ˢ05 | On my knees

2.5K 121 83
                                    

0 ın yanındaki s yi görüyo musunuz

görüyosunuz

iyi okumalar

---

"Dökül bakalım."

Ansu, yanına çöken Gavi'yle irkilerek önüne eğdiği kafasını kaldırmıştı.

Anında toparlandı. "Neyden bahsettiğini bilmiyorum," diye
kelimelerini soğukkanlılığını korumaya çalışarak dilinden ittirdi.

Kramponlarının bağcıklarını bağlamaya geri dönmeden önce temkinli bakışları Alejandro'yu bulmuştu. Aralarında her ne konuşma geçecekse, Alejandro'nun duymayacağından emin olmak istiyordu.

"Öyle mi?" Gavi güldü. "Neyden bahsettiğimin gayette farkındasın bence."

Ansu daha fazla saklayamadı. Durduğu yerden tehditkâr bakışlarını Gavi'ye yönlendirirken Gavi'nin dudakları iki yana arsızca kıvrıldı. Eli Ansu'nun omzuna doğru süzülmüş, avucu altındaki deriyi sıvazlayıp parmaklarıyla ezmişti.

"Seni bununla tehdit etmeyeceğim," diye güvence vermeye çalıştı. Kısa bir süre sessiz kalıp kararını tekrar gözden geçirdikten sonra devam etti; "Alejandro'ya ne hissediyorsan aynısını Pedri'ye karşı hissediyorum."

Ansu'nun kaşları ani itirafla çatıldı. Oturduğu sandalyede doğrulup ciddi mi diye Gavi'nin mimiklerini süzmüştü.

"Pedro mu?" Doğrulamak adına sordu.

"Pedri," diye düzeltti Gavi göz devirerek. "Neden Pedro deyip durduğunuzu anlamıyorum."

"Şey... İsmi olduğu için olabilir?" Ansu garip bir ses tonuyla sordu.

"Pedri." Sert bir sesle mırıldandı Gavi. Konudan uzaklaşmışlardı ve Ansu, Gavi'nin gözlerine baktığında küçük olanın bu konu üzerinde tartışmaya hazır olduğunu görebiliyordu.

Gülümsemek istese de bununla gardını çok erken indirmiş olurdu; dudaklarını düz bir çizgi hâlinde tutmayı tercih etti.

"Neden bana söyleme gereği duydun?" Ansu sert mimiklerini sabit tutsa da sesindeki temkinli tonu yitirmişti. Gavi çok samimi olduğu bir isim değildi ama şimdi aynı derdi paylaştıklarını görmek, onun yanında güvende hissetmesini sağladı.

"Elbette öylesine itiraf etmedim, bir çıkarım var." Gavi gülüşü genişlerken konuştu. Ansu tek kaşını havalandırdı; "Ne gibi?"

"Tavsiye. Tavsiye istiyorum." Gavi bakışlarını Kessie'yle gülüşen Pedri'nin üzerine dikerken ses tonu ciddileşmişti.

"Benden mi?" Ansu inanmaz bakışlarını Gavi'nin üzerine dikti. Ciddi mi diye küçük olanın yüzünü birkaç kere baştan aşağı süzmüş, olayın trajikomikliğine gülmekle ağlamak arasında bir ikilemde sıkışıp kalmıştı. "Bu kadar çaresiz olamazsın."

"O kadar çaresizim." Gavi sert bakışlarını Ansu'nun üzerine dikti. "Bana verebileceğin tavsiyeler olduğunu biliyorum. Aptalca bir düşünce belki ama en iyi tavsiyeleri vereceğine eminim."

"Haklısın, çok aptalca," diye doğruladı Ansu. Düştüğü duruma inanmakta güçlük çekerken bir süre sessiz kalıp düşündü. Gavi bu sessizliği Pedri'yi izleyerek kullandı.

"Sana verebileceğim tek tavsiye," diye başladı Ansu. Gavi'nin dikkati anında kendisine çevrildi, beklenti dolu irisleri görmek Ansu'yu afallattı.

"İmâ yoluyla hareket etmemen." Yutkunup kurumuş boğazını nemlendirdi. Dizini, üstüne çöken gerginliğin baskısını yitirmek adına istemsizce sallamaya başlamıştı. "Ben Alejandro'ya doğrudan onu sevdiğimi söylemeyi bırak, bunu imâ bile edemiyorum çünkü ondan aldığım herhangi bir karşılık yok."

Lust Of Youth • Gavi × PedriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin