İddia

699 37 16
                                    

Ertesi Gün.
Onur'dan;
İnanmıyorum.İnanmıyorum.İnanmıyorum.Kendime inanmıyorum ve kendimden nefret ediyorum!Neden Eren'le böyle bir iddiaya girmiştim ki? Bir zamanlar kardeşiyle sevgilisi olduğumuzu öğrendiğinde tüm bu işleri başıma açmıstı.Lanet herif! Benden bunun karşılığında ya kendi kardeşimi alacağını ya da benim masum bir kızın bakireliğini almamı istemişti. Ben böyle piç degildim ama teklifini kabul etmiştim.Söz konusu kardeşimdi. Ama üzerine iddialaştığımız kişi Sena'ydı. Sena "Benle bir sorunun mu var?" dediğinde evet bir sorunum vardı ve evet sorunum sendin.Niye o?!?! Ve ben neden böyle bir piçlik yapıyorum.Allah kahretsin!
"Hey Onur?" sesin geldiği yöne döndüm Eren'di.Her filmin kötü bir karakteri olurya Eren de oydu.
"Ne var piç herif?!"
"Aaa kırk yıllık dostuz hiç böyle sözler söylemek yakışıyor mu?" Ben hiç bir şey demeden
"Bana bak söylediğim seyi yaparsın yoksa her şeyi o güzel hatuna anlatırım.Ve bir şey daha senin yüzünden o zarar görür." Göz kırptı ve kendine özgü bir şekilde mal mal yüzüme baktı.
"Yapmıcam lan! Dediklerini yapmıcam! Köpeğin miyin lan ben senin, oyuncağın mıyım? Siktir ol!" O kadar bağırmıştım ki dönüp herkes buraya bakıyordu. Eren tüm söylediklerim karşısında sadece "İyi,sen kaşındın canım arkadaşım." dedi canım arkadaşıma vurgu yaparak.
Şu an korkuyordum.Sena'nın beni siktir etmesinden korkuyordum.Ama eğer bunu yaparsa gerçekten haklı olarak yapacaktı.Eren'den önce her şeyi benim anlatmam lazımdı.
Sena'dan;
Eren'den korkuyordum.Ve düşmanım olarak görüyordum onu.Onur'un ona baktığı gibi.Sahi Onur demişken onu bugün hiç görmemistim.Neredeydi acaba?Okula gelmedi galiba?
"Sena." sesin geldiği yöne başımı çevirdim Bu ses bana mutluluk huzur veriyordu.
"Efendim Onur."
"Sana bir şey söylemem gerek." O sırada derste yanımda oturan canım Derin'cim gelmişti.Tam da zamanını buldun Derin.Ya çocuk bana bir sey söylicek.Of Derin.Tamam Derin.Sus Derin. Kolumu çekistirip "Ya kızım kızlar kantinde hadi kantine gidelim." İçimden La havle çektikten sonra oflayarak kantine gittim. He bu arada Onur'cum nam-ı değer Meteor'a "Görüşürüz" dedim. Elini salladı.Bu sırada Derin aptal aptal bakışlar atıyodu.'Ne var' bakışımla ona baktım.Kafasını iki yana sallayıp salak gibi güldü.Bu kızda bir şeyler mi var bana mı öyle geliyo? :Dd
Tam kantine girecekken " Ya Sena git Allasen benim çiş saatim geldi." dedi mal Deroo.Ya Allam Deroo nedir ya? Her neyse yine bi el beni sıkıca kavradı ve "Naber Prenses? Özledin mi beni?" dedi.Vayy it Eren.
"Ne özlicem be seni? Sapık!"
"Şşşt.. Sakin ol simdi sana Onur'la ilgili bazı sırlar vericem.Ama beni dinleyeksin,hıı?" Gözlerimi devirdim.
"Bak simdi senin su tatlı Onur'cuk varya heh işte senin bakireliğini alıcaktı.Ne kadar da akıllı demi?Senin gibi güzel bi kız.İyi seçim valla ne diyeyim?" O sırada ellerini yanaklarımda gezdiriyordu.
"Çek su ellerini serefsiz!Sen ne dediğini sanıyosum?Onur öyle birisi degil piç!"
"Git birde ona sor." O an ağlıyordum,gözümde yaş kalmayacak kadar.Kahretsin ki ağlıyordum! Hıçkıra hıçkıra aglıyordum Eren'in dediklerine bir türlü odaklanamadım,inanamadım.Koşar adımlarla merdivenden çıktım.Onur'ların sınıfına hucüm ettim.Sırada oturuyordu.Müzik dinliyordu sanırım .Karşına geçip,
"Sen Onur Çelik.Benim bakireliğime göz dikecek kadar şerefsiz bir insanmıydın.Sen avını bekliyordun işte.Tam da karşında,savunmasız.Hadi ne duruyosun kaçmadan yakalasana!"
"Sena dur hiçbir sey bildiğin gibi değil!" O an gülmekle ağlamak arasında bir ses çıkmıştı agzımdan "Duydunuz mu millet hiçbir sey bildiğim gibi değilmiş! Duydunuz mu?!?" Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Onur'un göğsüne yumruklar indiriyordum.Hiçbir sey yapmadı.Öylece durdu.Sonra kollarımı kavradı ve beni tuttu.Elleri arasından kurtulmaya çalışıyordum ama nafile.
"Bırak beni it herif! Bıraaaak!" sesim sonlara doğru kısılmıştı. "Sena dinle beni!"
"Neyini dinlicem be neyini? Ben sana güveniyordum Onur,güveniyordum.B-bu bütün duygulardan daha önemli.Aşktan bile!"
Birden duraksadı ellerini kollarımdan gevşetti.Niye böyle yapmıştı ki? Gözlerimin içine baktı.Gözleri buz gibi kesilmişti.Ama hala sıcaktı.Kırgın sevilmeye muhtaç bir çocuk yatıyordu o gözlerinin içinde.Sonra gitti işte .Her zaman yaptığı gibi hiçbir şey yapmadan gitti...

İlk Aşkım ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin