⥽4⥼

152 12 32
                                    


''Evet onu düşünüyorum. Ömrüm boyunca da onu düşüneceğim. Biliyor musun Suho üç yıl boyunca onu düşündüm arada aklıma sende geldin ama uzun sürmedi merak etme. Minji... O Misun'a çok benziyor. Minji'ye baktıkça onu hatırlıyorum. Fiziksel özellikleri benziyor fakat kaderlerinin benzemesine izin vermeyeceğim. Anlayacağın Lee Suho Misun'a yaptıklarını Minji'ye yapmana müsade etmeyeceğim. Ayrıca beni her gittiğim yerde takip etmeyi bırak. Zira beni istesen de taciz edemezsin''

''Seojun üç yıl saklandın şimdide her şeyi unutmuşken tekrardan gelmen ve bunları üç yıl sonra yüzüme vurman... Ne kadar mantıklı?''

Kafasını yan tarafına çevirip kahkaha attı Seojun. 

''Peki senin benim ondan hoşlandığım halde ona sahip olmak istemen, taciz edip ölmesini sağlaman ne kadar mantıklı?''

Cevap vermedi Suho. Çünkü ne derse desin Seojun konuyu aynı yere getiriyordu.

''Sen söylemeden ben cevaplayayım istersen. HİÇ. Sevgilimi tek kullanımlık atık gibi kullanıp atman hiç mantıklı değil Lee.''

Seojun Suho'ya kızgın olduğunda genellikle soy ismini kullanırdı. Her ne kadar Suho bundan hoşlanmasa da.

FLASHBACK

''Neden geldin? Çok eğleniyordunuz Soojinle''~Seojun

''Sen olmadan zevk almıyorum''~Suho

''Onu Soojin de bizimle oynasın demenden önce düşünecektin. Arkadaşının yanına git!''~Seojun

''Seojun ben seninle oynamak istiyorum.''~Suho

''O zaman Soojin'i sahamızdan kov. Benimle oynamak istediğini söyle. Sonuçta onu başımıza kakalayan sensin değil mi?''~Seojun

''Ben... Ben onun kovamam. Onun annesi bana çok iyi davranıyor. Kendisi de öyle. Lütfen benden onu kovmamı bekleme.''~Suho

''Ne yani ben sana kötü mü davranıyorum Lee?''~Seojun

''Bana Lee deme babamın bana verdiği soy ismimi sevmiyorum.''~Suho

''Demek sevmiyorsun. O zaman beni her sinirlendirdiğinde sana Lee diyeceğim. Şimdi o kızın yanına ikile bücür''~Seojun

GÜNÜMÜZ

Minji geleli bir hafta olmuştu. Suho kendini affettirmek için Minji'ye fazlasıyla iyi davranıyordu. Bu Minji'nin hoşuna gidiyordu. Fakat Kyung hakkında aynı şeyleri söyleyemeyiz.

''Hey! Lee Suho!''

''Oh selam Minji. Bir sorun mu var?''

''Ah hayır. Sadece bu akşam boş musun diye soracaktım.''

''Hayır boş değil. Bütün gün benimle olacak''

Arkadan yavaşça yaklaşan Ju Kyung'a doğru başlarını çevirdiler.

''Değil mi sevgilim?''

''Değil Kyung! Bu akşam boşum Minji istediğin şeyi yapabiliriz.''

''O zaman süper. Ben akşam sana haber veririm. Akşam görüşürüz.''

Okula doğru yürümeye başladı Minji.

''Şu sürtük kardeşim ayağına geldim deyip sevgilisi olan erkeklere mi yavşıyor? Ah cidden Misun'un kardeşinden de bunu beklerdim zaten''

''Misun'u tanımıyorsun onun hakkında böyle konuşmak sana düşmez.''

''Sana iftira atmış işte kesin Misun'da onun gibi sürtüktü. Demek her gün başka bir erkeğin altında yatıp sonra taciz etti yalanı atıyor. Vay be.''

''Lim Ju Kyung. Bana bir daha sevgilim demek istiyorsan o sesini kes ve bir daha Misun hakkında böyle şeyler söyleme.''

Dedi ve kıskanç sevgilisini gerisinde bırakarak okula yöneldi.

.................................................................................................................................

''Senin yerinde olsam Suho'ya yaklaşmazdım bile.''

''Han Seojun kız kardeşimin sevgilisi olman benim hayatıma karışma hakkını vermez. Bu konu seni ne ilgilendirir?''

''Sadece uyarıyorum seni Kim. Onun hakkında bilmediğin çok şey var.''

''Ne mesela?''

''Akşam randevunuzda kendisine sorarsın. Kendine dikkat et Minji. Bir daha vicdan azabı çekmek istemiyorum.''

''Seri bir katille veya bir tacizciyle randevuya çıkmıyorum Seojun.''

''Bu kadar emin olma neyse size iyi eğlenceler.''

Minji'nin kafasındaki tonlarca soru işaretine bir yenisi daha eklendi. Akşam Suho'ya soracaktı. Kız kardeşiyle ilgili bir şey olduğunu tahmin ediyordu. Belki de emindi.

.............................................................................................................................................

SAAT 20.00:

''Selam!''

''Selam Minji. Nereye gidiyoruz?''

''Yeni açılan restaurant çok lezzetli tteokbokki yapıyormuş. İstersen bir deneyelim.''

''Olur. Atla hadi''

................................................................................................................................................

RESTAURANTTA:

''Suho sana bir şey sorabilir miyim?''

''Tabi ki sorabilirsin. Yoksa kötü bir şey mi oldu?''
''Hayır sadece merak ettiğim bir şey var. Seojun bugün bana seninle takılmamamı söyledi. Ve bana söylemen gereken bir şey olduğunu. Lütfen benden bir şey gizleme Suho. Yoksa Minsu'yla ilgili bir şey mi?''

Suho düşünceli bir bakış attı. Seojun'a kızgındı çünkü olan şeyleri Minji'den saklamak istiyordu.

''Hayır Minsu'yla alakalı bir şey yok. Benim sana söylemek istediğim...''

''Ne oldu neden sustun?''

''Minji ben aslında...''

Konuşmasının devamını getiremiyordu çünkü Minji'nin vereceği tepkiden korkuyordu.

''Suho hadi ama beni çatlatacak mısın meraktan?''

''Minji ben senden hoşlanıyorum...''


Beklettiğim için üzgünüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beklettiğim için üzgünüm. Bölüm umarım hoşunuza gitmiştir. Kendinize iyi bakın <3

.

.

.

.

.

tteokbokki<3


Revence of Suicide | Suho x SeojunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin