Tam 3 yıl 3 gün olmuştu.Bu dünyaya adapte olmuştuk.Tabi ki de eski evlerimizi,ailelerimizi özlüyorduk ama bu hisse alışmıştık.
16 Şubat 07:48
Ben bu kızdan cidden bıkmıştım? Saat daha sabahın 7 siydi ve ocaktan gelen kokuyla gözümü açmıştım.Oda arkadaşınızın bir kurt olması bazen hiç te iyi olmuyordu.İnsanlar güne alarmla başlarken ben ocakta pişen etin kokusuyla uyanıyordum.Yatağımdan doğruldum ve yatağın başlığına sırtımı dayayarak ayılmayı bekledim.Gerçi böyle bir koku da ayılmamak elde değildi. kendi kendime söylenirken bir yandan yanımdaki masada olan tokama uzandım ve saçlarımı topuz yaptım.Yataktan kalktım ve yatağın yanındaki pandüflere uzandım.Şubatın ortasındaydık ama hava o kadar soğuktu ki çoraplarımızla uyuyorduk ve hatta elimizden gelse montla yatacaktık.Pandüflerimi giydikten sonra mutfağın kapısına doğru ilerledim. Odamız bir yurt odasının olması gerektiğinden daha büyüktü.Belki de okulun öğrenciler için olan odasında kalsaydık benim için daha iyi olabilirdi çünkü en azından öyle küçük bir odada et pişirilebilecek bir ocak olmazdı.Biz bu okula ilk geldiğimizde-3sene önce-bize verebilecek boş öğrenci odalarının kalmadığını ve normalde öğretmenlerin kaldığı katta iki odalarının olduğunu,bizim de oraya yerleştirileceğimizi söylediler.Yurt üç katlıydı ve bizim bu odalarımız en üst kattaydı.altımızdaki katlar ise normal öğrenciler için ayrılmış yerlerdi.Bizim işimize gelmişti bu durum çünkü insanların içinde kalıyor olmamız bizi tedirgin etmişti. Nasıl yapacağımızı,nasıl açık vermeyeceğimizi çok düşünmüştük ama şuanda kaldığımız odaların öğrencilerden biraz da olsa uzak olduğunu anladığımızda daha odaları görmeden hemen kabul etmiştik. Daha sonra odaları gördüğümüzde cidden daha da çok kafamıza yatmıştı. Ortalama bir oda gibi birşey beklerken böyle bir yerle karşılaşacağımızı düşünmemiştik.Elbette öğretmenler için olduğunu anladığımızda normal öğrenci odalarından daha büyük olacağını tahmin etmiştik ama iki oda da şehirdeki çoğu stüdyo evden büyüktü buna emindik.Daha sonra Carol ve Elris birlikte kalmak istediklerini söylemişti bizim için de bir sorun yoktu. Bizde Elica ile kalmaya karar vermiştik.Tabi ki o zamanlar bu kızın bir kurt olduğunu ve her sabah güne neredeyse bir sınıfın doyacağı kadar et yiyerek başlayacağını düşünmüyordum. Her sabah üşenmeden o kadar erken bir saatte kalkıp mutfağa geçtiğine hala inanamıyordum.Dışardan görenler asla inanamazdı,ben de kendi gözlerimle şahit olana kadar,aşırı derecede et yediğine inanamamıştım ama cidden kız ben duşa girip daha çıkmadan yaptığı tüm etin hepsini bitiriyordu. Dediğim gibi inanamamıştım çünkü o kadar fit bir vücudu vardı ki asla buna ihtimal vermezdim.Ben de eti tabi ki çok seviyordum-pişmemiş halini daha çok-ama bir insanın yediği kadar yiyordum. Bu 3 yıldır neredeyse ağzıma sürmüyordum çünkü El beni eti geçtim etin kokusuna bile yeteri kadar doyurmuştu.Tahmin ettiğim gibi El mutfakta bir yandan ocaktaki ete baharat atıyordu bir yandan da dans ediyordu.Yatakta ki isyanımı duymamıştı çünkü kulaklığı vardı."Her sabah seninle aynı odada kalmayı kabul ettiğim için ağlıyorum.Bari ben odadan çıktıktan sonra yap kahvaltını." "OHOO KİME DİYOSAM SANKİ DUYAN VAR" dedim ve kendi kendime söylenip banyoya doğru ilerledim.Soğuk bir duş aldım ve makyaj yapmaya başladım.İnsanlara çocukken anlatılan masallardaki gibi korkunç dişlerim kırmızı gözlerim ya da mosmor cildim yoktu.Ama yinede normal insanlara nazaran daha çok beyazdım ve göz altlarım biraz daha bir insanın sahip olduğu göz altı morluklarından fazla mordu.Dişlerim sivriydi evet ama korkunç derecede de değildi hatta okula ilk geldiğimizde bir kaç bölüm arkadaşımdan dişlerimin güzelliği ve estetik görünümü hakkında övgü bile almıştım.
Hafif dumanlı bir makyaj yapmıştım.Kalın eyeliner çekmiştim.Eris bana"Kat kalın eyeliner sana çok yakışıyor kızım"dediğinden beri benimde favorim olmuştu.Bordo rujumu sürdükten sonra saçlarıma geçtim. Saçlarım kızıldı.Carolun bölümünden bir kız bana saç boyamı sormuştu ama ona annemden dolayı bunun genetik olduğunu açıklayamazdım söylesem bile benim kaçık olduğumu düşünürdü. Ben ona cevap vermeye zorlanırken Carol hemen araya girerek şehir merkezindeki eski okulumuzdan bir arkadaşımızın burda kuaför açtığını ve onun kuaföründe yaptırdığımı söyledi.Bende onu onaylamıştım. Saçlarım makyajımı yapana kadar hemen hemen kurumuştu. Kurutmayla uğraşmıyordum ne de olsa insanlar gibi hastalanmıyordum(k). Saçlarımı yukardan sıkı bir at kuyruğu yaptım ve banyoda işim kalmamıştı artık.Aslında işim daha hızlı bitebilirdi ama El'in sözde "kahvaltı"faslının bitmesini bekleyerek olduğundan daha fazla oyalanmıştım.Kahvaltı yapmayı sevmiyordum ve vampirlerle şaperlerin insanlar gibi günde 3 öğün yemeğe ihtiyacı yoktu.Bu yüzden her defasında bir tartışma çıkıyordu.Tam bir şey yapmaya karar veriyoruz Carol ve Elica acıkıyordu. birde onları bekliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECLİPSE.
Vampire𝘛𝘢𝘮 𝘩𝘦𝘳 𝘴̧𝘦𝘺 𝘣𝘪𝘵𝘵𝘪 𝘥𝘦𝘳𝘬𝘦𝘯 𝘺𝘢 𝘺𝘦𝘯𝘪 𝘣𝘢𝘴̧𝘭ı𝘺𝘰𝘳𝘴𝘢? 𝘋𝘰̈𝘳𝘵 𝘢𝘺𝘳ı 𝘩𝘢𝘺𝘢𝘵,𝘩𝘦𝘳𝘴̧𝘦𝘺𝘦 𝘳𝘢𝘨̆𝘮𝘦𝘯 𝘣𝘪𝘳𝘣𝘪𝘳𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘦 𝘵𝘶𝘵𝘶𝘯𝘢𝘯 𝘥𝘰̈𝘳𝘵 𝘢𝘳𝘬𝘢𝘥𝘢𝘴̧.. Asırlardır çözülemeyen bir dava tekrarda...