SOKAK LAMBASI • Minsung

~Varlık ve yokluk (M)~

Yetiştirdim sonunda!

9610 kelime...

Okumadan önce haber vereyim dedim ehe(gergin gülüş). Küçük parmaklarım hatrına yıldıza basarsanız sevinirim benim güzeller güzeli amerikanolarım ♥️

18 yaş altı bebeklerim için:

🔪 Uyarı 🔪
BÖLÜMÜN ÇOĞU YETİŞKİN İÇERİKTEN OLUŞMAKTADIR. YETİŞKİN İÇERİK DEMEK; ÇIPLAKLIK, CİNSELLİK, UYGUNSUZ İÇERİK VE ARGODAN OLUŞAN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLANLARIN OKUYABİLECEĞİ İÇERİK DEMEKTİR. YAŞINIZ TUTMUYORSA İKİ (M) ARASINI OKUMAYIN! OLUR DA BEN OKUYACAĞIM DİYORSANIZ TÜM YÜKÜMLÜLÜĞÜ ÜSTLENDİĞİNİZİ KABUL ETMİŞSİNİZ DEMEKTİR. (Ama lütfen size uygun olmayan şeyleri okumayın!)

Şimdiden teşekkürler ❤️

🔪 UYARI BİTTİ🔪

Keyifli okumalar dilerim 💖

.........

(Jisung'dan)

"Kahvaltı tabağı diyorum! Bana salata tabağı uzatıyorsun Wang Yoo!"

Pişirdiğim omleti tavadan alıp önümdeki tabağa yerleştirirken daha kahvaltı tabağının ne olduğunu bilmeyip bir de baş korumayım diye ortalıkta gezen siyah saçlı adamı azarlarcasına konuştum. Beceriksiz herif yüzünden resmen saatlerdir mutfaktaydık.

Sıkıntıyla of çekip dolaptan aldığı tabağı eski yerine koyarak "Bayan Min'i neden gönderdiniz ki? O olsaydı kahvaltı şimdiye kadar hazırlanmış olurdu!" Diye söylendiğinde ise ona göz devirmekle yetindim. Bıkmış tavırları yüzünden benim de sinirim bozuluyordu. "3 saattir kahvaltıyı hazırlamakla uğraşıyoruz Bay Han."

"Birilerinin çenesi yerine eli çalışsaydı zaten çoktan bitmiş olurdu işimiz."

Tavayı eski yerine koyarken söylendiğimde sonunda bulduğu kahvaltı tabağını eline alıp sözlerime göz devirmekle yetindi.

Ne huysuz bir adam bu böyle. Minho ona nasıl katlanıyor hayret. Gerçi ne diye düşünüyorsam? Al birini vur ötekine derler. Birbirlerinden aşağı kalır bir yönleri yoktu.

Saat neredeyse iki buçuk olacaktı ve onun bu uyuşuk tavrı üzerine bir de huysuzlanıp durması yüzünden saatlerdir buradaydık. Minho hala uyanmamıştı. Sabaha karşı ateşler içinde acıyla sızlandığını fark eder etmez doktora haber vermiştim. Bir günden fazla bir süredir aç olduğu için vücudunun yorgun düştüğünü söylemiş ve gerekli tedavileri yapmıştı. Doktor iyi beslenmesini söyleyip gittikten sonraysa Wong Yoo kılıklı bu huysuz herifle aşağı inip kahvaltı hazırlığına başlamıştık. Ve sonuç olarak yaklaşık 3 saattir mutfaktaydık.

"Ekmekler!" Wong Yoo'nun anında bağırmasıyla birlikte irkilerek düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. Ben, onun önümdeki ekmek kızartma makinesine dehşete düşmüş bir ifadeyle bakan suratını incelerken o da yanıma gelip elini makineye doğru uzattığı an ne yapacağını anladığım için eline vurup "Dokunma! Kızaracak onlar." dedim azarlar bir tonda.

Henüz daha kıvamında olmamıştı bile. Ne demeye işime karışıyordu ki? Cidden sinir herifin tekiydi.

"Bay Lee kızarmış ekmek sevmez Bay Han." Bilmiş bir tavırla kaşlarını çatarak yukarıdan bana bakması yüzünden daha fazla sabredemeyerek kendimi tutamadım.

"Boy Loo kozormos okmok sovmoz Boy Hon." Onu taklit ederek konuşup elimi azarlar bir tonda ona doğru salladım. "Sen çok biliyorsun! O kızarmış ekmek hastasıdır bir kere! Kwan annem her kahvaltıda önüne koyardı. Böyle büyütmüş onu."