SOY AĞACIMDAKİ GİZEM

YALAN

Hüzünlü ama güzel bir bölümle karşı karşıyasınız.Keyifli okumalar...

  Hava yağmurluydu.Bulutlar köyü gri idi ve üzerimizde dolaşıyorlardı.Ben cam kenarına oturmuş çayımı yudumluyordum.Kemal ise arkadaşlarıyla konuşuyordu.Bazen onu buraya getirerek yanlış bir şey yaptığını düşünsemde bana burada çok yardımı dokunuyordu.

     Bugün karakoldan cagrilmistik.Buyuk ihtimalle bizi kovalayan adamlar içindi.Saat 4 te orada olmamız gerekiyordu.Saat 3 tu ve biz hala oturuyorduk.Gec kalacağımızı düşünerek
Ben
"Kemal kalk ta hazırlayalım.Gec kalicaz yoksa."

   Kemal başını salladı ve odaya gitti.Aslinda o benden büyüktü ama ben ona yaşıtımmis gibi davraniyordum.O da öyle istiyordu.

    Kahverengi bir pantolon ve krem rengi bir sweet giydim.Ustume de yünlü paltonu alıp botlarimi giydim ve çıktım.Kemal ise siyah polar mavi kot pantolon ve şişme bir mont giymisti.Birde siyah bir gözlük takmisti.Bu halimizle ikimizde çok güzel duruyorduk.

   Dışarıya biraz endişe ile çıktık ama adamlardan eser yoktu.Yine de hızlı adımlarla karakola vardık.Tahmin ettiğimiz gibi bizi adamlar hakkında  ifade vermemiz için çağırmışlardı.İlk ben girdim.Turkceye çevirecek olursam şöyleydi:
Polis
"Onları ilk ne zaman gördünüz?"
Ben
"2-3 hafta önce."
Polis
"Peki neden peşinizdeler?"
Ben
"Bir fikrim yok."
Polis
"Onların sizi kovaladığını nasıl anladınız?"
Ben
"Başarılı görev partenerim kemal bey de bir polis.Aslinda ben değil o anladı."
Polis
"Tamamdır.Sorgu bitti."

    Kafami sallayıp dışarı çıktım.Benden sonra Kemal girecekti.Kemal amerika ya geldiğimizden beri ingilizcesini baya bir geliştirmişti.Bu yuzden artik kenidini rahat ifade edebiliyordu.Kemal in anlatmiyla sorgu
soyleydi:
Polis
"İlk ne zaman gördünüz?"
Kemal
"2-3 hafta önce."
Polis
"Neden peşinizdeler?"
Kemal
"Nedenini bilmiyorum."
Polis
"Arkadaşının söylediğine göre onların sizi rakip ettiğini sen anlamışsın ilk olarak.Nasıl anladin?"
Kemal
"Bende bir türk polisiyim.Tecrübelerime dayanarak bunu anlamak pek de zor olmadı."
Polis
"Peki sizce bu adamların arkasında bir güc var midir?"
Kemal
"Bence kendi içlerinde intikam için kurulmuş bir çete.Arkalarinda herhangi bir güç yok."
Polis
"Neyin intikamı?"
Kemal
"Yanlış anlamayın.Benim de bir bilgim yok ve neden bizim pesimizde olduklarını bilmiyorum."
Polis
"Tamamdır sorgu bitti."

    Neden aynı soruları sormuşlardı bilmiyordum.Biraz saçmaydı.Polis elinde dosyalarla odadan çıkınca "Biraz bekleyin." Dedi.Oturduk ve bekledik.15 dk sonra yeniden sorgu için çağırdılar.
Polis
"Son bir soru sormalıyım."
Ben
"Nedir?"
Polis
"Neden Amerikadasınız??"
 
    Neden böyle bir soru sormuştu?korkuyla irkildik.Bu soruya doğru cevabı veremezdik.Basimzi belaya girebilirdi.
Kemal
"Gezmek için."
Polis
"Emin misiniz? neden beraber geldiniz ve hanfendinin işini de bilmiyoruz.Nedir?"

    Polis bizi bu sorularla sıkıştırıyordu.
Kemal
"Şey beraber gelmem istedik."

   Kemal söyleyemeden ben " çocuk doktoruyum ben." Deyiverdim.
  
   Polis sorgulayıcı gözlerle bana baktı ve "Diğer soruma bur cevap alamadım."

  Kemal de bende ne diyecegimizi şaşırmıştık.Ben bir şey bulamadan

Kemal
"Sevgilim.Buraya düğün için bir şeyler bakmaya ve gezmeye geldik."
  
    Kocaman gözlerle  Kemal e baktım.Sevgilim mi!!!!! Bu nasıl bir yalandı!

   Eve döndüğümüzde sinirle bağırmaya başladım.
Ben
" Ya ablam yada kardeşim yeğenim diyebilirdim.Sevgilim ne ya!!!"
Kemal
"Sakın ol.O an ki korkuyla saçmaladım işte."
Ben
"Bu saçmalamam başımızı belaya sokabilir farkındasın değil mi?!?!?!?!"
Kemal
"Sevgili olmamız bu kadar büyük bir dorun mu sence?"
Ben
"Bak sorun sen yada ben değil.Sorun aşk.Aşk her şeyi mahveder.Ve bu işin mahvolmasi demek karoyerimizin çöküşü demek."
Kemal
"Yalan aşk tan bahsediyoruz.Alti üstü rol yapıcaksın."

    Cevap vermeden sinirle odama geçtim.Bu yalanın başımıza bela olacağını çok iyi biliyordum.Ama geri dönüşü yoktu.

    Evet biraz farklı duygularda katmak istedim.Umarim beğenilir...