Enemies | rinsou

Bölüm 16

Haftalar birbirini kovalar. Bir öğle tenefüsü sanzu, souya ve rindou beraber sohbet ediyorlardı. Bir ara sevgili konusu açıldı. Rindounun aklına hala sanzuya sevgili olduklarını söylemediği geldi. En yakın arkadaşı da olsa biraz beklemek istemişti. Souyanın sınıfa birşey almaya gittiği bir fırsatı kollayarak;

—knk sana birşey diyecem ama fazla tepki vermicen..

—tamam söyle.. Yoksa sende mi saplıktan kurtuldun?

Rindou gururla;
—evet olum. Gerçi olalı biraz oldu ama şimdi söylemek istedim.

—vay göt kankana güvenmiyonmu?

—yok lan kim olduğu ile alakalı.

Sanzu tek kaşını kaldırarak;

—kim ki?

—tahmin eet...

Sanzu elini çenesine koyup düşündü. Ve ironi amacı ile;

—hakari mi? (olay çıkaran pick me kızdı hatırlatayım dedim.)

Rindounun gözleri biraz açıldı ve sanzuya sağ eli ile nah çekti.
—NAH!

Sanzu bu tepkiye gülerek;

—şakaydı mal ona kim baksın!

Biraz daha düşünür. Ama bulamaz en son rindou;

—birazdan burda olacak o şahıs.

Sanzu birkaç saniye aval aval baktı en son çakmış olacak ki bir kahkaha patlattı ve işaret parmağını rine uzatarak;

—you are gay bro!

—yes I am!

—tahmin etmeliydim aslında son zamanlarda çok imposter haraketleriniz vardı da bişey dememiştim. Ne zamandan beri sewsiniz?

— iki-üç hafta oldu.

—benimde dünyadan haberim yok bok çukuru. Hayret ilk seferinde bana gelmiştin oysa tavsiye almak için.

—hangisi lan?

—şu vardıya exin ismi neydi-

—yaw siktir onu şaziye çıktı o da..

—neyse.

Biraz sonra okulun yan tarafından souya geldi. Ve başta oturduğu banka tekrar oturdu.Sanzu;

—selam yeng-

Sanzu konuşamadan rindou yanına uçup ağzını kapaması bir oldu.

—salak sussana!

Souya hiçbirşey anlamamış ikisine bakıyordu.Sanzu rindounun ellerinden kurtularak;

—aw söyle nolcak! Öldürcek sanki!

—neyi?

Souya hala ikisine bakıyordu. Rindou öfleyerek;

—yok bişey sew olduğumuzu açıkladım ama malın ağzı durmuyo işte-

Souya omuz silkerek
—e tamaam.

—ne tamam? Öle herkeze söyleme diyen kim benmi?

—sanzunun ağzından yalnış birşey çıkacağını düşünmüyorum yani...

Rin yerine oturarak;

—iyi öyle olsun bakalım..

-

Okul çıkışı evlerine gidip hızlıca üstlerini değişip çete toplantısına gittiler. Uzun bir konuşma dan sonra haitani ve kawata dörtlüsü alışverişe gittiler. Sağda solda birsürü dükkan gezmekten yorulan ran kendini bindikleri boş minibüsteki bir koltuğa attı. Arkasından da rindou ve souya. Nahoya ise hala yorulmamıştı ancak artık dizleri bile düzgün tutmayacak kadar yorulan bu üçlüye acımıştı. Usulca ranın yanına oturdu. Ran başını nahoyanın omzuna yaslayarak;

—bana bir kavunlu dondurma borçlusun seni enerji makinası.

Souya abisine bakarak;

—gerçekten şu yaşıma kadar nasıl böyle enerjik olduğunu hala çözemedim çözemeyeceğimde.

Ran gülerek;

—güneşten enerji alıyor kesin. Değilmi?

Nahoya;

—he aynen saçlarımla güneş ışığını çekip kullanıyorum o yüzden knk.

Biraz sonra minibüs doldu ve harakete geçti.Gelmeleri gereken yere geldiklerinde nahoya kalkıp diğerlerine işaret yaptı ve kalkıp minibüsten indiler. Nahoya ve ran başka bi minibise binip kawataların evine gittiler souya ve rindou da haitanilerin evine yürümeye başladılar. (bunlarda hep birbirlerinde kalıyorlar he.)ran inat ettiği için gitmişti. Souya da rindouyu yalnız bırakmamak ve eşyaları yerleştirmesine yardım için geliyordu. Zaten hiç yorgun değillermiş gibi ellerindeki ağır poşetleri yüklenmiş yokuş çıkıyorlardı. En son dairenin önüne gelebildikleri için şükrettiler.
Rindou cebinden anahtarları çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girip poşetleri bir köşeye bıraktı ve kendini oturma odasındaki kanepeye bıraktı souya da diğer koltuğa.

Nahoya ise dönerken evin yakınlarındaki dondurmacıdan rana dondurma ısmarladıktan sonra beraber eve döndüler ve aynı şekil biraz yatıp dinlendiler. Bu gün neredeyse gitmedikleri yer kalmamıştı.

~~~~~~~~~~~~~~~♡~~~~~~~~~~~~~~~~
Baya boş ve sıkıcı bir bölüm oldu ama sonraki bölümde yapacaklarımız var. ( ͡° ͜ ʖ ͡°) ✨
onun için yani. Umarım sıkılmıyorsunuzduur. nys görüşürüz <3