Yanağımda oluşan nazik öpücük uyanmama sebep oldu demek isterdim ama bu sadece güzel bir hayaldi. Tabi ki yine alamın sesiyle uyandım.Annem ve babam Amasya'ya babaannemin yanına gittiler. Ve bir kez daha tek çocuk olduğuma şükrettim.Evde yalnız kalmaktan rahat bir şey yoktu bana göre. Hemen yataktan çıkıp banyoya geçtim. Normal günlerde erken kalkmaktan şikayetçi olabilirdim ama aksine bugün çok heyecanlıydım. Bu doğum günü olayı beni içten içe heyecanlandırıyordu çünkü ne olacağını , ne yapacağımızı merak ediyordum. Genelde hiç alışkın değilimdir bar gibi mekanlara. Sessiz, gayet asosyal biriydim Dilan ve Ceren'i tanımadan önce. Ama şimdi biz bir araya gelirsek eğlence eksik olmazdı. Okula gidip akşama doğru mekana geçecektik. Bu yüzden okul için hazırlandım. Ve salona geçtim. Genelde sabah annem kahvaltı hazırlamış olurdu ama bu sabah başımın çağresine bakmam gerekiyordu. Ama hazırlamak için fazla vaktim olmadığı için okulda bir şeyler atıştırmaya karar verdim.Servisimin gelme saatine yakın dışarı çıkıp beklemeye başladım.Sonunda beklediğim servis geldi ne kadar gitmek istemesem de okula doğru yola çıktık.Okula vardığımda kızların yanında bizim sınıftan Onur ve Gökhan da vardı. Onları da çok severdim.Onları yanına gittim ve hepsini günaydın diyerek selamladım. Onlar kendi arasında konuşurken gözüm Berke'yi aradı ama göremedim. Anlaşılan o ki rapor almıştı. Buda Onu bir süre daha göremeyeceğim anlamına geliyordu. Zilin çalması ile sınıfa çıktık. Ve sıkıcı geçecek olan bir güne daha merhaba dedik.
Öğle arasında Ceren bize akşam için ayarladığı elbiseyi gösteriyordu. Açık renk bir mavi elbise giyecekti. Sarışın olduğu için ona yakışmıştı. "Çok tatlı olur sana" diye onayladı Dilan. Ve son ders için zil çaldı. Son ders matematikti. Neyseki hocamız çok eğlenceli birisiydi. Sınıfça muhabbet ettik. Biz pencere kenarında oturduğumuz için dışarıya bakıyordum. Top oynayanlar , su savaşı yapanlar, şakalaşanlar ve Berke. Berke nerden çıktı diye geçirdim içimden. Okulumuz bizden sonra ki sene sağlık meslek lisesi olmuştu. Berke gidip sağlıkçı kızlarla muhabbet etmeye başladı. İster istemez yüzüm asıldı. Hiç bir zaman anlamış değilim onlar da bulup da bende bulamadığı şeyi. Oysaki onu en güzel ben severdim. Belki bu egoistlik belki bencillik olabilir. Dilan'ın kafama vurmasıyla irkildim. Zil çalmış ama farkına bile varmamışım.Çantamızı topladık ve okul bahçesine indik.Dilan sınıf başkanı olduğu için defteri bırakmaya gitti ve bizde onu beklemeye başladık. Berke yanımıza geldi. Ve sanırım heyecandan öleceğim. "Eda napıyosun" dedi tatlı ve içimi hoş eden sesiyle. " Hiç Dilan'ı bekliyoruz sen ne yapıyorsun ? " dedim sesimin umduğum kadar umursamaz çıkması dileğiyle. "İyi bende raporu vermeye geldim. " dedi ve okula girdi. Tam da tahmin ettiğim gibiydi. Demek ki kızlarla konuşmaya gelmemişti. İçime su serpildi bir anda. Bu sırada Dilan geldi. Okuldan çıktık. Ceren bizim okulun oradaki duraktan biniyordu.Kızlar hazırlandıkları zaman bize gelecekler ve beraber çıkacaktık akşam. " Gecikme bak tam 7 de bizde ol " dedi uyarıcı ses tonumla. Ceren dediğimi onayladıktan sonra onun yanından ayrıldık. Dilan ve ben aynı tarafta oturduğumuz için çoğu sabah beraber gider ve beraber dönerdik.Bizde otobüs durağına vardık ve otobüse bindik.
Dilan'dan bir kaç durak önce indim çünkü hediye alacaktım. Hediyelik eşya satan çok şık bir dükkan vardı. Oraya girdim. Aslında ne alacağımı bilmiyordum. Ancak gözüme harika bir halhal takıldı. Dilan tomsları çok sevdiği için halhalın toms üzerinde güzel duracağını düşündüm.Birde halhalın yanında düş kapanı aldım. Parasını ödedikten sonra dükkandan çıkıp eve geçtim. Saçlarım düzdü ama zar zor dalgalı hale getirmeyi başardım. Elbisem siyah olduğu için kırmızı bir ruj sürdüm.Evde kimse olmadığı için son ses müzik açtım ve mutfağa geçip bir şeyler atıştırmaya başladım. Ve titreşimde olan telefonum çaldı. Müziğin sesini kıstım ve telefonu açtım. Arayan annemdi. Bana dikkatli olmam gerektiği hakkında bir ton nasihat veriyordu. Bu sırada kapı çaldı ve kızlar geldi.Artık eğlenme vaktiydi.
