Evet.Yeniliklerle dolu bir bölüm olucak.Umarim okunur...
Kemal 'in ölümünden sonra hiç bir şey yapamaz olmuştum.Artik çözmem gereken davayı unutmuş kendimi ağlamaya vermiştim.Artik gözlerim acıyordu ve ağlamaya bile dermanim kalmamıştı.Neden bu kadar çok ağladığımı bilmiyordum ama yine de ağlıyordum.Kemal için nedensiz...
Uydurduğumuz yalandan dolayı mi bilmem ama polisler
(türkçeye çevrilmiş.)
"Evlenemeden gitti.Basin sağ olsun."
Diyorlardı.
Ben ise "sagolun" diyip duruyordum.Bugün üzerime bir ağırlık çökmüştü.Kendimi zorlaya zorlaya hazırlandım.Bugun Kemal 'in cenazesi Türkiye ye sevk edilecekti.Gitmeden onu görmeye gidecektim.Ustume siyah bol bir esofman, siyah polar ve deri ceket giymistim.Altimda uzun botlarım vardı.Ayaklarim gitmiyordu.Yine de zorla gittim.Beni oraya kadar polisler götürmüştü.
Gittiğimde çok az kişi vardı.Ben koşarak mezarın yanına gittim, mezara sarildim ve ağladım.Kendimi tutamıyordum.Tukuruklerim hıçkırıklarıma karışıyordu.Nefesim ağlamaya yetmiyordu.Goz pınarlarım korumuştu.Bir iş arkadaşı için bu kadar ağlamak doğal mı bilmiyorum.Neden agladigimi da bilmiyorum.Berki de onu erken kaybetmek kalbime oturdu.Koyuverdi kendini bir anda,dayanamadı.
O gidene kadar gözyaşları döktüm.Eve geldiğimde bir çay demledim kendime.Oturdum camın kenarına dışarıyı izledim.Ancak polisler yine huzur vermedi.Aradilar.Konusmamiz şöyleydi:
Polis
"Merhabalar Mine Hanım.Nasilsiniz?"
Ben
"Iyiyim.Tesekkur ederim."
Polis
"Sevindim.Karakola ifade vermeye gelmeniz gerekiyor bir de sizden Kemal bey 'in bilgilerini istiyoruz."
Ben
"Tamam.Saat kaçta?"
Polis
"3 saat sonra.Yani saat 16.00 da."
Ben
"Tamam."diyip kapattım.Hemen bizim büroyu aradım.Onlarda çok üzgündü.Ama kısa kestim.Kemal 'in bilgilerini çıkarmalarını istedim ve telefonu kapattım.Karakola gitmeden 20 dk önce tüm bilgiler elimdeydi.Bilgiler elime varinca hazırlanmaya başladım.Su kombini giydim:
Evden çıktığımda hava da huzunluydü.
Karakola kadar Kemal le olan anılarımızı düşündüm.İfade odasına girdigim de polis oradaydı.
Ben
"Merhaba."
Polis
"Biraz acele edelim lütfen."
...
Polis
"Evet.Öncelikle o gece neredeydiniz?"
Sanki hiç bilmiyormuş gibi soruyordu bide.
Ben
"Bir partide."
Polis
"Kimin yaptığını dusunuyorsunuz?"
Ben
"Pesimizde olan adamların."
Polis
"Peki.Kaza anından bir şey hatirliyor musunuz?"
Ben
"Sadece arabanın siyah ve pahalı bir araba olduğunu gördüm.Sanirim BMW idi."
Polis
"Ceza olarak ne arzu edersiniz?"
Ben
"Ölüm!"Odadan çıktığımda 2 adam yanıma geldi.
Adamlardan biri
"Biz sizin güvenliğinizi sağlayacağız."Bir şey söylemedim.Onlara güvenemezdim.
Ben
"Polis bey bu doğru mu?Onlar benim güvenliğim mi?"
Polis
"Evet.Biz ayarladik.Bu Mykle.Bu David."
Ben
"Teşekküler."dedim.Yol boyu biri yanımda biri arkamdaydı.Etrafa dört gözle bakıyorlardı.Eve sessizlik hakimdi.Yalnizdim.Guvenlikler kapıdaydı.Bir iki saat sonra bürodan aradılar.
Oğuz(bürodan arkadaşım.)
"Mine,nasılsın?"
Ben
"Kötü."
Oğuz
"Anladım.Ama merak etme yanına başka bir partner yollayacağız.Ve istersen Kemal 'in cenazesine gelebilirsin.Aksam için sana bilet alabiliriz."
Ben
"Çok iyi olur.Saat kaç icin"
Oğuz
"Bir saniye... Saat gece 02.00 için bir tane var.2 koltuk alırım sana tek oturursun."
Ben
"Tamam, sağol."Zaman çabuk skip geçti.Guvenliklere haber verdim.Onlarda polislere söylediler.Hazirlandim.
Uçağa güvenlikler tarafından götürüldüm.Turkiye ye vardığımda arkadaşlarım beni hemen karşıladılar.Cenazede ağlamaktan kafayı yemek üzereydim.Cenaze boyu kendimi tutamadim ve ağladım.Cenazeden sonra
Sevilay
"Mine, bir süre Amerikaya gitmesen mi?Burda biraz tatil yap.Yeni asistanini tanı.Hem biraz da vakit geciririz."
Ben
"Çok iyi olur."Evet.Yine hüzunluydu.Ama guzeldi bence.
Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayin.Görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOY AĞACIMDAKİ GİZEM
AventuraBenim soy ağacım da ki tuhaflığı fark eden var mı??? Bulana soyluyorum dedektif olmanı öneririm.Iste bu da bir dedektifin kayıp zanlı bir suçluyu arama hikayesi.Kimi zaman umutsuzluklar, kimi zaman düşmanlar ona engel olmaya çalışsada ona engel olam...