Karanlık

556 45 13
                                    

Bugün pazar ve dün poyraz bm ve merve buluştular. Galiba çıkmaya da başladılar. Merve beni de davet etti ama gitmedim. Poyraz ı  bide haftasonu hiç çekemem. Çok umrumda değiller aslında. Yani öyle olması gerekir dimi?
Pazartesi okula gittiğimde merve bir yerlere dalmış sırıtıyordu.
"Heey orda mısın? "
Yüzünde ki sırıtma ifadesine bide heyecanını  katarak
"Otur otur neler oldu herşeyi anlaticam sana "
Onun bu heyecanı gülümsetmişti beni. O kadar heyecanlı anlatıyordu ki eli kolu rahat durmuyordu resmen onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu.
"Heeem biz çıkarsak sana da Can ı ayarlarız "
Yüzündeki muzip gülümseme hareketlerine de yansımıştı.
Aslında fena çocuk değil. En azından öküz değil. Ama ilk sevgilimi arkadaşımın ayarlamasını istemiyorum. Ben aşık olmak istiyorum.
"Saçmalama be ben böyle iyiyim gerek yok "
Dediğimde yüzündeki gülümseme yerini alaycı ifadeye dönüşmüştü.
"Of be sen de iyice acıların çocuğuna bağladın yanlız mı olacaksın hep. "
"Niye böyle davrandığımı daha önce anlatmıştım uzatma istersen"
diyip konuyu kapatmaya çalıştım.
"Tamam haklısın özür dilerim"
Yüzünde hafif bir suçluluk duygusunu fark  edebilmistim. Öğretmen derse girip not tutturmaya başladığında Merve, Poyraz a mesaj atıyordu-yani son yirmi dakikadır-
Poyraz ın zaten cevap vereceği yoktu.
  Son dersimiz boştu. Koridorda tek başıma yürürken, bir an bi el kolumdan boş bi sınıfın içine çektiğinde kendimi tutmamış
"Ne yaptığını sanıyorsun sen be "
"Sana bir sey söylemem lazım"
Can. Can mı ister istemez aklım sabah Merve yle konuştuğumuz konulara gitmişti ve kalbimin atışını durduramamıştım.
"Ne var ne söyliyiceksin? "
Tedirgin bu hali vardı. Söyleyeceği şeyi merak etmiştim. Ama o hale etrafına bakınıyodu sanki çekindiği birşeyler vardı.
"Söylesene hadi"
"Kolyen. Kimde olduğunu biliyorum"
Allah ım kolyem.
"Yoksa sen de mi "
"Hayır saçmalama lütfen Poyraz da "
Tabi ya o gün düşürmüş olmalıyım.
"Nerde şimdi o gerizekalı"
Kendimi tutamadan sinirlenmeye baslamıstım.
"Alt katta konferans salonunda "
Orda olması çok saçma ama.
"Niye orda ki? "
"Ne bilim ya ben yanlız kalmaya felan çalışıyor. Bu ara biraz tuhaf zaten "
Aman neyse kolyemi alayım da gerisi umrumda değil. Arkamı dönmüş tam gidecekken aklıma bi şey takılmıştı. Yavaşça arkamı döndüm ve
"Bana neden bunları söylüyorsun? "
Bu dedigime biraz şaşırmış olacak ki biraz bekleyip
"Artık Poyraz ın yaptıklarından bende sıkıldım. Birinin bişey yapması gerek demi "
Can ın bu sözlerine şaşırdım ama tepki vermedim. Koşarak sınıftan çıktım ve merdivenlere doğru ilerledim. Alt katta sadece kantin ve konferans salonu vardı. Herkes derste olduğu için burası da bomboştu. Biraz çekinerek konferans salonunun kapısını araladım ilk önce başımla içeriyi kontrol ettim. Her taraf karanlıktı, pek bir sey gözükmüyordu. Kim burda kalmak ister ki. Yavaşça içeri girip kapıdan çok da uzaklaşmayarak boşluğa doğru bağırmaya başladım
"Poyraaaaz nerdesin? Kolyemin sen de olduğunu biliyorum "
Sesim sona doğru titrek çıkmıştı. Poyraz dan korktuğum için değil. Karanlıktan korktuğum içindi. Daha fazla burda durmaya dayanamayarak kapıya doğru ilerledim. Ama o an bi ses geldi ve beni o an olduğum yere çakmayı başarmıştı. Biri az önce kapıyı mı kilitledi? Koşarak kapının yanına gittim.
"Heeey ben burdayım açın kapıyı "
Diyerek kapıyı yumruklamaya başladım.
"Boşuna bağırma Sevda kimse duyamaz seni "
Poyraz?
"Poyraz neden yapıyorsun bunu ben sana ne yaptım ki "
Gözlerimden akan yaşı durduramamıstım.
"Ne yaptığının farkında bile değilsin dimi "
Ben mi ben ona ne yapmış olabilirim ki
"Poyraz ne saçmalıyosun  sen ben senle daha önce hiç konuşmadım bile "
Aglamamı durduramıyodum.
"Sen de haklısın aslında su an dördüncü sınıftayız ve senden dört sene öncesini hatirlamanı istiyorum "
Bunu kendi kendine konuşuyormuş gibi söylemişti. Şu an bunları düşünecek halde değildim.
"Çıkar beni burdan lütfen "
Artık yalvarmak üzereydim.
"Seni burda tutacak değilim biraz konuşcaz sadece "
"Tamam kapıyı açıp da konuşabiliriz,  lütfen "
"Kapıyı açar açmaz ya bağırırsın yada kacarsın"
"Ya hayır kaçmıyıcam lütfen "
Tabi ki de kaçıcam
Yavaşça kapıya yaklaşan ayak seslerini duyduğum da gözyaşlarımı silip kilidi açmasını bekledim. Ilk kilidi açtıktan sonra ikincisini açacaktı ki telefonu çaldı. Hadi ama film mi çeviriyoruz burda.
Kapının arkasında ki seslere odaklandım.
"Efendim.............
kısa kes..........
dalga mı geçiyorsun sen............
sen ne boka yarıyosun o zaman........... "
Sesler kesildiginde telefonu kapattığını anlamıştım.
"Poyraz çıkar hadi beni burdan "
"Biraz daha beklenen gerekecek Sevda "
Şaka mı yapıyor bu çocuk son deliklerinden sonra ayak sesleri burdan uzaklaştığını gösteriyordu
"Poyraz? Poyraz? Nerdesin ya bırakma beni burda Poyraz ben karanlıktan çok korkarım.... "
Sesime artık ağlamaklı bi ton hakimdi.
"Poyraz lütfen "
Artık ses gelmiyordu hiç ses yoktu sırtımı duvara   yaslayıp yavaşça aşağı doğru  indim dizlerimi karnıma çekip karanlığı izlemeye başladım. Yaklaşık on dakikadır ağlıyordum ve gözlerim artık acımaya başlamıştı. Fark ettiğim en son şey burnumdan akan kandı. Çok ağladığımda her zaman böyle olur. Artık daha dayanamıyacak bi haldeydim. Gözlerim ağırlaşmış ve yanağım yerdeki soğukluğu hissetmiştim. 


AFFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin