Mesajları üstten okuyordum ve Alp'in eve geleceğini okuduğumda biraz tırsmıştım. Sonuçta tanımıyordum.
Ama bir yandan da pek fazla umursamamıştım çünkü evimi bileceğini pek sanmıyordum.
Kapı bir anda çalınca irkildim. O olabilir miydi?
Ses çıkarmamaya özen göstererek kapıya doğru ilerledim. Delikten baktığımda biri vardı ama o mu emin değildim.
Telefonuma mesaj geldi.
Alp: Aç kapıyı teyze çok kötü bakıyor
Siz: Kapıdaki sen misin?
Alp: Evet Eylem aç kapıyı artık.
Direk kapıyı açtım. Uzun boylu, sakallı, kolunda dövmeli olan biriydi.
"Yakından daha güzelsin" hafifçe gülümsedim ve içeriye davet ettim.
"Gelsene içeriye. Kapıda dikildin" kafasını yavaşça salladı ve oturma odasına geçtik.
Yavaşça koltuğa doğru otuldu. Bende karşısındaki koltuğa oturdum ve dik dik bakmaya başladım.
"Niye öyle bakıyorsun?" Bakışlarımı normale çevirdim ve konuşmaya başladım.
"Tanıtsana kendini" kafasını salladı.
"Adımı biliyorsun zaten. 3 yıl önce seni gördüm. Çok güzeldin, çok masum ve narindin. Biraz seni araştırdım görüştüklerinden seni öğrendim" derin bir nefes verdi.
Hiç tanımadığım biriydi ama nedensizce bana güven veriyordu.
"İstersen burda kal" ne dediğimi bende bilmiyordum ama içimden gelmişti.
"Olur!" Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi söyledi. Bende kıkırdadım.
"O zaman sen misafir odasına geç. Ordaki nevresimler temiz, rahatlıkla uyu" gülümsedi. Gülüşü çok tatlıydı.
"Misafir odası nerede?" Tabi ya nerden bilecek evini.
"Gel göstereyim" ayağa kalktım oda benimle kalktı. Koridora geçtik ve yürümeye başladık. Ben önde o arkamdan geliyordu.
Koridorun sonundaki odaya geçtik.
"Şey, benim kıyafetim yok bugün işteydim de. Bana kıyafet verebilir misin?" Hafifçe tebessüm ettim.
"Tabiki" odanın yanında benim odam vardı. Direk odama girdim ve dolabımdan erkek bölümünden aldığım kıyafetleri çıkardım.
Misafir odasına geldiğimde bana öküzün trene baktığı gibi bakıyordu.
"Evde bir erkek mi yaşıyor?" Kaşları çatıldı ve soru sorar gibi yüzüme bakmaya başladı.
"Yok, ben tek yaşıyorum. Erkek bölümünden aldığım eşyalar, bol giyinmek hoşuma gidiyor." Çatıldığı kaşları normale döndü.
"Teşekkür ederim" çekingen bir tavırla söylemişti.
"Rica ederim ne demek. İyi geceler sana" gülümsedi
"Sanada" odadam çıktım ve kapıyı kapatıp kendi odama geçtim. Yatağıma girdim ve direk telefonu elime aldım. Bana istek atmıştı. Hesabımı nerden bulmuştu?
İsteğini kabul ettim ve geri takip yaptım. Hesabı zaten herkese açıktı. Biraz fotoğraflarını incelemeye koyuldum.
Cidden çok yakışıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Arasındaki Metro
Romance"Beni unutma" diyebildim son kez. Hafifçe gülümsedi ve hayran olduğum ölmeden önce duymak istediğim ses konuştu "Seni asla unutmayacağım" gözyaşlarının arasında, mutluluktan hariç başka bir şey vardı. Hüzün.