Kafama göre takılıyorum :))
-----------------------------------
İçi karışık sırt çantamda, kirasını bile ödeyemediğim dairenin anahtarlarını arıyordum. En sonunda anahtarlarımı buldum ve içi toz dolmuş kilite sokmak için uğraştım. Eve girmem bile çok zahmetliydi. Uğraşlar sonucunda kapıyı açmayı başardım ve içeri adımımı attım.
"Bu nedir ayol?"
İçeri ayağımı atar atmaz bir şeye bastığımı hissettim. Bir kağıda basıyordum. Mektup gibi duruyordu. Bu dönemde hâlâ mektup gönderen var mıydı ki?
"Hangi fosil gönderdi lan bana mektup?"
Üşene üşene aşağı doğru eğildim ve mektubu aldım. Mektup gerçekten de bana gelmişti. Arkasını çevirdiğimde mektubun annemden geldiğini fark ettim.
"Ay anneme fosil dedim tövbe estağfurullah."
Elimde mektupla beraber salona geçtim ve temizlemeye üşendiğim koltuğuma oturdum. Annemin neden bana mektup gönderdiğini çözemedim. Sanırım telefon kullanmaya alışamamıştı. Yavaşça mektubu açtım. İçinde 400 lira ve bir de not vardı. Notta şunlar yazıyordu:
Sevgili Bora'm, canım paşam. Bu mektubu acele acele yazıyorum o yüzden biraz kısa olabilir. Ama sen sorun etme emi. Baban bu parayı gönderdi, elimizde bu kadar vardı. İdare ediver. Kendine dikkat et. Seni çoook seviyoruz.
Yüzümde küçük bir gülümseme ile kağıda baktım. Ailem benim geçinebilmem için ellerinden geleni yapıyordu. Ama ben tam bi hayal kırıklığıydım. Adam akıllı bi işim yoktu, sadece sosyal medyada kafama göre bir şeyler paylaşıp takipçi kazanıyordum. Ailemden uzak bir şehirde yaşadığım için onların da fazla bi yardımı olamıyordu. Şuana kadar evsiz kalmamam bi mucize gibiydi.
Mektubu masaya bıraktım ve telefonumu aldım. Anneme teşekkür etmem lazımdı. Umarım mesajımı okuyabilir. Cevap yazmasına gerek yok, mesajımı açsa yeter.
"Çok teşekkür ederim canım anneciğim, babamada teşekkürlerimi ilet. Sizi çok seviyorum :))❤️💞"
Anneme mesaj attıktan sonra gözüm başka bir sohbete ilişti. Sevgiliminkine.
"Çok güzel olduğunu hatırlatmak istedim kraliçem :)💗"
Gülümseyerek ona da mesaj attım. Bugünde ne romantiğim canım. Yerimden kalktım. Yapcak bir işim yoktu. Kirayı da ödeyememiştim. Açıkcası bir gün bok çukuruna düşcem gibi hissediyorum. Şom aklımı çalıştırmıştım ki kapı çaldı.
"Allah'ım inşallah ev sahibim değildir Yarabbim sana yalvarıyorum o olmasın..."
Ben hatim indirmeye başlamıştım tabii.
Yavaş yavaş kapıya yaklaştım. Korkuyordum. Ya ev sahibim geldiyse ve beni evden atarsa?
Kapıyı açtım.
"Merhaba beyefendi, ben doğal diş macunu satıyorum. İlk deneyenlerimizden olmak ister misiniz?"
Derin bir nefes verdim. Yüreğime indiriyodu bu karı az daha. "Ödümü koparttın bacım, git başka yerde sat macununu." dedim ve kapıyı yüzüne kapattım. Tam kapatırkenki yüz ifadesi 'peki bu benim sorunum mu?' der gibi bakıyordu. Gıcık karı.
Kapının önünden ayrıldım ve halısı bile olmayan koridorlarımda yırtık terliklerimle beraber telefonumu alıp odama geçtim. Gerçi ben ona pek oda demezdim, sadece bir yatak ve bir dolaptan ibaret.
Yatağıma uzandım. Belki de kendimi geçindirmeye çalışmalıydım. Telefonumu havaya kalırdım ve kendimin olabilecek en berbat selfiesini çektim. Üzerinde 'bugünde işsiziz' yazısıyla sosyal medyaya paylaştım. Gerçektende işsizim.
Ben Bora, 21 yaşındayım. Ailemden farklı bir şehirde yaşıyorum. Bu yüzden kendi evim olmak zorunda ki ben buna ev demezdim. Koğuşumda elimden geldiğince hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Tabii bi de sinirli bir ev sahibim var, kirayı bir kere ödemezsem hemen musallat oluyor. Zaten bende hiç kira ödemiyorum ki. Geçinmek için kullanabileceğim bir yeteneğim yok ya da ben daha keşfedemedim. Sadece internette ünlüyüm, o da pek para getirmiyor zaten. İnsan olmakta ne kadar zor arkadaş. En azından bir sevgilim, beni seven bir yoldaşım var. Ondan başka da bir arkadaşım yok. Hayatı boş yere yaşıyorum resmen.
Telefonu hızlı ama yumuşak bir şekilde yatağıma gömdüm. Telefonumu da kaptıramazdım. -bu telefonu 6 yıldır kullanıyorum.- Aslında ben işli barklı bir adam olsaydım şuan ben ve ailem zengindik, hepsi benim enayiliğim yüzünden diyelim. Ama bunu çokta umursamıyordum ya, nefes alsam yeter.
Telefonu yataktan aldım ve duvarın alt kısmında bulunan prize taktım. Kendim de sağıma döndüm ve gözlerimi kapattım. Hava çok hızlıca kararmıştı, ben ise üzerimde bu kadar sorumluluğum varken nasıl bu kadar rahat bir şekilde uyuduğumu sorguluyordum. Hayatın yükünü, hayatımdam pof etmişcesine uykuya daldım.
--------------------------------------------
Evet, bölüm biraz kısa oldu farkındayım. Diğer bölümler daha uzun olcak inşallah...
Umarım buraya kadar okurken sıkılmamışsınızdır :))
![](https://img.wattpad.com/cover/336981747-288-k877809.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERVANE
Humor"Kız arkadaşım beni terk etti." "Seni iyi hissettirecekse söyliyeyim, benim kız arkadaşım hâlâ benimle." --------------- Kendime göre takılıyorum işte cirt