Hayatımın döngüsü

gerçekler

Bölüm şarkısı:
indila-tourner dans le vide
bölüm 6.
O gece nikahları kıyılmış iki genç artık yeni birlikteliklerine başlamak üzere eve gitmişlerdi.

Lila'nın anlatımıyla.
Gecem gerçekten harikulade geçmişti. Evet hayallerimin erkeğiyle artık evliydim. Diğer günlerimin ne kadar zorlu geçtiğini hatırladığım da öylesine içim rahatlıyordu ki. Artık beni koruyan biri olduğu için çok iyi hissediyordum. Bana şimdiye kadar hiç zararı dokunmamıştı. İşte bu yüzden içim rahattı.
Eve geldiğimizde ikimizde mutluluktan deliriyorduk.
M-"artık evliyiz ha" gülerek yanıtladım.
"Öyleyiz sanırım" o da gülümseyerek bana sarılmış, alnımdan öpmüştü. Beni kucağına alıp odaya götürmüş, yatağa yatırmıştı. Usulca beni önce yanaklarımdan, sonra dudağımdan öpmüştü. Sonrası ise hatırlamak bile istemeyeceğim şekilde utanç vericiydi. Çünkü şimdiye kadar kimse ile el ele bile tutuşmamıştım. Tüm herşeyi bana sakince öğretiyordu. Ancak birşeylerin ters gittiğini sezmiştim. Huylandığı kısımları bana öğretmişti evet. Ama hiç bir tepki vermiyordu. Bu da benden etkilenmediğini düşündürtmüştü.

"Sen bana karşı bir şey hissetmiyor musun?" diye sormuştum, artık katlanamayarak. Kaşlarını çatıp başını yana eğerek
"bu da nerden çıktı?" diye mırıldandı.
"Hiç zevk almıyormuş gibi davranıyorsun, çözemiyorum neden olduğunu"
Başını öne eğmiş, kaşları çatık şekilde birşeyler düşünmeye başlamıştı. Ben ise hala anlamaya çalışarak onu izliyordum. 3 dakikanın ardından başını kaldırmış,ellerimi tutmuştu.

"Bak biliyorum şimdi söyleyeceklerim hem seni şaşırtacak hem de benden belki de nefret etmeni sağlayacak ama gerçekleri bilmekte hakkın var. Sonuçta artık bir ömür beraberiz." Derin bir nefes alıp elimi daha sıkı tutmuştu. Hala ne diyeceğini bilmeyerek onu izliyordum.

"Ben uyuşturucu kullanıyorum. Bunun sana hiç bir zararı olmayacak emin ol. Ancak bunu kullanmaktan vazgeçmemi benden isteme. Gerçekten sırf seninle evlilik hayalim var diye kaç kez bırakmayı denedim fakat olmuyor." Biraz durdu ve tekrar devam etti:

"Senin o evdeki hallerinin sebebinin ben olduğumu hatırladığımda da zaten çok düşündüm bırakmayı ama-" diyince sözünü kestim.

"Benim yüzümden derken?" Ağzından yanlış birşey kaçırmış gibi duraksadı. Ne diyeceğini bilemez şekilde bana baktı ve kaşlarını üzülmüş şekilde bir birine yaklaştırdı.

"Senin iyiliğin içindi ama gerçekten bu hale geleceğini ben bile tahmin edememiştim. "  Kafama sonradan dank etti.

L-"ne yani bana uyuşturucu içirdiğini mi söylüyorsun? Aklını mı kaçırdın ne zaman oldu bu?" Şaşıp kalmıştım. Birden başıma keskin bir ağrı saplanmıştı. Ancak Metin'i dinlemeye devam ettim.

"Bak biliyorum gerçekten yanlıştı, yapmamalıydım. Ama ailen öldükten sonra intihar etmenden korktum. Bu maddeye bağımlı hale geleceğini, hayaller göreceğini bilseydim bak sana yemin ediyorum asla yapmazdım. Affet beni."

Baş ağrım daha da şiddetlenmişti. İki elimde kafamı sıkmaya başlamıştım. Sonra bu ağrı tekrar tüm vücuduma yayılmış, delilircesine sızlanıyordum.
Metin bana ne olduğunu soruyordu ancak sesler uğultu halinde geldiği için tamamen anlamıyordum. Başım dönmeye başlamıştı.

Yazarın anlatımıyla.
Lila'nın vücudu bu ağrıyı kaldıramayarak kendini bırakmıştı. Metin Lila'nın bayıldığını görüp hemen üzerine kıyafet geçirmiş, hastaneye doğru yola çıkmıştı. Lila'ya dayan Lila'm lütfen kuzum biraz dayan varıyoruz hastaneye diyordu ama nafile. Lila çoktan bayılmış, kalbi yavaşlıyordu.
Sonunda hastaneye varmışlardı. Metin Lila'yı kucağına almış koşarak hastaneye dahil olmuştu. Bağırarak biri yardım etsin lütfen demişti. Bir kaç hemşire onları görmüş, sedye ile yanlarına gelmişti. Lila'yı sedyeye yatırmışlar Metin'e ona ne olduğunu soruyorlardı. Metin bilemiyorum birden bayıldı diyordu, ancak neden  olduğunu kendisi çok iyi biliyordu.
Lila'yı bir odaya almışlardı. Önce kalp masajıyla bir şekilde onu hayata döndürmüşler, rahat nefes alması için cihaz takmışlardı. Kan testi, serum derken gece yarısını çoktan geçmişti.
Metin hala gelip geçen her doktora Lila'yı soruyor, daha uyanmadığını öğrenince kafayı yiyordu.
Sonunda Lila'nın asıl doktoru, elinde bir kaç kağıtla Metin'in yanına gelmişti.