Bölüm 3

269 25 24
                                    

Ertesi gün rin koltuğa yayılmış telefonu ile uğraşırken ran;

-şş rin!

-ne?..

-nahoya ne dedi biliyon mu?

-banane lan onun mesajından.

-dur bi söyleyeceklerimi dinle. Bu souya var ya seni affetmiş bilionmu?
Ama sana mesaj atmaya götü yememiş!

Rin abisinin suratına tip tip baktı;

-boş yapma istersen, dedi.

Ran ısrarcıydı

-valla olum yalanı söyleyeyim
(evt👁👄👁) hatta tekrardan knk olmak istiyormuş!

Rin hala inanmamıştı. souyanın ağzından böyle şeyler çıkmayacağından emindi.

Ran; bak inanmıyosan kanıtım bile var!
Telefonundan nahoya ile yaptıklaeı fake yazışmayı gösterecekken rin;

-yaw tamam tamam gerek yok. Ee affettide dolcak şimdi ?

-malmısın oğlum yüzyüze bir konuşun! Hazır bende nahoyalara kalmaya gidiceğim sen de gelirsin anlaşırsınız.

En son rin ikna oldu ve kabul etti

-ii peki.

- sende dünden hazırsın hee
Bir taraftan Rinin saçlarını karıştırır

-yaw kafamı bırak-
rin daha konuşamadan ran devam etti

- hadi hazırlancaksan hazırlan seni bekliyorum.

yakınlardan bir minibüse binip yola çıktılar. Ran nahoyası ile mesajlaşıyor, rin de kulaklığını takmış müzik dinliyordu.Şu sıralar souyadan biraz hoşlanıyor bazen ise kusacak kadar tiksiniyordu. Ne hissettiğinden enim değildi.. Genel olarak nefret ediyordu. Karşı karşıya geldiklerinde ona ne diyeceğini düşünürken minibüs durdu. Ran rini dürtüp eli ile çıkacaklarını işaret etti. Sonra minibüsten inip sokağı yürümeye başladılar. Rindou hala ne söyleyeceğini bilmiyordu.

Kapının önüne geldiklerinde rinin içini amaçsız bi heyecan basmıştı ki zil sesini duyunca çabucak toparlandı.
Kapıyı nahoya açtı.

Ran ve nahoya herzamanki gibi sarıldılar rindou ise boş boş baktı. Gözleri souya' yı aradı. Ama o karşılamaya gelmemişti. En son üçü de içeri girdi.

Rin; souya nerede kaçtı mı?

Nahoya; İçerideydi bi çağırayım istersen.
Nahoya içeri gidecekken rin durdurdu.

Rin; gerek yok ben bakayım.

Nahoya; iyi Sen bilirsin.
Tam dönecekken rine tekrar seslendi;

-bak! Kavga etmeyin huzurumuzu bozmayın bir de sizle uğraşamayız!

-ayy çok istekliydim dikişnenizi bölmeye!

Souya nın odasının kapısın önüne geldi ve kafasını içeri uzatıp baktı.
Fakat içerde kimse yoktu."biyere gitmiştir herhal." diye düşünüp çalışma masasının önündeki tekerlekli sandalyeye oturdu. Etrafı keşfetöeye başladı. İlk dikkatini çeken yatağın üzerindeki garip peluştu. Ne olduğunu anlayamadığı kocaman bir peluş.

 Ne olduğunu anlayamadığı kocaman bir peluş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Enemies | rinsouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin