İkigai

205 13 2
                                        

Ne olduğunu anlayamamış bir şekilde karşımda duran hocama bakarken sorduğu soru ile tek kaşımı kaldırarak ileriye doğru bir adım atmıştım.

"Hocamsınız tabii ki?"

"Emin miyiz hocan olduğuma?"

"Evet, eminiz hocam"

Kendimden emin bir sesle konuşurken kafamın içinde ki küçük jeon konuşmaya başlamış, beni ona karşı 'hocam olmadığı' konusunda bahsetmeye sürüklemişti. Ama kendimi durdurarak kafamda ki jeon'u susturmuş attığım adımı geriye alarak eski yerime geçmiştim.

Bana bakarken 'hiç böyle hayal etmemiştim' gibi bir bakış atmasına rağmen ona aynı surat ifadesiyle bakıyor, kafamda cümleleri toparlamak için çaba sarf ediyordum.

"Madem cevap vermeyeceksiniz o zaman ben size bir soru soracağım, benim ne işim var burda?"

Bakışları hâlâ gözlerimde dolaşırken lafa başlamak için normalinden daha derin bir nefes almış, ellerini hafifçe havaya kaldırmıştı.

"Neden burdasın, neden burdasın? Arkadaşlarına sorsan anlatırlar aslında."

"Ben şimdi öğrenmek istiyorum ama hocam"

"Yapabileceğim hicbir şey yok, git elini yüzünü yıka 10 dakikaya çıkıyoruz."

Emir verir gibi konuşması hiç hoşuma gitmemişti ama onun dediğine uyarak banyoya gitmiş ve elimi yüzümü yıkamıştım. Banyonun yerini nerden biliyorum derseniz de dün gece elimi yüzümü yıkamam için beni banyoya getirmişti, oradan hatırlıyordum yerini.

Elimi yüzümü yıkamış aynada şakaklarımdan akan suya bakarken kendi kendime düşüncelere dalmıştım. Dün gece ne olduğunu hatırlamaya çalışırken çalan kapı ile geriye dönerek üzerimi düzeltmiş, ardından kapıyı açarak karşımda duran bedene bakmıştım. Geçmem için yer verirken yanından hızlı bir şekilde sıyrılmış, ondan önce aşağıya inerek çıkışa gelmiştim. Ayakkabılarımı çıkartmadan beni yatırdığı için ayakkabılarımı giyinme gibi bir işe kalkışmamış, cebimde anahtarım ve telefonum varmı diye kontrol etmiştim. İkisininde cebimde olduğuna emin olduktan sonra kapıyı açarak kendimi dışarıya atmış ve hafif esen rüzgarın verdiği serinlikle şiş olan gözlerimi kapatmıştım.

İçimden şarkı söylerken omzumda hissettiğim parmaklar ile çığlık atarak arkamı dönmüş, elinde ceketim olan hocamı görerek derin bir nefes almıştım.

"Fevri davranmayın lütfen"

"Çok resmisin, sal kendini."

"Saygılı davranmaya çalışıyorum? Sizinle arkadaşımmış gibi konuşamam"

"Bende arkadaşın olmam o zaman."

Arabasına doğru ilerlerken söylediği şey ile ona anlamsız bakışlar atmış, bir şey demeden veya düşünmeden arabasına binmiştim. Kemerimi takmadan önce onu süzmüş ardından elimde ki kemeri takarak cebimden telefonu çıkartmış ve gruba girmeye karar vermiştim.

Kedicik Kook ve Zarganaları

Jimin;
JUNGKOOOOOOOK YASIYORSAN TARHYUNGU OOOOPP
Taehyung* pardon

Yoon;
Ne boş yapıyosun sen gene?

Jimin;
Ya siktir ordan

Joon;
Gene mi kavga ettiniz siz?

Jin;
Öyle gözüküyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ineffable Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin