1

210 20 3
                                    


Lalisa her zamanki gibi en arka sırada şapkasını başına geçirmiş bir şekilde oturuyordu. Kulağındaki kulaklıklar biraz olsun sınıftan gelen sesi bastırıyordu. Uzaklaşmak istiyordu lalisa buralardan. Herkes ve her şeyden uzakta bir yaşam sürmek istiyordu.

"Lalisa, müdür seni çağırıyor." Sınıfın kapısından gelen ses jisoo'ya aitti. Lalisa şaşırmadığı her halinden belli bir şekilde oturduğu sıradan kalkıp jisoo'nun yanına ilerledi. Kim bilir yine ne belaya bulaşıp üzerime suç attılar diye düşündü. Lalisa'nın günleri bu şekilde geçiyordu işte. Kavga, gürültü ve işlemediği suçlar yüzünden aldığı tonlarca uyarı...

Lalisa'nın babası zengindi hâliyle okula bir sürü yardımı dokunuyordu. Bu yüzden müdür pek severdi lalisa'yı. Arkadaşları ise her gün bir belaya bulaşır, nasıl olsa ona bir şey olmaz diyip suçu lalisa'ya atarlardı.

Jisoo yolun yarısında bir şey hatırlamış gibi elini alnına götürdü.

"Yine ne unuttun jisoo?" Lalisa bıkmış tavrı ile konuştuğunda jisoo gülümseyip suçlu bakışlarla lalisa'ya baktı.

"Müdür seni çağırmamıştı aslında, başka birini çağırmam gerekiyordu." Jisoo elini ensesine götürüp başını yere eğdi. "Alışkanlık oldu heralde." Lalisa bir kaç saniye jisoo'ya baktıktan sonra hiç bir şey olmamış gibi geldiği yolu geri yürümeye başladı. Alışmıştı jisoo'nun unutkanlıklarına.

Sınıfa geldiğinde eski yerini almıştı ki kalemliğinin içinde bir not gözüne çarptı. Kağıdı eline alıp baktığında üzerinde bir şey yazmadığını fark etti. Ne olduğuna bakmak için kağıdı açtığında ne yapacağını bilemedi. Kağıtta yazanların onun adına yazılmış olmasına inanmıyordu.

Lalisa,
Yakamoz güzeli çiçeğim.
Dupduru denizin üzerine vuran yakamoz gibisin hayatımda,
Öyle güzel bir ayrıntı.
Meltem rüzgarlarının savurduğu saçlarında bahar kokusu var çiçeğim.
En güzel çiçeklerin ekildiği bir bahçede geziyor gibiyim yüzünün her bir ayrıntısını incelerken.
En ince ayrıntısına kadar özenle çizilmiş bir tablo gibi paha biçilemez güzelliğin.
Laleler ve papatyalar, koskaca elma ağacının altında çiçekli elbisenle hayal ediyorum seni.
Bilirim hiç sevmezsin elbiseleri, rengarenk çiçekleri...
Fakat yine de seni öyle düşlemek kalbime iyi gelmiyor.
Kulağının arkasına bir papatya sıkıştırdığımı,
Daha sonra yanağına küçük bir buse bıraktığımı hayal ediyorum.
Seni gülümserken görmek,
Ellerinin ellerimi sardığını düşünmek,
Eline şeker verilen minik bir çocuk gibi mutlu ediyor beni.
Hayal ediyorum seni,
Yeşillerin, dudakların gibi gül kurularının içinde,
En güzel renklerinle.

Sevgilerimle çiçeğim, bu hayattan koparılan sana.

-R-

R yazıyordu notun sonunda. Lalisa etrafına baktı. Yanında oturan jennie'ye notu kimin bıraktığını sormak istiyordu ama yapamadı. Jennie adeta kış uykusuna yatmış gibi uyuyordu. Bir kez daha okudu notu. Anlam verememişti fakat üstelemeyecekti de. Notu katlayıp pantolonunun cebine koyduktan sonra  başını sıraya yasladı lalisa. Hiç bir şey olmamış gibi uyumaya devam etti.








Eveeet yazdıklarımı okuyan bir kaç kişi var onlara çook teşekkür ederimmm ❤️.

Yeni bir kurguya başlıyorum.

Yazdıkça yayınlayacağım bölümleri.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kendinize çok iyi bakın.

Blossom'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin