mahvoluş

14 11 0
                                    

2 bölüm
10 haziran.
Yine bir okul sabahına uyanmıştım.
Her sabah saat 7'de kalkmak
sıkıntı olsa da liseyi neredeyse bitirdiğim için artık fazla dert etmiyordum.
Günlük rutinlerimi tamamladıktan
sonra kahvaltı için mutfağa inmiştim.
"günaydınn"
Evdekilerden çıt çıkmamıştı.
Evin her yerini dolaştım ancak ne annem, ne babam, ne de kardeşim ortada yoktu.
Ev bana kalmıştı belliki. Tek başına kahvaltı yaptıktan sonra saatin artık 8 olduğunu görünce okul için yola çıktım.

Ben hep eğlenceli, ortamların aranan kişisi olduğum için her okula girdiğimde insanlar bana uzun-uzun bakardı. Ama bu gün ki bakışları çok farklıydı. Sınıfa vardığımda sınıf birden sessizleşti. Bana bakışları alaylı,benden iğrenirmiş gibiydi.
" Noluyor? "
kimseden ses çıkmadı.
"delirmek üzereyim biri bana neden herkesin bu gün bana değişik baktığını söylesin!"
yakın arkadaşım selin bana doğru yaklaşıp telefonundan bir resim gösterdi. Keşke göstermeseymiş...
selin: "biri senin bu fotoğrafını tüm okula yaymış ve sabahtan beri bu konuşuluyor"
Nutkum tutulmuştu.
Resmen fotoğrafta çıplak bir kız vardı.
Yüzü bana aitti ama bu fotoğraftaki ben değildim.
Erkekler gülüyor, kızlar ise bana iğrenç gözlerle bakıyordu.
Her şeyi boş verdim ciddi anlamda kardeşim dediğim insanların buna inanması yıkıldığım yerdi...
"cidden fotoğraftaki ben değilim ve bu shopu kim yaptıysa hayatını karartmak için elimden ne gelirse yapacağıma emin olun"
Diyip sınıftan hızla çıktım ve okul müdürünün odasına gittim.
kapıyı tıklatıp direkt odaya daldım.
"ben lila demir 12a sınıfındanım bundan sonra okula adımımı atmayacağım çıkış işlemlerimi başlatmanızı öneririm"
Müdürü dinlemeden odadan çıktım.
Herkes bana bakmaya devam ediyordu. Bayılmak üzereydim.
Koşar adımlarla, gözlerim dolu şekilde durağa kendimi zor yetiştirdim.

...

Eve nasıl vardığımı bile hatırlamıyorum. Yol boyu kimin bana bunu yapabileceğini düşündüm.
Ama nafile. İzmirde yaşıyordum o kadar güzel kız vardı ki. Uğraşmak için sıra bana gelmezdi bile. Ve kimse benden bu kadar nefret edemezdi, imkansızdı.
Eve girdiğimde ne yapacağımı bilemez bir şekilde kendimi yere attım. Bir süre öylece durarak tavanı izledim.
Sonra birden annem aklıma geldi.
Sabahın köründe nereye gitmiş olabilirlerdi ki.
Aramaya karar verdim.
aranıyor...
Açmıyordu. Mesaj yazmaya karar verdim.
"nerdesiniz??"
Mesaj tek tıktı. Belliki internet olmayan bir yerdeydi.
Odama çıkıp uyumak için yatağa girdim. Biraz oyalandıktan sonra uykuya dalmıştım.

...

Telefonumun arama sesiyle uyandım.
Arayan babaannemdi.
"efendim babaanne"
sesi çok telaşlı geliyordu:
"Allah'ım çok şükür lila nerdesin sen sabahtan beri telefonu açmıyorsun"
"uyuyordum, bişey mi oldu??"
" ***** hastaneye gel çabuk annen,baban ve kardeşin kaza yaptı" deyip yüzüme kapattı. Kaza mı? Ne kazası? Nasıl olmuştu, ne zaman olmuştu? Durumları nasıldı? Diye düşüne düşüne hastaneye doğru yola çıkmıştım.

Saat gece 1'e geliyordu ve ben hala hastanedeydim.
Günün şokunu daha atlatamamıştım.
Kardeşim ve babam ölmüştü...
Annem daha ameliyattaydı. Beni şimdilerde hayata bağlaya bilecek tek kişi oydu. Ve onu da kaybetmek istemiyordum...
Olanları anlatmak için sanal arkadaşımı aradım. Daha iyi hissedeceğime emindim.
İsmi Metin'di, 20 yaşındaydı.
Benden büyük olmasına rağmen dertlerimi sonuna kadar dinleyip
beni anlıyordu.
ikinci çalışımda telefonu açmıştı
m-"ufaklık gecenin bu saatinde ne oldu da aradın?"
"berbat bir gün geçirdim sanırım sana ihtiyacım var"
m-"psikoloğunuz göreve hazır komutanım,sizi dinliyor"
Yaşadığım her şeyi anlattıktan sonra konuşması için sustum.
derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
m-"okulda yaşadığın olayı hallederiz onu takma ama ailen için çok üzüldüm. Biliyorum şimdi sana ne söylesem faydası olmaz ama bazen hayatın gerçeklerini anlamak için türlü-türlü dertlerle karşı karşıya kalırız. Bazılarının yıkıldığı zaman yanında kimsesi olmaz. Ama senin yanında ben varım be kuzum. Söz yarın ilk işim yanına gelip sana sarılmak olucak."
Yine beni duygulandırmıştı. Bir süre daha konuştuk. Kendimi daha iyi hissediyordum.
m-"şimdi benim gerçekten uyumam gerek malum yarın izmire yolculuk var :) Annen hakkında bir gelişme olursa ve ya bir şeye ihtiyacın olursa mutlaka ara ufaklık seviyorum seni"
Konuşma bittikten sonra akrabalarımın yanına döndüm.
Her kesin uykulu gözleri gelecek haber için kendilerini kapanmamaya zorluyordu.
Sonunda doktor ameliyatı bitirmiş bize doğru yaklaşmıştı.
doktor: "biliyorum ve sizi gayet iyi anlıyorum ama çabalarımıza rağmen hastamızı kaybettik, başınız sağolsun"
Söylemesi ne kadar da kolaydı oysa.
Bazen tek bir insan, bir kaza,
bazense tek bir cümle hayatınızı
değiştirirdi.
Annem gitmişti, bir daha dönmemek üzere...

Sevgili okurlarım, söyleyin bana sizin hayatınızın dönüm noktası ne zamandı? Sizde mi zavallı Lila gibi bir gün içinde hayatınızdaki herşeyi kaybettiniz? Cıvıl cıvıl bir kızken nasıl birden yıkıldı yavrucak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgili okurlarım, söyleyin bana sizin hayatınızın dönüm noktası ne zamandı? Sizde mi zavallı Lila gibi bir gün içinde hayatınızdaki herşeyi kaybettiniz? Cıvıl cıvıl bir kızken nasıl birden yıkıldı yavrucak...

Eğer hala hayata dair bir umudunuz, size iyi gelen bir insan varsa, onun peşini asla bırakmayın. Emin olun yapıp pişman olduklarınızdan çok, yapabilecekken yapmadıklarınız canınızı yakar.
Sevgilerle, isimsiz bir yazar <33

Hayatımın döngüsü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin