7

118 11 8
                                    

Ellerim soğuk ve kuru,

Zihnim karanlık ve ıssız,
Gözlerim yaşlı ve çaresiz.

Söylesene çiçeğim bu kadar zıtken birbirimize nasıl bu dünyada kendimi yakın hissettiğim tek kişi sen oluyorsun?

Senin ellerin yumuşak ve sıcak,

Zihnin karanlık olsa da bir o kadar çiçek bahçelerini andırıyor bana,

Gözlerinin yeşili bana nefes oluyor.

Beni o kadar endişelendiriyorsun ki,

Ne olur kendine biraz dikkat etsen?

Hastaneye gittiğini tüm okul ile beraber ben de gördüm.

Aklım gitti sana bir şey olacak diye.

Lütfen kendine dikkat et çiçeğim.

Seni sulamama, güneşin olup çiçek açmana yardım etmeme izin vereceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Sevgilerle çiçeğim, en güzel savaşıma.

-R-

Lalisa chaeyoung'un ceketinde bulduğu nottan sonra chaeyoung'a hiç bir şey belli etmemiş, ona tek bir soru sormadan gizlice bu işin peşine düşmeye karar vermişti.

Chaeyoung'un ondan ne kadar nefret ettiğini sadece lalisa değil okulda bilmeyen kişi yoktu. Bu durumda bu notları yazan kişinin chaeyoung olma ihtimali yoktu fakat, notları yazan kişinin chaeyoung ile bir bağlantısı olduğu belliydi.

Ceketin cebinde bulduğu notu chaeyoung'un ona ulaştıracağını düşünüyordu lalisa. Kimseye bir şey söylemeden tek başına halledecekti bu işi. En kısa zamanda o kişiyi bulmalıyım diye düşündü. Onu merak etmeye başlamıştı ve bu onun için iyi değildi.

"Daha iyi misin Lalisa?" Jisoo'nun sorduğu sorunun ardında lalisa gülümsemiş başını sallamıştı. Jennie ve jisoo, lalisa hastaneden çıktığından beri onu bir saniye yalnız bırakmamış, zorla yemek yedirdikten sonra okula birlikte gelmeye zorlamaya başlamışlardı. Her dakika lalisa'ya nasıl olduğunu soruyor, bir şeye ihtiyacı olup olmadığını merak ediyorlardı. Lalisa onların bu hallerine sinirlensede bir zaman sonra bu iki bebeğin ona bakmaya çalışması ona komik gelmeye başlamıştı. Uzun zaman sonra bu kadar ilgi görüyordu lalisa. Bu onu şaşırtsada sesini çıkartmadan arkadaşlarının onun için endişelenmesinin keyfini çıkartıyordu.

"İyiyim jisoo. Bugün bunu onuncu soruşun!" Söylenen lalisa göz devirdiğinde jisoo lalisa'ya yumuşak bir yumruk atmıştı.

"Sus! Beni sinirlendirme!" Jennie hayranlıkla jisoo'yu izlerken onları uzaktan izleyen chaeyoung'dan habersizlerdi.

"Hey! Baksanıza şuraya." Jisoo'nun ilerideki masayı işaret etmesiyle chaeyoung'u fark eden jennie gülümsemiş lalisa ise düz bakışları ile chaeyoung'a bakmaya başlamıştı. Üzerinde lalisa'nın ona verdiği sweatshirt olduğunu fark eden lalisa şaşırsa da gülümsemesine engel olamamıştı.

"Neden yanımıza gelmiyor ki?" Omuz silken lalisa sırtını duvara yaslayıp gözlerini yumduğunda zihninde çalan şarkı huzurla gülümsemesine sebep oldu.

"Şu kız iki gündür lalisa'yı izliyor. Siz de fark ettiniz mi?" Üçlünün yanına oturan irene kısık sesiyle konuştuğunda masadakiler şaşırmıştı.

"Size de merhaba." İrene gülümsediğinde jennie göz devirmişti. Masada oturan herkes irene'nin jisoo'ya ilgisi olduğunun farkındaydı. Jisoo hariç. Bu yüzden jennie irene'den hoşlanmıyor, bulunduğu ortamlardan mümkün olduğunca uzak duruyordu.

"O nereden çıktı Irene?" Jennie rahatsız olduğu her halinden belli olan ses tonuyla konuştuğunda Irene gülümsemişti.

"Çok belli. Hatta lalisa hastaneye kaldırıldığı gün o da deponun oradaymış." Lalisa gözlerini açmış masaya doğru eğilmişti.

"Ne zaman dedin?"

"Bayıldığın gün. Chaeyoung'dan önce bulmuş seni ama o hocaya haber verene kadar chaeyoung erken davranıp seni oradan çıkarmış. Hocalar da daha sonra gelmiş." Lalisa duyduğu şeylerlerden sonra karışmış aklı ile başını kaldırıp chaeyoung'a baktığında chaeyoung'un da ona bakıyor olduğunu görmüştü. İkili göz göze geldiğinde chaeyoung'un bakışları lalisa'yı etkisi altına almış gibiydi. Lalisa gözlerini chaeyoung'un gözlerinden ayıramıyordu. Görünüşe bakılırsa chaeyoung'un da öyle bir niyeti yoktu.

"Lalisa?" Jisoo'nun sarmasıyla kendine gelen lalisa başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalışmıştı.

"O kız kim?"

"Mina. Üst sınıflardan." Lalisa çattığı kaşlarını adının mina olduğunu öğrendiği kıza doğru çevirdiğinde mina gülümsemiş ve lalisa'ya el sallamıştı.

Ona notları yazan kişi mina olabilir miydi?

Lalisa düşüncelere dalmışken yere düşen bir sandalye sesi duyduğunda bakışları oraya yönelmişti. Sinirle ayağa kalkmış onlara doğru gelen chaeyoung'u gördüğünde kaşlarını çatmıştı lalisa.

Üzerine doğru gelen chaeyoung lalisa'nın yanına yaklaştığında kulağına doğru eğilip fısıldamıştı.

"Konuşmamız gerekiyor. Hem de hemen!" Kaşlarını çatan lalisa ne olduğunu anlamadan chaeyoung onu tutup sürüklemeye başlamıştı.

Ne oluyor diye düşündü lalisa. Onu bu kadar sinirlendiren şey ne olabilirdi?











Blossom'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin