⥽5⥼

152 12 31
                                    

''Ne?!''

Suho aşık değildi sadece Minsu olayını bilmesini istemiyordu. Eğer Minji'de ona karşı bir nefret beslerse Suho tamamen çökerdi.

Artık ikisi de tamamen sarhoştu tıpkı o geceki gibi. İstemeden de olsa birlikte oldular. Minji eğer kardeşinin katiliyle yattığını bilseydi kendinden nefret ederdi ama son pişmanlık neye yarar. Sabah gözlerini açtığında tıpkı uyanıkken de olduğu gibi masum duran, gözlerini huzurla kapatmış pürüzsüz bir suratla karşılaştı. Bu yüz Suho'dan başkasının olamazdı. Bir sanatçının yıllarını vererek yaptığı bir eseri izler gibi izliyordu Minji Suho'yu. Alarm gibi çalan kapı yüzünden uyandı Suho. Alacaklı gibi çalan kapı eğer açılmasaydı büyük ihtimalle kırılacaktı. Üzerine bir tişört geçirip kapıya bakmaya gitti. Karşısında dün gece aldattığı eski sevgilisini görmeyi beklemiyordu.

''Neden telefonlarımı açmadın?''

''Aradığını görmemişim.''

''Görmedin mi? Bence bilerek bakmadın. Dün gece iyice eğlenmişsindir umarım.''

''Neyden bahsediyorsun?''

Kapıyı sonuna kadar açıp içeri girdi Kyung ve yatak odasına yöneldi kapıyı açtığında ve yatakta Minji'yi görmesiyle gözünden bir yaş daha düştü.

''Tam olarak bundan bahsediyorum.'' dedi Kyung Minji'yi gösterirken.

''Başardın. Daha okula yeni gelmene rağmen sevgilimi elimden aldın.''

Birazdan hiç iyi şeyler olmayacaktı. Çünkü Kyjng ağır bir intikam alacaktı.

''Söylesene Minji... O kadar erkek varken neden kardeşini taciz eden kişiyle yatıyorsun.''

İrice açıldı Minji'nin gözleri. Gözünden yaş düşme sırası ondaydı. Cidden Suho'nun kardeşine yaptığını kendisine de yapmaya çalışacaktı belki.

''Doğru mu bu Lee Suho?''

Sessiz kaldı Suho tıpkı her seferinde Seojun'a karşı sessiz kaldığı gibi.

''Cevap ver Suho! Yoksa doğru mu?''

Suho kafasını 'evet' anlamında salladı.

''Bunu nasıl yaptın? Bir de utanmadan Minsu yetmiyormuş gibi bana da mı sahip olmak istedin Tanrı aşkına senin derdin ne Suho?'' dedi ve hızlı bir şekilde giyinerek evden çıktı.

''Bu daha başlangıç Suho beni aldatmanın bedelini ödeyeceksin.''

................................................................................................................................................................

3 yıl öncesinde kaybettiği kız arkadaşının evine ilk kez gelmişti Seojun. Biricik sevgilisinin kokusu hala duruyordu. Yavaş adımlarla evin içinde gezmeye başladı. Her adımında Minsu ile olan anıları geliyordu aklına. Başını mutfağa doğru çevirdi ve hafif bir tebessüm etti.

FLASHBACK

''Al bakalım. Bu keki kendi ellerimle sana özel olarak yaptım.'' Minsu heyecanlı bir şekilde elindeki sıcak tepsiyi tezgaha indirdi.

''Sen yaptıysan zaten güzel olmuştur.'' dedi ve bir dilim keki hiç ısırmadan ağzına attı. Minsu meraklı gözlerle alacağı iltifatı bekliyordu. Fakat Seojun yüzünü buruşturdu.

''Nasıl olmuş?''

''Minsu bu kek galiba biraz garip'' ardından Minsu da kekten bir ısırık aldı. Yüzü buruşmuştu.

''Galiba değil kesinlikle bu kekin tadı garip.'' ardından koyduğu sütün şişesine baktı.

''Seojun...''

''Efendim''

''Ben süt yerine beyaz şarap koymuşum''

GÜNÜMÜZ

Gözündeki yaşları serbest bıraktı Seojun. Ardından yatak odasına doğru yöneldi. Minsu'nun hazırladığı panonun önünde durdu. Minsu ile olan fotoğrafları ve mesajlaşmalarının ekran görüntüleri asılıydı panoda. Tekrar yüzüne bir gülümseme yerleşti. Özlemişti kız arkadaşını hem de çok.

Ardından gözü kitaplıktaki pembe olan deftere takıldı. Minsu pembeyi çok severdi. Hatta lisenin başlarında saçlarını pembe yapmıştı. Seojun Minsu'ya o gün aşık olmuştu. Kitaplığa doğru yürüdü ve karşısında durdu. Elini uzatıp defteri aldı ve okumaya başladı. Fakat bu bir defter değildi. Bu bir günlüktü. Sayfalarını çevirdi ama gözü bir sayfaya takılı kaldı. Okumaya başladı. Gözyaşları sayfaları ıslattı. Okuduğu şeyleri beyninden silmek istedi fakat bunu yapamazdı.

17.08.2020

Sevgili günlük...

Bugün affedilemeyecek bir şey yaptım. Ellerim titriyor ölmek istiyorum. Seojun duyarsa ilişkimiz biter. Onu çok seviyorum ama bu saatten sonra ne yaparsa haklı. Sürünmeyi hakediyorum. Günlük... ben bugün Seojunu, biricik aşkımı en yakın arkadaşıyla aldattım. Hem de bilerek. Lee Suho beni etkisi altına aldı. Sarhoşluğundan faydalandım... Fakat pişmanım... Eğer Seojun benden şüphe duyarsa Suho'nun beni taciz ettiğini söyleyeceğim. Zaten sarhoştu hiç bir şey hatırlamıyordu. Üstelik ben... Suho'dan hamileyim. Seojunla olan ilişkimi kurtarmak için bebeğimden vazgeçmeliyim günlük...

Özür dilerim Han Seojun. Özür dilerim Lee Suho ve özür dilerim bebeğim...

...

Resmen ayakta uyutulduğunu hissetti Seojun. Sevildiğini sandığı kız arkadaşı onu aldatmıştı. En yakın arkadaşına üç yıl boyunca cehennemi yaşatmıştı. Üstelik onun hiçbir suçu yoktu...

ÇOCUKLUK ARKADAŞI SUÇSUZDU. LEE SUHO MASUMDU.

 LEE SUHO MASUMDU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamlar. Umarım bölümü sevmişsinizdir. Açıkçası benim hoşuma gitti. Kendinize iyi bakın<3

.

.

.

.

.

tteokbokki<3

Revence of Suicide | Suho x SeojunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin