hayal ile gerçeğin karmaşası

13 11 0
                                    

4 bölüm
12 haziran sabah saatleri
Eve geri geldiğimde kimse yoktu. Evin her tarafın bulutlarla çevriliydi. Bir süre durumu kavramayarak duraksadım. Sonrasında salona doğru yürümeye başladım. Ancak ne kadar yürüsemde, salon gittikçe ürkütücü, sonu belirsiz bir yola benzemişti. Bilinçsizce yürümeye devam ettim. Yolun sonuna yaklaşıyordum sanki. Bir an durdum. Gözlerimi kırpıştırdım.
Ailem tam karşımdaydı. Kanlı canlı önümde duruyorlardı. Çok huzurlu ve mutlu gözüküyorlardı. O an ki heyecanla onlara doğru koşmaya başladım. Ben koşmaya devam ettikçe onlar benden uzaklaşıyor, hatta gözden kaybolmaya başlıyorlardı. Daha hızlı koşarak onlara yetişeceğimi düşündüm. Birden göz önünden kayboldular. Etraf kapkaranlık, uçsuz bucaksız bir boşluğa dönüşmüştü. Delirmiş gibi etrafımda dönüyordum. Tekrar koşmaya başladım. Ama boşuna. Değişen tek birşey yoktu. Koştuğum sırada bir çukura düştüm. Boşluğa doğru süzülürken okuldakilerin bakışları, annemin sesini, en yakınlarımın bana iğrenirmiş gibi bakışını hatırlıyor, nefesim gittikçe daralıyordu...

 Boşluğa doğru süzülürken okuldakilerin bakışları, annemin sesini, en yakınlarımın bana iğrenirmiş gibi bakışını hatırlıyor, nefesim gittikçe daralıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soğuk terler içinde uyanmıştım. Ne yani herşey bir kabustan mı ibaretti. O an herşeyi idrak etmiştim. Artık ailem yoktu. Her sabah beni şakaları ile neşelendirecek, her akşam birlikte türlü oyunlar oynadığım, dans edip eğlendiğim insanlar birden yok olmuştu. Tekrar nefesim daralıyor, yapacak bişey bulamayak boğazımı sıkmaya başlamıştım. Annemin kahkahasını, babamın o soğuk esprilerini, kardeşimin bana her sarılışını düşünerek daha da kendimi kaybediyordum...
Telefonumun çalmasıyla irkildim. Düşündüğüm herşey aklımdan uçup gitmişti. Derin nefesler alıp kendime gelmeye çalıştım. Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu. Arayan Selin'di. Açmaya tereddüt etsem de en fazla ne olabilir? Diye düşünerek telefonu açtım.
S-"heh Lila sonunda telefona baktın. merhaba."
"Ne istiyorsun?" Diye mırıldandım konuşmaktan hiç haz almayarak.
S-" olanları duydum,başın sağolsun öncelikle." Derin bir nefes alıp devam etti:
"Biliyorum o gün sana sınıfta sahip çıkmadım hatta hakkında bir çok şey söyledim. Ama shop olduğu ortaya çıkınca çok pişman oldum. Hele ki ailene olanı duyunca..." Devam edemedi. Bende diyecek birşey bulamamıştım.
S-"sınıftaki herkes çok pişman o gün senin yanında olamadıkları için"
" Artık benim için pek bir anlamı kalmadı zaten okula bir daha dönmeyeceğim."dedim biraz üzülerek.
S-"gerçekten böyle olmasını istemezdim. Şu an ne desem sen okula dönmezsin tanıyorum seni. Ama emin ol seni çok özleyeceğiz. Kendine iyi bak birşeye ihtiyacın olursa burdayım." Deyip telefonu kapattı. Telefonuma bir çok cevapsız çağrı ve mesaj gelmişti. Hepsi aynı konu hakkındaydı. Ailen için çok üzüldüm...
Bir çoğu da özür diliyordu. Hepsine kısa cevaplar vererek telefonu kenara bıraktım. Benim için üzülmeleri umrum dışıydı. Ama fotoğrafın shop olduğunu nasıl anlamışlardı???
Aklıma bir an Metin geldi. O gün kızlara ne söylediyse ve ya sonrasında ne yapmış ise gerçekten hayatımın bir kısmını yeniden çiçeklendirmişti. O insanlarla tekrar görüşmeyecektim evet ama Metin onların bana karşı olan düşüncelerini değiştirmeyi başarmıştı. Ah Metin'im neden bu kadar Metinsin sen? Jejwndkwnskwn
Zar zor yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime bakarken arkamda annem belirdi. Şaşırarak arkamı döndüğümde bana gülümseyerek havlu uzattı. Kahvaltı hazır kuzum, seni bekliyoruz.
Deyip banyodan çıktı. Arkasından baka kalmıştım. Titreyerek merdivenlerden aşağıya baktığımda kimse yoktu. Kendi kafamda uydurduğumu düşünerek konu üzerine fazla düşünmedim.

Hayatımın döngüsü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin