~ Gürültülü sessizlik ~

6.8K 737 2.2K
                                    

(Yazardan)

Tarih: 21 Nisan 2017

(Bitmiş bir kitabın en karanlık sayfaları)

Gözlerini, ağaçlardan kopup yollara serpilen ve ara sıra bulunduğu arabanın camını süsleyen pembe kiraz çiçeklerinde gezdiren kahve saçlı, günün yorgunluğunu sevgilisini arayarak gidermek istemişti.

Güneş, batmaya yakın oluşu sebebiyle kızıllığıyla göğü yarıp geçiyordu ve Minho başını geriye yaslayıp camdan dışarıyı izliyor olsa da tüm odağı telefonun diğer ucundaki sevgilisindeydi.

"Kırmızı sanki daha iddialı kaçar gibi. Siyah mı taksam?"

Sevgilisinin 4 gün içinde neredeyse her gün arayarak, en yüzüncü kez sorduğu aynı soruyla, Minho başını umutsuz vaka dercesine salladı ve her ne kadar onu görmese de, şuan ayna karşısında iki kravatı da elinde tutup düşündüğünden emin olduğu telefonun diğer ucundaki küçüğüne yönelik telkin edici bir tonda konuştu.

"İkisi de yakışıyor sana bebeğim ama bunu düşünmek için biraz erken değil mi? Anlaşmaya daha 2 gün var."

Fakat sözleri Jisung'u daha da telaşa getirmeye yetmişti.

Sarışının "Ahh son güne bırakmışım resmen!" diye yakındığını duyar duymaz küçük bir kıkırtı bırakmadan edemezken Jisung duyduğu gülüş sesiyle sitemkar bir tonda çıkışmasına devam etti. "Aşk olsun hyung. Ben burada krizden az kalsın öteki tarafı boylayacağım, sen de durup buna gülüyor musun? Hiç yakıştıramadım sana gerçekten."

"Bebeğim her şey harika olacak. Boşuna strese girme istersen."

Tebessümü hala yüzünde asılı olan kahve saçlının, sevgilisini sakinleştirmek adına seçtiği alçak ses tonunun, Jisung'un delicesine çarpan kalbine bir yararı dokunmadığı oldukça açıktı. Zira sarışın genç, yıllardır bunun hayaliyle çalışırken şimdi o hayallerin gerçekleşmesine son sayılı günleriydi ve bunu düşündükçe ellerinin titremesine engel olamıyordu.

Üstelik tek sakinleştiricisi olarak bildiği sevdiği adamı, hem kendi dersleri ve projeleri; hem de onun şirketi yeni devralması dolayısıyla fazlaca dolu olan yoğun iş temposu yüzünden dört gündür göremiyordu. Bu ise stresini arttırmaya yetiyordu.

"Korkuyorum hyung. Bir aksilik çıkarsa kafayı yerim."

"Bana hyung demeyi kesmezsen ben de kafayı yiyeceğim Peter." Dedi kahve saçlı bıkkınca çıkan sese ithafen çıkışarak. "Seni özledim diye mi yapıyorsun?!"

Kahvelinin konuyu değiştirmek adına sahte sitemle çıkan sözleri Jisung'un hoşuna gitmişti. Hyung dediğinin farkında bile değildi ama Minho'nun her ne kadar kızıyor gibi görünse de Hyung diye seslenmesini ne kadar sevdiğini de biliyordu.

"Ben de seni özledim. Bazen keşke o şirketin başına geçmeseydin diyorum. Daha bir sene olmadı ve şimdiden pişman oldum ama bu kesinlikle babanın başından çıkıyor. Yeni mezun oldun ve nefes almana bile izin vermedi. Sırf benimle daha az vakit geçir diye erkenden verdi sana şirketi. Beni hiç sevmiyor ama görür o. Koynuna girip senin aklını çeleceğim. Seni delirtip hastaneye yatırdıktan sonra da tüm mal varlığına el koyup Lanai'de tatil yapacağım ve ona da bak oğlunun parasını yiyorum diye fotoğraf atacağım."

SOKAK LAMBASI • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin