'40 : Benim oğlumu, neden incittiniz?

6.9K 711 774
                                    

Bolum fotograflarina dikkat edin! Onceki bolumde kullanmistim onunla baglantili 💞

Uzucu sarkilar acin ya, 1.23 listemi acin dinleyin bence...

En uygun sarki billie eilish - nda olabilir sanirim? Ya da happier than ever, dynasty vs

Kontrol etmedim, direkt atıyorum. Hata olan yerleri fark ederseniz yorum atin duzelteyim (benim bos vermislik ahahahau

Tw!! Aglayabilirsiniz, iyi okumalar! 🥺💞

"Lord! Sana ihtiyacımız var uyan!"

Sarsılarak ilerliyordum birinin sırtında. Kırık yerlerimin acısı dudak büzmeme neden olmuş, hemen ardından da yüzümü ekşitmeme neden olmuştu. Etrafa bakındım. Hâlâ çok karışıktı. Silah sesleri dinmemişti.

Yüreğimdeki sızı da hâlâ dinmemişti. İnadına saplanıyordu bıçaklar. Kramplar giriyordu her uzvuma. Ayaklarımı yere basabilecek miyim bilmiyordum. "Ben gideceğim. Jungkook'u benden aldılar. Onu kurtarmam lazım." Beni sırtında taşıyan kişiyi ittirmeyi denedim ama hareketlerim o kadar yavaştı ki beni ciddiye almadı. "Lordum. Kötü durumdasınız. Sizi hekime götüreceğim. Çatışma yerinden uzaklaştık. Bay Sergeyev sayesinde."

Caesar. En son onu görmüştüm. O endişeyle bakan mavileri nasıl da parlamıştı korkuyla. Belki de o bana elini uzatmasaydı rastgele sıkılan kurşun ile ölecektim.

Gerçi şu an sona geldiğimi düşünüyordum. Çünkü Jungkook'um onların eline düştü ve ben kendimi affedebileceğimi sanmıyordum.

Onu elbette kurtaracaktım. Başka bir şeyi düşünemezdim, evet. Ama canını yakacaklar onun, bunun düşüncesi bile içimde biriken şeyleri öfkeyle kusmamı tetikliyordu.

"Yaranızın durumu iyi." Dedi bitkin sesiyle. "Kurşun içinde. Kanamayı durdurduk. En fazla iki saat dayanabilirsiniz. O yüzden sizi güvenli bir yere götürmek zorundayım."

"Seni dinleyeceğimi mi sanıyorsun lan?" Tüm gücü avuçlarımda topladım.

Bana yardım ediyor olabilirdi.

Bana iyilik ediyor olabilirdi.

Ama, benim Jungkook'um en büyük düşmanımın elindeyken, kim bilir ne hallerdeyken ben kendi sağlığımı düşünemezdim. Saç diplerinden tuttum. "Merak etme. Zarar vermeyeceğim. Gücümü sende kullanıp bitirmek gibi bir niyetim de yok."

"Sadece..." Nefesimin yettiği kadar konuşmaya özen gösterdim. Kırıklarım sızlıyordu. "Beni yavaşça yere indir. Caesar'a da haber ver. Orada oynaşıp durmasın."

"Ama lordum-" Demesine kalmadan elimle ağzını kapattım. Sinirimin ulaştığı sınırı tarif bile edemezdim. Olduğum yerde titriyordum. Daha fazla direnmeden beni yere indirdi. Ayak uçlarım yere değdiği anda dudaklarımı ısırdım. "Lordum..." Güçlükle yere bastım. Zayıf görünmek istemiyordum.

Jungkook'umu o adamlarının elinden almam gerekiyordu.

Bir saniye bile benim için çok önemliydi. Belki de her saniye oğluma o kirli ellerini sürüyorlardı. Belki de, onun beyaz tenine, benim dokunmaktan korktuğum tenine zarar veriyorlardı. Bunun düşüncesi bile benim nefesimi kesiyordu. O narin bedeninde bunu hissetmek zorunda kalabilirdi.

İzin vermezdim. Veremezdim de zaten. Ben Lord Kim Taehyung isem, buna asla izin vermezdim.

"Lordum, Bay Sergeyev'e haber vereyim. Lütfen burada bekleyin."

drug lordHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin