçebilirim." dedi Jisung.

Jisung, cam kenarına geçince, genç adam da orta koltuğa oturdu. Cebinden birkaç ilaç çıkarıp arka arkaya içti.

Jisung sorunun ne olduğunu merak etse de, uğraşmak istemediğinden sormamıştı. Uçak kalkmak üzereydi. Yan koltuktan gelen düzensiz nefes sesleri dikkatini dağıtıyordu.

"İyi misiniz?" diye sordu Jisung.

"Evet." dedi genç adam.

"Hiç iyi görünmüyorsunuz. İsterseniz hostesi çağırayım. Yardımcı olacaklardır."

"Gerek yok." dedi nefes nefese kalan adam.

"Peki... Sakince nefes almayı deneyin o halde."

"Öyle diyince oluyor sanki..."

"Yardımcı olmaya çalışıyorum ama istemiyorsunuz galiba. Pekâlâ..." diyip önüne döndü Jisung.

Uçak kalkıyordu. Jisung, kulaklığını takacak, dünyayla bağlantısını kısa bir süre de olsa koparacak ve rahatlayabilecekti. Tam kulaklığını takmak üzereyken kolunda hissettiği acıyla sağına döndü. Yanındaki adam sertçe tutmuştu kolunu birden bire. Genç adam, zar zor nefes alıyordu. Yardım etmesi gerektiğini düşündü.

"Sakin ol. Derin derin nefes al. Geçecek merak etme. Beşe kadar sayacağım benimle nefes almaya çalış." dedi sakinliğini koruyarak.

"Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Şimdi yavaşça ver. Bir... İki... Üç... Dört... Beş..."

Aynı yöntemi dört kez tekrarlattı Jisung. Genç adam yavaş yavaş normale döndü ve rahatça nefes almaya başladı.

"Teşekkür ederim." dedi yorgun sesiyle.

anlamazdın | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin