my first is gone | taekook

6|Asıl jeon

Ficin çok okunmamasından dolayı bölüm artık yazmıyordum ama bir baktım ki ficin okunması 1000 olmuş ve yeni bölüm isteyenler olmuş.

O yüzden bu bölüm bayağı bir geç geldi. Madem okunuyor bunu bir rutin hâle getirip sürekli bölüm yazmaya çalışırım.

Bölümü hızlı yazdığım için kötü olabilir ve biraz +18 e kaçan yerler var. Baştan söyleyeyim.

🎶the weeknd, where you belong🎶

( şarkıyı yeni keşfettim ve bu bölümle çok uyumlu olduğunu düşündüm)
●
○
●

"Hadi ama jeon bana bir şans ver." elleri belimdeyken ve şuan tam önümde dudaklarını büzmüş bir şekilde konuşan tae... ah siktir bana bu şekilde her şeyi yaptırabilir sanırım.

"Hayır bırak beni, istemiyorum." istiyorum çok hemde ama yapmamam gerek özellikle okulun soyunma odasında.

Yüzünü bana yaklaştırıp kulağıma yöneldiğinde "Jeon... istediğini ikimizde biliyoruz" bittim. Kulağıma o derinden gelen pürüzlü sesiyle fısıldaması tamamen haksızlıktı.

Kulağıma fısıldadıktan sonra boynuma yönelip küçük ve naif öpücükler bırakmaya başladı.

Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde öylece kollarının arasında öptüğü yerlerin yandığını hissediyordum. Muhtemelen bu benim ergenliğimi zirvede yaşadığım için e tabi hormonlar fln da var neyse.

Hey bir dakika, bir dakika ben ne ara ona bu kadar tutuldum? Ayrıca ilkimde götünü verende ben oldum. Ben semeydim ama...

Neyse bu sefer onu becerecek olan ben olacağım. Boynumda soluklanırken - ah dudaklarıyla boynumu emmesi- hızlıca ellerim onun boynunu bulup sardı ve onu kendimden uzaklaştırdım. Ağzından bir inleme döküldü. ve sert bir şekilde onu boynundan kendime doğru çekip öpmeye başladım.

Bu sefer üstüne yürüyen bendim. Nasıl bir şey olduğunu bilsin. Üstüne adım adım yürüyerek onu geriletiyordum en sonunda sporcuların üstüne oturduğu bank ya da oturağa her ne deniyorsa işte. Göğsünden iktirip oraya oturmasını sağladım.

Belimden hızlı bir refleksle tutup beni üstüne yani kasıklarının biraz altına oturttu, ve dudaklarımızı tekrar birleştirdi. onun elleri kalçamdayken benimde ellerim rahat durmuyordu. Ellerim okul ünüformasının üstünden göğüs ucunu çekiyor ve iki parmağım arasına alıp sıkıştırıyor, onları sertleştiriyordum.

Aniden gelen kalçama sert şaplakla yerimde yükseldim. Benim yükselmemle dudaklarımız nefes nefese ayrıldı. Soluklarımız birbirine karışıyordu. Bir kaç saniye bakışmamız ardından taehyung kalçalarımı avuçları arasına alıp. Beni tam kasığının üstüne çekti. Ardından tekrardan derin izler bırakmak için boynuma yöneldi.

Dişleri arasına derimi alıp sıkıştırıyor eziyor ve hunlarca emiyordu. İnlemelerimi yuttum.

Ayrıca şuan kucağında oturuyor ve elleri kalçamdaysada bu, şimdilikti çünkü baskınlığımı işte şimdi ortaya çıkarmanın zamanı. Asıl jeonu göstereceğim ona.

O boynumun her tarafına izler bırakmakla meşgulken bende onun pantolonunun düğmesini ve fermuarını indirmekle meşguldum.

Ama hayır şuan odağım ön taraftaki küçük şeyde değil. Arka taraftaki deliğinde.

Ellerim hınzırca belinin etrafından kalça yanaklarına ulaştı ve bir elim zorda olsa -banka oturduğu için- yavaşca iç çamaşırının üstünden deliğine baskı uyguladı.