annem eteğimi vermedi|chiscara

Annem eteğimi vermedi

MERHABALAR CHISCARA FANLARI YÜKSELİN😭😭 chiscarayı çok seviyorum bence çok güzel bi kimyaları var beraber, yazmama ilham olan fanart kapak fotoğrafındaki fanart en sevdiğim çizerlerden birine ait @wiistef (ona bolca sevgi ve destek verim lütfen harikalar yaratıyo..🥹)
Birde bölümü yazarken dinlediğim şarkılar bölüm başlıkları, (evet türkçe punk dinliyorum ve ucubeyim başka soru)okurken dinleyebilirsiniz.
Çoğunlukla kontrol etmeden atıyorum eğer yanlış görürseniz lütfen bildirin şimdiden okuduğunuz için teşekkürlerimi sunuyorum😋🫶🏻

Childe'ın ağzından:
Zil çalmak üzereyken okula adımımı atmıştım. Uzun yaz tatilinden sonraki ilk gündü,okul bahçesinden okula doğru yürürken kızlardan birkaç tanesiyle konuşuyodum. Tam o sırada telefonum çaldı

"Efendim hayatımın anlamı"
"Nerdesin bu insanlara katlanamıyorum ben"
Kendimce tipik Signora diye gülerken cevap verdim
"Yeni geldim bahçedeyim sen nerdesin?"
"Sınftayım kop gel ilk ders boş"
"Tamam kantine uğrayıp geliyorum, Diluc, Kaeya veya Ayato'yu gördün mü?
"Diluc ve Ayato hocanın yanındaydı Kaeya daha gelmedi nerde bilmiyorum"
"Tamam kapa geliyorum."

Telefonu cebime tıkarak koşa koşa kantine gittim. Kantinci abla beni gördüğüne hemen sevinip günaydın dedi bende gülümseyerek günaydın diyerekten bişeyler alıp hemen agzıma tıkarak sınıfa kostum.

Sınıfa afım atmamla en ön sırada masanın üstüne oturmuş etraftakilere bakışlar atıyordu. Yanına adımlayıp sıraya çantamı yanına koyunca bana doğru dönüp gülümsedi.
"Günaydın"
"Günaydın hayatımm, oo bu ne kalabalık bissürü yeni kişi var sanki"
"Hmm evet var baya yeni bu yıl"
Etrafa bakarak konuşunca o da benim gibi gözlerini sınıfta gezdirirken konuştu.
Bu artık son senemizdi ve mezun olacaktık.

Onun yanından geçerek oturdum ve geriye doğru yaslanırken sordum,

"İlk ders neden boş?"
"Diluc'u bekliyoruz hoca kulüpler için form vermiş onları dolduracakmışız"

Sıkıntıyla oflayarak gerinirken içeriye Diluc ve Ayato girdi
"Yerlerinize oturun lütfen"
Ayato 2 yıldır öğrenci konseyi başkanlığı yaparken Diluc ortaokuldan beri okul başkanıydı artık alışılmış bir durumdu.
"Kulüpler için dolduracağınız formlar bunlar lütfen arkaya doğru uzatın ve hızlıca doldurup verin" dedi sakin bi sesle
Form elime ulaşınca elime aldım ve hemen ezbere bildiğim şeyleri işaretledim
Gene bu yıl da basketbol oynayacaktım zaten okul bitince de profesyonel olarak oynayacağım için artık hocalar laf etmiyordu.
Takım kaptanı gene bendim bu sene ve bu yeni katılanlarla uğraşmak, maçlar için form ve izin oluşturmak gibi bir sürü iş demekti.

İşaretlemeyi bitirip beklerken sınıfa bir göz gezdireyim diye düşünerek arkama döndüm, gözüm arka sıradaki mor saçlı simsiyah giyinmiş, yanındaki gitar çantasıyla kafasını sıraya koymuş çocuga takıldı.

Tüm bedenim bir nefret duygusu kaplarken önüme döndüm.
Signoraya eğilip "bu gene mi burda ya bi siktir olup gidemedi" dedim
Signora kimden bahsettiğimi anladığı gibi göz devirdi
"Maalesef"

Sanki bizi duymuşcasına kafasını kaldırıp gözlerindeki o nefretle gözlerimizi buluşturdu.
Sanki gözünü önce kim çekerse o kaybedecekmiş gibi bir yarışa girdiğimizde Diluc'un bana seslenmesiyle önüme döndüm.

"Childe kağıtları toplayıp getirir misin?" En önde oturduğum için genelde kâğıt toplama işleri bana kitlenirdi. Ayağa kalkıp tüm kağıtları teker teker toplarken sıra en son Scaramouche'un kağıdına geldiğinde sırasının önünde durup kâğıdı uzatmasını bekledim. Oturduğu yerden bana attığı sinirli bakışlarıyla sinirlerimin yavaş yavaş gerildiğini hissedebiliyordum.

Tanrım bu sene zor gececekti.