Vay be buraya kadar nasıl geldim ben.. <--- (biraz şaşırdı da.)
"daha iyi misin?"
"Aloo sana diyorum!"
"souya beni korkutma bak abin ağzıma sıçar bişey olduysa!"
"allah kahretmesin napacam şimdi!"
Souya hala araladığı gözleri ile hafif bulutlu gök yüzünü izliyordu.Aradan birkaç dakika geçince trenden indiği sırada yere kustuğu aklına geldi. Ve şu an etraftaki banklardan birinde sırtüstü yatıyordu. Göz ucu ile sağına baktığında yanaklarına ve alnına kolonyağı süren elin sahibi olan rindou ile göz göze geldiler. Rindou kaşlarını çatıp;
-Amk numara mı yapıyordun yoksa kaç saattir yırtınıyorum burda yüreğim ağzıma geldi!
-hı?
-...Mal.
-ne bağırıyon ya ayrıca numara değildi daha kendime gelememişim napim!
Souya doğruldu ve rindouya baktı. Birkaç saniye daha bakıştılar. Uzun sessizlikten sonra rindou;
-hadi kalk şurdan birer bişey alıp yiyek bari.
-tamam.
Birşeyler alıp tıkındıktan sonra rindou souya ile önce gondola sonra dönme dolaba bindiler en son 360 karşısına dikildiklerinde souyanın dizleri titriyordu. Rindounun kolunu çekiştirerek;
-rindo ben bunda ölürüm.
-ölmek dışında her haltı yiyebilirsin.
-saol ya..
-bak istediğin kadar bağırabilirsin sana korkma demicem çünkü korkarak alışırsın.
-allah razı olsun ne diyim..
Ve anlaşılan trende yaşadığı korku onda bir tecrübe kazandırmış olacak ki trendeki kadar korkmamıştı. Altına sıçacak kadar olmuştu evet ama en azından birdaha kusmamıştı. inip biraz sakinleştikten sonra dönerlerken souya rindounun koluna yapışıp;
-şimdi dondurmamı ver. Kafamın rengiyle çikilatalı olsun.
-emredersiniz prenses.
Souyaya dondurmasını aldıktan sonra
Eve doğru yola çıktılar.-
Döndüklerinde tahmin ettikleri gibi ran ve nahoya kapıyı açmadılar.
Acaba neden...?
Souya bir süre ceplerini yokladıktan sonra anahtarı bulur. Ve içeri girip souyanın odasına geçerler. Souya abisinin odasından gelen seslerle göz ucu ile rindouya baktı rindou da ona.
-biraz daha geç mi gelseydik.
-keşke..
Souya yerimde kalktı ve;
-of gel bari balkona gidelim.
-kabul.
Mutfaktan çekirdek alıp balkona geçerler. Biraz havadan sudan sohbet ederler. Konu kalmayınca rindou;
-bişey dicem ama..
-ne?
-biz ne zaman yapacaz?
Souya tip tip baktığını gören rindou;
-bakma şöle ciddi soruyom.
-ya ne bilim amk.
-istemeyen sensin diye sordum yoksa neden soram ben kabulum zaten her zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enemies | rinsou
Fanfictionİlk defa hikaye yazıyorum o yüzden saçma kısımlara yazım hatalarına aldırmayın. Hikaye fikri; sakat keçi (kankam :D) Senaryo; sakat keçi ve ben düzenleyen; ben Bu kadar artık o oku tuşuna basabilirsin :)