3. Bölüm

70 6 1
                                    

Sevgi neydi ? Sevgi emekti...

O tanıdık mavi gözler... Evet doğru tahmin ettiniz o gelen Tolgaydi. Tolga Acar  bugün bana çarpıp üstüme kahve döken çocuk.
Yine o ve yine o gördüğüm andaki kalbimdeki çarpıntı.
Kalbim anlamadığım bir şekilde deli gibi çarpıyordu.
"Yine mi sen ya " aynı anda söylediğimiz bu cümle herkesi şaşırtmış olmalıydı ki bize bakıyorlardi. Kısa süreli bir şaşırmanın ardından Arif müdür araya girdi.
A. Müdür : Yeni ekip arkadaşınız Tolga Acar tanışın kaynaşin ve sonra işinizin başına.
Tolga herkesle selamlaşti sonra bana elini uzattı yine ve ben yine elimi vermedim
"Elini verse miydin acaba "
Tam cevap veriyordum ki araya Beril girdi ve beni şok eden cümleler döküldü ağzından.
"Elini veremez sana kimseye dokunamıyor kendisi hasta Otizim hastası"

Tolganın Ağzından;
 
Beril'in bu cümleleri beni şoka uğratırken Gizemin gözlerinden yaşlar akmaya başladı koşarak uzaklaştı. Herkes Beril'e kızarken ben Gizem'in arkasından koşmaya başladım. Otoparka indi bende arkasından indim.
Yetiştim kolundan tutacaktım ki Beril'in sözleri kulağımda yankılandı.
"GİZEM DURSANA YA "
Gizem son anda pes etti ve yere çöktü.
"Konuşmak ister misin ?"
Benim bu soruma ağlamaktan cevap veremedi ama ayağa kalktı sanırım kendi arabasına doğru yürüdü.
Ve bana gözleri ile arabaya bin dedi.
"Sen kullanamazsın bu halde ben kullanacağım"
İnat etmenin bir mantığı olmayacağını anladı ve anahtarı bana doğru uzattı. Anahtarı aldığım gibi arabaya binip sahile sürdüm.
"Çay mı kahve mi ?"
Bu soruyu yanda cafe olduğu için sormuştum.
"Kahve" demişti bana ağlamaktan kısılan sesiyle. Nedense içimde birşeyler koptuğunu hissettim.
İkimize de birer kahve alıp yanına oturdum.
"Özel değilse anlatmak ister misin? Anlatmak rahatlatır seni "
Bir anda anlatmaya başlayinca şaşırdım beklemiyordum anlatmasını.
"5 yaşındaydım çok küçüğüm şuan olduğu gibi kimsenin bana dokunmasına izin vermiyorum doktora götürdüler ama teknoloji şuanki gibi gelişmedigi için teşhis koyamadılar. Neyse annem babam ve kardeşim 4 kişiyiz. Annemi bir trafik kazasında kaybettim. Babamda annem öldükten sonra yetiştirme yurduna bırakıp gitmiş bizi. Kardeşimle kaldık yetiştirme yurdunda. 18imizden sonra beni Arif müdür okuttu polis olmak istedim ekibine aldı kardeşimi de okuttu o da doktor oldu Esra ismi şuan hastanede doktor. Tabi beni yanına aldıktan sonra rahatsızlığımi anlayınca hastaneye götürdü o sırada Otizim teşhisi konuldu.  "
Bunu anlatırken ağlıyordu. Benimde gözlerimin dolduğunu hissettim. Bir anda gözyaşını sildi ve
"Ayy yeter be hem ben seninle niye konuşuyorum ki sakar"
Bu duygu değişimine güldüm
"Sakar mi ben mi ya bir git "
"Ha pardon ya kör diyecektim "
İkimizde aynı anda kahkaha attık.
Gülüşünün o güzelliği ve gülünce çıkan o gamzeleri yüzümde bir tebessüm oluşturdu.
"Sen o kadar güçlüsün ki seni devirmelerine asla izin verme " dedim bir anda.
"Annem de güçlüydü benim gibi ona çekmişim. Bunlara alıştım da Beril'in ne kadar hassas olduğumu bilmesine rağmen direk söylemesi canımı yaktı"
"Biliyorum arkadaşının bunu yapması canını yaktı sen söylemek isterdin yada söylemek istemiyordun bilmiyorum"
"Sonuçta öğrenecektin ama benden duymanı isterdim "
"Ben birşey sormak istiyorum sen nasıl polislik yapıyorsun "
"Bu seninle son sakin konuşmamız haberin olsun masa başında çalışıyorum "
Bu cümlesinden sonra güldüm. Biraz daha sahilde oturup arabaya bindik merkeze doğru yola çıktık. Sessizliği ilk o bozdu
"Ev buldun mu nerde kalıyorsun "
"Yok polis evinde kalıyorum en kısa zamanda bulacağım "
Ve yine bir sessizlik. Radyoya uzandım ve bir şarkı açtım Sözleri duyunca ister istemez gözüm Gizem'e kaydı kısa bir süre ona baktım o bunu farketmedi çünkü arabayı o sürüyordu.
"Ah sen deli kız ,ne güzel bakıyorsun
Kaç gel , deli kız kimleri yakıyorsun
Takmış koluna sevdiğini acıyor kalbim
Olmaz , olmaz "
Gizem de şarkıyı mırıldandı. Sesi de o kadar narin ki...
10 dk içinde merkezin otoparkinda bulduk kendimizi. Yukarı çıktık. Herkes Gizeme bakıyordu. Gizem ise Beril'e ortalık aşırı gergindi ki. Ortalığa sessizlik hakim oldu. Bu sessizliği ilk bozan Sinem oldu
"Gizem iyi misin canım "
"İyiyim canım benim konuşmak iyi geldi "dedi ve gözleri bana kaydı dudaklarında bir tebessüm belirdi. Bende onun tebessümüne karşılık verdim...

Sizce Beril neden böyle birşey yaptı?

Gizemin geçmişi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gizem ve Tolga sizce ileride daha çok yakınlaşacak mi?

Selamlar arkadaşlar bu bölüm diğerlerine göre uzun oldu. Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı unutmayın.
Sizi seviyorum 💝

Otizim Ve Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin