~ Dökülen sırlar ve oynanan oyunlar ~

7.1K 822 2.3K
                                    

(Yazardan)

"Çok kalabalık." Sarışın fazla şatafatlı ortam karşısında memnuniyetsizliğini dile getirirken Chan sevgilisinin dudaklarını büzüp geniş tavanı inceleyen tatlı ifadesine bakarak cevapladı onu.

"Biraz eğlen diye getirdim seni buraya. Baktın sıkılıyorsun anında çıkarız ve başka eğlencelere yelken açarız bebeğim."

Felix duyduğu arsız sözler karşısında anında gözlerini dudaklarını hafifçe kıvırmış bir ifadeyle ona bakan adama çevirip "Biliyorum ben senin o eğlence anlayışlarını Bay Bang." diyerek onu yanıtladı. Huzursuz hissediyordu. Hem de fazlasıyla ama sevgilisinin yanında olduğu gerçeği bir nebze de olsa rahatlatıyordu onu. Yine de içinde garip bir his vardı.

"Bence benimki daha iyi bir fikir. Hem gece boyu sürüyor, hem de zevkin doruklarında tüm soluğunu kesiyor."

"Ben bir keseceğim soluğunu bir daha nefes alamayacaksın." Duyduğu arsız sözler her ne kadar hoşuna gitse de sevgilisinin yersiz tavrına karşın yalandan sinirli bir ifadeyle çıkıştı.

Chan ise küçüğünün beline ellerini koyup onu sert bir hamleyle kendine çekti ve göğüslerini birleştirip kendinden bir hayli kısa olan bedenin dolgun dudaklarında yoğun bakışlarını gezdirerek flörtöz bir ifadeyle fısıldadı.

"Sen benim her daim nefesimi kesiyorsun küçük civcivim. Bunun için ek bir çaba göstermene gerek yok."

Felix altta kalmayı seven biri değildi. Hiç olmamıştı. Bu yüzden duyduğu sözler karşısında hoşlandığını belirtircesine dudaklarını yukarı kıvırıp ellerini sevgilisinin omuzlarına koyarak ona biraz yaklaştı ve "Çabalamadan seni bu hale getiriyorsam çabalasam ne olur merak ettim doğrusu." diye fısıldadı derin bir ses tonuyla.

Chan ile uğraşmak hoşuna gidiyordu. Onu kızdırdığında ya da afallattığında yüzünde oluşan şehvet dolu ifade onu yükseltmeye yetiyordu. Şuan kaç kişinin olduğunu tahmin edemediği bu lüks mekanda oluşan kalabalık bile yüzünü kızartmaya yetmiyordu. Çekinmesi olmayan ve lafını esirgemeyen biriydi Felix. Chan'ın onda en çok sevdiği özellik ise buydu. Sonuçta devamında bu sözlerin lafta kalmayacağını bilmek içini kıpır kıpır yapmıyor değildi.

"Bu gece beni sürerken bunun cevabını öğrenmek isterim." Diye fısıldadı küçüğünün dolgun dudaklarına doğru.

Felix hiç bir utanma belirtisi göstermeden bakışlarında yer edinen arzu dolu ifadeyle "Emriniz olur efendim." Dediğinde ise yutkunup alt dudağını dişledi. Felix'e her daim yeniliyordu. Zira küçüğü onun en zayıf noktalarını çok iyi biliyordu. Bunları Chan'a karşı kullanmak onun için hiçbir sıkıntı yaratmıyordu.

Yükselen sıcaklık yüzünden yeniden yutkunup kuruyan dudaklarında dilini gezdirirken bir yandan da küçüğünün belini daha da sıkı kavradı. Böyle durumlarda onu sahiplenme hissi daha da artıyordu.

"İnan bana şeytan vesvesesi bile kulağa böyle tatlı gelmiyor. Korkulur senden." Chan'ın cevabı karşısında ise sarışın  kıkırdayarak "Bir Lee Felix kolay yetişmiyor." diye oyuncu bir edayla konuştu.

Kendinden 7 yaş büyük bu adamın kendine olan bu çocukça tavrı onun şımartmaya yetiyordu. Chan'ın herkese esip gürlerken konu kendisi olduğu zaman sırnaşık bir kedi yavrusuna dönüşmesi ister istemez gururunu okşuyor ve içini kıpır kıpır yapıyordu. Bu yüzden onunla uğraşmayı çok seviyordu. Chan'ın sınırlarında gezmek Felix'in son bir senede yapmayı en çok sevdiği şey olmuştu.

Fakat daha Chan bir şey diyemeden sarışın daha fazla ayakta kalmamak adına ellerini onun ellerinden çekip bakışlarını masalarda gezdirmek için başını salona çevirdiği anda küçük bir genel bakıştan sonra gözleri dans pistinden kendine doğru gelen tanıdık bedene rastladı.

SOKAK LAMBASI • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin