Don't blame me
Your love make me crazy
Arabamın radyosunda çalan şarkıyla çalıştığım büroya doğru yola koyulmuştum. Güzel Tokyomun ortasında bulunduğum trafik yine şaşırtmıyordu.
Sabah haberlerinin başlamasına az kalmıştı. Hiç bir zaman bültenleri ve kayıp haberlerini kaçırmazdım. Mesleğim gereği yani.
Telefonumu canlı yayını rahatça izleyebileceğim bir biçimde yana yatırarak sağ tarafıma koydum ve direksiyon başında beklemeye devam ettim.
Nasıl olsa burdan çıkmak için daha çok vaktim vardı.
"Evet şimdi sizlere göstereceğimiz yere çokta yabancılık çekmeyeceksiniz sayın seyirciler"
Dikkatimi telefona verdim. Yagami holding değil miydi orası?
"Baba oğul birlikte kurdukları bu holdingi şimdi de oğullarına bırakmaya hazırlanıyorlar iddaya göre torun Yagami Light oldukça gizemli ve sessiz birisi"
İstemeden de olsa tebessüm ettim. Zamane bültenleri iyice magazine dönmüştü.
Something, happened for the first time
In the darkest little paradise
Shakin' ,pacin', I just need you
"Evet sayın seyirciler az önce bahsettiğimiz varis şuanda kameralarımızın önünde holdingden çıkıyor"
Ekranda gözleri gibi saçlarıda kahve olan takım elbiseli oldukça şık bir adam belirmişti. Yeni varis bu olmalıydı. Kaşlarımı istemsizce çatarak programı izlemeye devam ederken Yagaminin arkasında fark ettiğim minik detayla gülümsedim.
Beyaz tüyleri ve kırmızı tasmasıyla şirin bir süs köpeği koşarak gidiyordu.
Dalmıştım. Telefonumun çalmasıyla irkildim.
"Kanka yarım saate ne yap et burda ol patron küplere bindi yine sana çatmasın"
"Trafik var Matsu"
"Şansına sıçayım kardeşim.."
Telefonu sinirle kapattım. Patron dediği eleman benim babamdı. Annemin ölümünden beni sorumlu tutardı ve bunu her şekilde yansıtırdı.
İşte
Normal hayatta
Babalık yapması gerektiğinde.
Haksız da sayılmazdı aslında o gün eve geç gitmeseydim annem endişeden dolayı kalp krizi geçirmezdi.
Kafamdaki düşüncelerle trafiği atlatıp büroya varabilmiştim. Tam da beklediğim gibi kolları bağlı tek kaşı havada babam pardon patronum azarlamak için beni bekliyordu.
"Saat 9.30 Lawliet"
"Üzgünüm, trafik."
"Bu yeterli bir açıklama mı sence?"
Bıkkınlıkla nefes vererek konuştum.
"Trafik diyorum t-ra-fik. Anlamak çokta zor olmamalı"
Onu umursamadan bana ayrılan masama oturdum ve eşyalarımı düzenlemeye başladım. Evet, rahattım her ne kadar patronum olsa da beni işe alan kişi o değildi ve az önceki ukalalığımdan dolayı da işten atamazdı.
"Pşşt yakışıklı"
"Yine çattı bana ya"
"Kanka seni tanımasam baban geçmiş hayatında düşmanın mıydı diye soracağım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Dedective! ~LawLight~
Fanfiction"Bu mesleğe başlarken elimden geldiğince bulabileceğim tüm suçluları içeri tıkacağıma dair kendime söz vermiştim. Meğerse dibimdeki suçluyu hiç fark edememişim." Araştırmacı dedektif Ryuzaki ve Yagami holdingin yeni varisi Yagami Light.
