02 | "Better do this then."

1.8K 112 93
                                    

Takıntı, takıntı, takıntı🥵

---

Gavi yüzünü avuçları arasına alırken boğazından bir hırıltı yükseldi. Alnında beliren her bir soğuk ter damlasının teninin üstünden kayışını hissedebiliyordu. Elleri başının iki yanına sürüklendi, şakaklarını sıktı ve başını sarıp sarmalamış korkunç ağrının yok olup gitmesini diledi. Bu çok fazla, diye düşündü. Bu normal değil. Berbat...

Bir eli kucağındaki telefonuna doğru indi, geçilen hikayeyi başa sararken aynı kelimeyi tekrar tekrar okumuştu.

"Gavi, iyi misin?"

Kapının ardından duyulan ses gayet kısık bir tondaydı fakat Gavi'nin kulaklarını çınlatmaya yetti.

Pedri'ye cevap vermek istemiyordu. Yaşanan her şey çocuk zihni için çok fazlaydı. İnledi. En başından beri buraya gelmem bir hataydı, sözleri beyninde yankılandı.

"İyiyim," derken sesi beklediğinden daha sertti. İstemsizce belirmiş öfke ve nefret tonunun fark edilmemesi için küçük bir dua mırıldandı.

"Peki," dedi Pedri endişeli bir ses tonuyla. Gavi'nin sesindeki en küçük değişimi fark edecek kadar fazla zaman geçirmişlerdi, Gavi'nin duaları bunu örtmeye yetmezdi. "Dişlerini fırçalamayı unutma."

Ve ardından uzaklaşan adım sesleri.

Gavi klozet kapağının üstünde bağdaş kurarken hikayeyi bir kez daha oynattı.

Birkaç saat önce ikili gülüşerek pizzalarını yerken ki andan çekilmiş bir kareyi Instagram hesabında hikaye olarak paylaşmıştı Pedri. Bu gayet normal bir şeydi, evet.

Gavi'yi çıldırtan başka bir konuydu.

Fotoğrafta birbirlerine çok yakın oturuyorlardı ve Gavi o an zihnini sarmalayan düşüncelerin baskısını hâlâ kalbinde hissedebiliyordu. Pedri'yi öpmeyi düşünmüştü ki bu düşünmekten öte bir hâl almak üzereydi, eğilip öpecekti. Bu yüzden Pedri telefonunu yukarı doğrultup kameraya poz verirken, Gavi apaçık Pedri'nin dudaklarına bakıyordu.

Pedri her şeyde olduğu gibi bunu da garipsememiş, fotoğrafı çekip normal bir şekilde paylaşmıştı. Gavi buna da sesini çıkarmadı. Her gün yaşadığı şeylerden sadece birisiydi. Ama gel gelelim ki, fotoğrafın biraz aşağılarında küçük bir yazı göze çarpıyordu.

"Sen," diye boğuk, nefret dolu bir sesle fısıldadı Gavi. Telefonunu yüzüne yakınlaştırıp fotoğrafın sol alt köşesinde yer edinmiş yazıya en ölümcül bakışlarını attı. "Hep sen ortalığı karıştırıyorsun piç!"

'Little brother❤💙'

Gavi, tekrar okuduğu cümleyle telefonunun ekranını kilitleyip bir küfür daha mırıldandı.

"Küçük kardeşin siksin seni," diye nefretle fısıldamıştı şakaklarını ovalarken. Küfürden ziyade, bir duaydı.

Bu kadar öfkelenmemeliyim. Kendi kendini öğütledi. Pedri'nin ona ait, onun Pedri'ye ait olmadığı her an işler daha da çığırından çıkıyordu ve artık kontrol edilemez bir boyuttaydı.

İlk başta, hoşlantısının ilk zamanlarında bu tarz şeylere gayet tahammülü vardı aslında. Hatta umursamıyordu bile çünkü zaten hoşlantısını belirtecek hareketlerde bulunmuyordu. O zamanlar reşit bile değildi sonuçta, anlayamıyordu ve bu bilinmezlik o zamanki korkusunun asıl nedeniydi. Küçük Gavi, hemcinsinden hoşlanıyor olduğu gerçeğinden deli gibi tırsmış ve kabuğuna sinmişti. Bu yüzden çoğu zaman bu olaylara tepkisiz kalırdı.

Lust Of Youth • Gavi × PedriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin