6

285 27 14
                                    

Hoca daha gelmemişti, telefon ile oynarken yoongi mesaj atmıştı

Yoongi

Hoseok müsait değilsin her halde, şey ben geldim de, konum atıcaktın

Müsait'im, şey atıyorum
*konum

Tamam, istediğin bir içecek varmı?
Gelirken alıyım

Çok teşekkür ederim yoongi
Mor bubble tea alırmısın, lütfen

Elbette, görüşürüz

Şey görüşürüz

Başka bir hoca geldiğinde kaşlarımı çattım, hoca " tarih hocanız hasta, zil çaldığında çıkabilirsiniz, bir hafta tarih dersleriniz boş olucak" dediğinde kafamızı salladık.

Herkez kendi halinde takılıyordu, zile 2 dakika kalmıştı yoongi geldiğine dair mesaj attığında heyecanlanmıştım.

Zil çaldığında hemen çıktım, bahçede etrafa bakıyordu, yutkunarak saçlarımı düzelttim, benden uzundu ve cidden çok, çok yakışıklıydı.

Yutkunarak yanına gittim, karşısında durduğum da gülümsedi "hoseok, selam" gülümsedim"hoşgeldin"  içeceği uzattı "umarım doğrusunu almışımdır" kafamı salladım "evet, bunu istemiştim, teşekkür ederim" 

Yuan, luna ve salak arkadaşları yanımıza geldiğinde yutkunarak baktım, yoongi "arkadaşların mı?" kafamı salladım "hayır"  yuan elimdeki içeceği aldı.

Yoongi kaşlarını çatarak baktığında yuan "hoseok, iğrenç damak zevkin var" diyerek içeceği üstüme döktüğünde gözlerim doldu, yoongi sinir ile yuan'ın yakasını tutarak "sen kimsin lan oruspu çocuğu" diyerek yumruk vurduğunda, korkarak geri çekildik.

Luna arkadaşının arkasına saklandığında, yoongi yuan'ın yüzüne yumruklarını vurarak "ulan piç sen kimsin de hoseok'a böyle davransın, o elini götüne sokarım kancığın doğurduğu" küfrederek vurmaya devam ediyor du.

Box torbasına vurur gibi vurduğu için yuan yumruk atmaya zaman bile bulamıyordu, yoongi'nin omuzunu tuttum "yoongi lütfen"  durdu, kalkarak "bir daha böyle bir şey duyar yada görürsem kız erkek fark etmez hepinizin içinden geçerim, anladın mı" dediğinde hepsi kafasını salladı.

Yoongi elimi tutarak sinir ile hızla yürüdüğün de  yetişmek için çaba sarf ediyordum, sonunda durduğunda bana döndü, kafamı eğdim, çok iğrenç görünüyordum.

Yutkunarak "b-ben özür dilerim" çenemi tutarak kafamı kaldırdı "özür dileyeceğin bir şey yapmadın hoseok" yutkunarak "üzgünüm, geldiğin gibi kavga ettin"  güldü "her gün kavga ettiğimi söylemiştim" dediğinde bende güldüm.

Üstüme baktı "hadi seni temizleyelim"  kafamı salladım "çok çirkin oldum" güldü "hayır, minik bir bebeğe benziyorsun" diyerek ceketini çıkarttı, giymemi sağladı, fermuarı çekti "istersen evine gidip duş al, saçların hep şeker oldu" kafamı salladım.

Ev'e gelene kadar elimi bırakmadı, domates'e döndüğüme emindim, zil'i çaldığımda jungkook kapıyı açtı "hoşgeldin" dediğinde gülerek "oo yunki min hoşgeldin, eşyaların burada" yoongi kafasını salladı "teşekkür ederim" jungkook geri çekildi "gelin hadi" dediğinde yoongi elimi bıraktı.

İçeri geçtik, ben odama giderek direkt duş aldım, aşşağı indiğimde yemek kokuları geliyordu, mutfağa girdim, jungkook masaya oturmuş konuşurken yoongi birşeyler kesiyordu, jungkook'un kafasına vurdum "salakmısın jungkook, yeni geldi"  jungkook kafasını ovdu "ama hep o yemek yapar, ne yapayım, güzel yapıyo" dediğinde kafamı salladım.

Yoongi gülerek "sorun değil" kafamı eğdim "üzgünüm, bırak ben yaparım"    "bitti zaten" dediğinde kafamı salladım, oturduğumda tencerenin içindekini karıştırdı ve oturdu.

Jungkook "ee ne yaptınız, gezdiniz mi?" kafamı salladım "hayır, gününü berbat ettim, üzgünüm yoongi" gülümsedi "sorun olmadığını söyledim hoseok, üzülme"  jungkook kaşlarını çattı "ne oldu ya, anlatın hadii"  yoongi geri yaslandı "kavga ettim"  jungkook bıkınca" gelir gelmez"  yoongi kafasını salladı "bir nevi evet" dediğinde kafamı eğdim.

Jungkook "neden, ne oldu" dediğinde yutkunarak "yuan üstüme içeceği dökünce yoongi'de dövdü" keyifle geri yaslandı "iyi yapmış, boşuna bu kaslar yok" dediğinde yoongi gülerken ellerime baktım.

Yoongi "çok küfür ettim, üzgünüm hoseok"  kafamı salladım "sorun değil" dediğimde jungkook "kim yoongi ile takılsa ertesi günü kaçıyo" merak ile baktım "neden?" gülerek "çok küfür eder, hayatı boş yaşar ve ne olursa olsun sallamaz"  yoongi'ye baktım, göz devirdi "yalancı ibne" dediğinde güldük.

Diğerleri de geldiğinde sofrayı kurduk.

/

sope : kissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin