Bölüm 8

181 27 16
                                    

Medya beni öldürüyor 😭

______

Kei bir şeylerin ters gittiğini biliyordu.

Yamaguchi'nin evine gelmesinden ve öpüşmelerinin üzerinden iki hafta geçmişti.

Öpücükten sonra işler biraz tuhaf göründü ama Yamaguchi asla şikayet etmedi. Ancak Kei fark etti. Kollarındaki morlukları fark etti, okuldaki konsantrasyon eksikliğini fark etti.

Açıkçası, evinde bir şeyler ters gidiyordu. Kei polisi aramak istedi ama bunu yapamayacak kadar korkmuştu.

Tek yapmak istediği Yamaguchi'yi korumaktı.

~~~

Okuldan sonra Yamaguchi eve yürümek için zaman ayırdı. Oraya gitmek istemiyordu ama her şeyi oradaydı.

Kei'yi düşünmeden edemiyordu.

Ve aslında son iki haftadır cehennemi yaşamasının sebebi Kei'ydi.

Öpüşmelerinden bu yana özgüveni biraz arttı. O gün büyük bir şey olmuştu...

(flash-back)
Yamaguchi "Tsukki, ben seni eve bırakayım" demiş ve hızlıca eşyalarını almıştı. Dışarısı geç olmuştu ve o evde olmak istemiyordu.

Kei, elbette bundan memnundu. Aralarının garipleşmesini istemiyordu, bu öpücük onun için çok şey ifade ediyordu.

Yamaguchi onu hızla evden çıkarmıştı. O cehennem deliğinden çıktığında göğsünden bir taş yuvarlanmış gibi hissetmişti.

O ve Kei sessizce ama birbirlerine yakın yürümüşlerdi. Yamaguchi, Kei'nin sıcaklığını beğenmişti. Diğer insanlar onun soğuk ve duygusuz, kaba ve saldırgan olduğunu söylerler ama Yamaguchi onu sıcak, sevecen biri olarak görmüştü.

Kei onu öptüğünde her an patlayacakmış gibi hissetti. Bu... çok iyi hissettirmişti.

Sevildiğini hissetmişti.

Sonunda Kei'nin evine ulaşmıştılar.

"Bugün mükemmeldi" dedi Kei ve içeri girmeden önce Yamaguchi'nin yanağına hızlı bir öpücük kondurmuştu. Yamaguchi, yanakları alev alev yanarak olduğu yerde donakalmıştı.

Loş sokak ışığında ağaçlar yeşil parlıyormuş gibi görünüyordu, ay parlıyordu. Yamaguchi'nin yanaklarındaki gözyaşlarına mükemmel bir şekilde yansımıştı.

Ne zaman ağlamaya başlamıştı?

Neden ağlamaya başlamıştı?

Sessizce bir banka oturdu ve yukarı baktı. Yıldızlar gökyüzünde parıldıyordu, keşke orada, ayda, tüm endişelerden ve acılardan uzakta olabilseydi.

Dünyadaki herkesten kaçmak istiyordu.

Hafif esen rüzgar saçlarını dalgalandırmıştı. Yıllar sonra ilk defa kazağını ve yaralarla dolu kollarını açığa çıkarmıştı.

Orada, gecenin bir yarısı kimse ona bağırmaz, onu incitmezdi. Kendi dünyasında yapayalnızdı, başka hiçbir şeyin önemi yoktu.

Yavaş ama kararlı adımlarla yakındaki nehre doğru yürümeye başlamıştı, su karanlık ama büyülü görünüyordu. Ayakkabılarını çıkarıp hafifçe titreyerek içeri girmiş ve suyun ayaklarını kaplamasına izin vermişti.

Yamaguchi gözlerini kapatıp, akan suyu, çekirgelerin "oynamasını" dinledi.

Bu mükemmeldi.

Olmak istediği yer burasıydı.

Ama şu anda Kei'nin de ona katılmasına aldırmazdı.

Telefonunun çalmasıyla mutlu anı hızla sona ermişti. Bu eve gitmesi gerektiğinin bir işaretiydi.

O gece, taş soğuk bir banyo zemininde tek başına bırakıldığı için diğer gecelerden daha fazla acı çekti.

Ancak, sonunda yaptı.

Sonunda ailesine eşcinsel olduğunu ve acı çekmesine rağmen mutlu olduğunu söylemişti.
(flash-back)

~~~

O zamandan beri ailesi ona bok gibi davranıyor olsada onun bir planı vardı.

Planı onu, Kei'yi, ve kaçmayı içeriyordu.

______

Beğenileriniz de beni mutlu eder yani ᕦ⁠(⁠ò⁠_⁠ó⁠ˇ⁠)⁠ᕤ
.
.
.
.
.
.
.
.

Kütüphane [The Library | Tsukiyama Tr] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin