YÜZÜK

412 35 18
                                    

Veee. Merhaba okuyanlar lütfen ses verin artık :))) asaffacsc neyse. Ama gerçekten bi ses verin ya :Dd iyi okumalar millet. Final bölümü az kaldı. Soyliyim dedim; )

Gözlerimi açtığımda saat daha 9:30 du. Bugün cumartesi ve ben erken uyandım. Hemen tekrar uyumalıyım. Bu düşünceyle kendimi tekrar yatağa atarken telefonumun sesi ile küfür ettim. Telefonu elime aldığımda refleks olarak hemen kapatma tuşuna bastım. Ama anında pişman oldum. Ben az önce Poyraz ı meşgule aldım. Telefonu elime alıp tekrar karıştırdığımda gelen 20 mesajla irkildim. Allahım 20 mesaj 9 cevapsız çağrı ve tabi sonuncusu meşgule alma. Mesajlarına görüldü yaptığımda kendime küfür etmeye başladım. Düşüncelerimi kafamdan atmak için yorganı kafama çekip şarkı söylemeye başladım.

"La la la lupsi oiuusuuuuu la la la "

Şarkı dediysem salak saçma bağırmalar işte. Tekrar araması için dua etmeye başladım. Gerçi hıh ona cevap vermek zorunda degilim dimi ama. O kim be Allah Allah.! Hem beni dört sene takip etmiş. Sapık olmadığını nerden bilicem. Tamam Sevda çok gaza geldin ama.

"Hıh o kim lan! Hesap vermek zorunda degilim ki Allah Allah "

Kendi kendime verdiğim gazla oda dan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğim de süt kutusundan bardağa süt boşaltmaya başladım

"Sevdaaaa kapıya baksana kızım "

"Anne ya başım açık valla sen baksana "

Yalan söylemedim valla. Hem de üşeniyorum yaa. Süt dolu bardağımı alıp odama giderken kapıdan gelen seslere odaklandım.

"Sevda evde mi teyzecim? "

Ohaa lan. Poyraz ın burda ne işi var. Allahım napicam ben şimdi. Annem bin tane soru sorar. Ayrıca o benim evimi nerden biliyo. Niye buraya geldi. Hem buna hakkı yok ki. Hangi sıfatla benim evime gelebiliyo. Kapıdan gelen seslere tekrar odaklanıp.

"Içeride oğlum da sen niye geldin buraya?"

Afferim anne bide hayırdır oğlum diyeydin.

"Okullar kapanıyor teyzecim ya. Son bir ödevimiz var onun için Sevda ile müze felan gezicez. Gitmek için izin almaya geldim sizden "

Ee gerçekten oha yani. Beş saniye ya nasıl da yazdı. Ama annem hayatta izin vermez ki. Canım annem ya kahramanım

"Tamam oğlum ama kızım sana emanet başına birşey gelmesin. Geç içeride otur sen Sevda da hazırlanır çıkarsınız "

ANNEEEE!! Ne oldu sana ya. Kapının kapanma sesi geldiğinde odama topukladım. Bir dakka sonra annem içeri girdi ve hazırlanmam gerektiğini söyledi. Ben tam itiraz edecekken

"Çabuk ol bekletme çocuğu. "

Bu benim annem değil. Klon felan herhalde. Annemin de ısrarı üzerine zoraki olarak hazırlanmaya başladım. Elbise giymeyi çok sevdiğim için mavi renkli çizgili elisemi giydim. Üzerine klasik kot ceketimi giyip uygun bir şal taktım. çantamı alıp odadan çıktım. Avuçlarım terlemeye başlamış, kalp atışım düzensiz hale gelmişti her adımda nefes almam güçleşiyor gibiydi. Içeriden annem ve Poyraz ın konuşma sesleri geliyordu. Içeri girdiğimde direk

"Çıkabiliriz. "

Dedim ve arkamı dönüp kapıya doğru yürümeye başladım. Arkamdan Poyraz anneme veda ederken ben ayakkabılarımı giymeye uğraşıyordum. Poyraz ı hiç beklemeden ve yüzüne bile bakmadan binanın merdivenlerini inmeye başladım. Son anda kolumda hissettiğim aşırı yoğun baskı ile geriye doğru çekildim.

"Poyraz bırak kolumu. "

"Bir daha ben aradığım da meşgule atarsan inan daha fazlası olur "

Bu hali beni çok korkutuyordu. Gerçekten biraz daha zorlasa gözlerinden ateş çıkartacaktı. Kolumu kurtarmaya uğraşırken ne kadar saçma bir şey yaptığımı fark ettim. Ben sabahtan beri ne diyorum.

"Sen kimsin ya nesin benim için. Şimdi bırak kolumu yoksa çığlık atıcam. "

Hiç tereddüt etmeden kolumu bıraktı. Dediklerimdem sonra yüz ifadesi değişmişti. Öfke ile karışık çaresizlik gibiydi. Onu ve bir parçamıda orada bırakıp bina kapısından dışarı çıktım. Az önce dediklerim beni de şaşırtmıştı. Ama haklı olduğumu biliyordum. Öylemiydim acaba gözümden düşen bir damla yaşı silip çaresizliğime acıdım. Arkamdan kapanan bina kapısının sesinden Poyraz ın dışarı çıktığını anladım.

"Arabaya bin gidiyoruz "

Yanımdan geçerken yüzüme bile bakmamıştı. Arabasının kilidini açarken bana baktı ve yukarıyı işaret etti. Kafamı kaldırdığımda camda bizi izleyen annem ile göz göze geldim. Ben onu tamamen unutmuştum. Anneme gülümseyip başka çarem olmadığı için Poyraz ın arabasına bindim. Arabayı çalıştırdığında

"Iki sokak aşağıda dur. Orada inicem"

Tepkisiz. Hiç konuşmadı. Hayır demedi. Ya da ne bilim Poyraz gibi davranmadı işte. Ilk defa dediğimi yapmış. Ama bu davranışı canımı o kadar çok yakmıştı ki. Tarifsizdi. Arabayı durdurduğunda bile tepkisizdi. Inmemi bekledi. Orada öylece durdu ve benim gitmemi bekledi. Gerçi ne beklersin ki onun aşkı da buraya kadar. Ama ben yine de son ana kadar kolumdan tutup çekmesini bekledim ama yapmadı. Arabadan indiğimde anında gaza basıp uzaklaştı. Ne yapacağımı bilemedim o an ciddiyim ölmek istedim. Her şeyi arkamda bırakmak istedim. Ben........ ben ilk defa birinin beni sevebileceğine inanmıştım. Ama o da herkes gibiydi. Onu farklı görmek benim saçumdu. O da herkes gibi dış görünüşe bakardı. Belki sadece bana yaptığı bir oyundu. Bu hisle yaşayamazdım. Ya bana oyun oynadıysa. Her zaman yaptığım şeyi yaptım. Sahile yürüdüm. Buraya hep gelirdim. Babam öldükten sonra yani. Benim bankım her zaman boş olurdu. Çöktüm oraya haykırmak geldi içimden. Elimden geldiğince bağırmak, küfür etmek, insanlardan soyutlamak istedim kendimi. Meğer ne kadar bastırdığım duygularım varsa hepsi Poyraz mış. Sol kenarıma sıkışmış. Küçük bir artçı depremini beklemiş sadece, büyük yıkımları başlatmak için. Arkamdan gelen kalabalık pek ilgimi çekmesede kafamı o yönde çevirdim.

"Şimdi içinizde bir kız var ben o kızı çok seviyorum. O ne kadar bunu kabul etmesede. Bugün bana sen benim neyimsin ki dedi. Şimdi söylüyorum, elinde yüzükle seni bekleyen bir adam, seni seven bir adam, bu günlük nişanlın ve dört sene sonra koca olacak adamım ben "


Vote ve yorumlarla destek lütfen. Hikayemizin bitmesine az kaldı zaten hadi bi gayret :Ddd

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AFFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin