1, maç

218 21 10
                                    

felix hyung
bi an dedimki galiba hic okula gelmeyecek

jeongin
aşsöağdmwğsmağs
geldim geldim
annem salmadii

felix hyung
biliyomusun hic sasirmadim
sadece bir kere okuldan kactik diye salmayacak mi bu kadin seni aqqq

jeongin
salmayacak sanirim
denemede guzel bir sey yaparsam belki ama

felix hyung
jeongin gozunu seveyim calis amk
hicbi yere gidemiyoruz sen gelmiyosun diye

jeongin
biliyorum biliyorum
duzeltcem

felix hyung
insallah bebe tilki

felix hyung
neyse benim ders basliyoo
optum askim gorusuruz

jeongin
😘😘

---

felix hyung'un çevrimdışı oluşunun ardından bende çıkmıştım uygulamadan. sabahları çok az konuşabiliyorduk ve bu açıkçası üzüyordu beni.

felix hyung Seul'e Avustralya'dan gelmişti bu yüzden yurtta kalıyordu. changbin hyung ise onu yalnız bırakmamak için yanındaydı, ailesinden bir şekilde izin almış ve yurtta kalmaya başlamıştı. onlar yurtta oldukları için erken geliyorlardı her sabah, benimse evim ve okulumun arasında yirmi beş dakikalık bir yürüme mesafesi vardı.

onlarla sadece teneffüste görüşebiliyordum, grubun en küçüğüydüm ve bu yüzden hepsinden bir alt sınıftaydım.

changbin, felix ve han hyung 12 sayısal okuyorlar. seungmin 11 sözel okuyor, bense 11 dil okuyorum. yani sınıflarımız birbirinden tamamıyla ayrı, bu yüzden pek görüşemiyoruz okul içinde.

merdivenleri çıkmış koridorda sınıfıma doğru ilerlerken omzumda hissettiğim elle durdum. elin sahibi seungmin'di. kıpır kıpır oluşundan anlıyordum rahatça.

"biricik arkadaşına günaydın demeden mi gidiyorsun?"demişti sahte bir dramayla, bu tavrıns güldüm. dramaqueen olma yolunda güzel yol alıyordu.

"görmemişim seni, derse yetişmeye çalışıyorum. bugün konuşma sınavı var."

anladığını belirtircesine başını salladı ve teneffüste görüşmemizi söyleyerek yanımdan ayrıldı. anladığım kadarıyla dersleri boştu çünkü onların hocaları derse hep erken girerdi.

aklımdaki düşünceleri bir kenara atarak sınıfıma doğru koştum. neyse ki içerisi gürültülüydü, hoca henüz gelmemişti. hızlıca içeri girip sırama geçtim ve dosyamdan çalışma kağıdını çıkardım. iki hafta kadardır buna çalışıyordum.
aslında çalışmak denmez.. sadece okuyup ezberlemeye çalışıyordum.

---

"konuştunuz mu?" demişti changbin, felix telefonu bırakırken. sevgilisi onu onaylarcasına başını salladığında telefonu sıranın altına kaldırdı.

"konuştuk, annesi yüzünden geç kalmış." changbin anlarcasına başını salladı. "teneffüste seungmin'in yanına gidelim, dersleri boşmuş.

felix onu onaylarken öğretmenlerinin içeri girmesiyle birlikte herkes ayaklandı, birkaç dakika içerisinde de derse başladılar.

daydream | hyunin ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin