drug lord

'41 : Geceydi her yer ama sen yıldızımdın.

Ficin son düzyazısı. Artık text yazmayı özledim (eğlenceli oluyordu.) Bayağı yazdım bakın 1k altı yorum görmek istemiyorum çünkü en uğraştığım ikinci bölüm (ilki 31. Bölüm) o yüzden elinizden geleni yapın! 😚💪🏽

(Kontrol etmedim yine, umarım guzel olmustur. Yazarken beynim eridi ama yeniden olustu 🥴. Sevmediyseniz bile bisey soylemeyin tamwm mi 🥺🥺 karmasik yerleri sorarsaniz cevaplarım seve seve 🩷)

Güzel okumalar, drug lord listesinden agresif şarkıları açabilirsiniz malûm yerde

☆

2 ay öncesi

"Bayıldı. Güzel oynadınız beyler."

Jungkook'un yanından ayaklanan adam diğerlerine bakarak gülümsedi. Daha sonra duvarın dibindeki kameranın kaydını durdurdu. "Bu kaydı Lord Kim'e atmamız söylendi. Bunu da yaparsak paraya para demeyeceğiz!"

Yanındaki dört adamı heyecandan yerinde duramamış, birbirlerine bakıp duruyorlardı. "Vladimir bize ne emri verdi? Lord Kim'i ölmekten beter etmemizi istedi." Jungkook'un bacağına ayağıyla tekmelemeye başladı. "Bu yerde yatan Jungkook mudur nedir. Ona güzel anlar yaşatacağız."

"Ama bize sadece yapmış gibi göstermemiz söylendi."

"Bu şansı kaçıramam. Lord Kim bizim de canımızı çok yaktı. Ne çabuk unuttunuz?" Dedi bedenindeki yara izlerini göstererek konuşan adam.

Hep bir ağızdan 'Ooo' sesi yükseldiğinde grubun başı olan adam alıcı gözle Jungkook'u izlemeye başladı. Kıvrımlı vücut hatları herhangi bir erkeği bile baştan çıkartırdı. Beyaz teni korkudan sarıya çalan bir renge bürünse de güzelliğini hiç kaybetmemişti. İpeksi kumral saçları kirli ışıkta bile parlıyordu. Yüzü hırpalandığı için tam gözükmese de kurumuş, kavisli dudakları güzel duruyordu.

"Hadi, gelmeden halledelim." Dedi iğrenç bir şekilde gülerken. Beş adam aynı anda soyunmaya başladıklarında ard arda sıkılan silah sesleri ile yerlerinden sıçradılar. "Ne? Yerimizi nasıl buldu bunlar! Bizden başka kimse bilmiyordu!"

Yerde her şeyden habersiz yatan Jungkook'a döndü hepsi de. İçlerinden birisi Jungkook'un üzerine atıldı. Ard arda yumruklarını attığı sırada diğerleri de ona ses çıkarmadan acımasızca tekmelemeye başladılar. On beş dakika boyunca vurabildikleri kadar vurdular. Bazısı Jungkook'un bedenine ısırık izi bıraktı, bazısı sert yumruklarını geçirmeye devam etti.

"Gelmek üzereler."

"Umurumda mı?" İçlerinden ikisi bayağı istekliydi.

"Piç kurusu. İşini hallet ve peşimizden gel. Ölmemeye çalış."

İkisi birbirlerine bakmış, iki büklüm kalan bedenin önünde diz çökmüştü. Kandan geçilmeyen bedeni ters çevirmişlerdi hızlıca. İki parmağını ağzına götürüp yumuşatmaya hazırlanan adam birinin sesiyle arkasına döndü.

"Şerefsizler! Gitsenize lan! Ne halt yiyorsunuz?"

Kendilerine bakarak biraz daha minyon olan tipe birkaç alaylı cevaplar savurup işlerine devam etmek istediler. "Siz cidden."

"Sen de kimsin kızıl?"

Karanlıkta kızıl saçları pek belli olmasa da onu tanımlamak için tek özellik buydu. Adamlar ellerine kıytırık silahlarını kuşanmış, güç gösterisi yapmak için hazırlık yapmaya başladılar. Kızıl saçlı olan ışığın daha bol olduğu alana doğru yürümeye başladı.