1. sakinlik

31 6 26
                                    

tiktokta gördüm ve yazmak istedim fikir çalıntı olabilir ancak hoşuma gitti

kimisi yalnız kimisi yoksuz sen kimsen hayat seni bulur sen kendinsen eğer aşkım gelir sana

sessiz sokaklar, kimsenin olmadığı terk edilmiş toki konutlarında geziniyordum. Yağmur gittikçe hızlanmış saçlarımla kıyafetlerimi ıslatıyor sırım sıklam yapıyordu.

üzerimde siyah converslerim ve siyah askılı elbisem vardı, okulumuzun düzenlediği bir balo vardı. iki ayda bir öğrencilere motive amaçlı yaparlardı, ancak bu sefer diğerlerinden daha farklı olmuştu.

küçüklüğünden beri tanıştığımız ve son iki yıldır sevgili olduğum barkın tarafından aldatıldım bir kere değil, iki kere değil

defalarca aldatıldım

sevmek acı verir sevmek yıprandırır

dizlerimin üstüne yere düştüm... ayağa kalkamadım oturdum.

o an ağlamaya başladım omuzlarım soğuktan ve ağlamamdan dolayı sarsılmaya başladı.
Ben yaşanan hiç bir şeyi hak etmemiştim
sevgilim tarafından sevilmemiş cepte tutulacak mal gibiydim bozuk paradan farkım yoktu onun gözünde

haykırarak o yağmurda daha şiddetli ağladım ellerimi yere koyup alnımı soğuk yağmurla birikmiş yola bastırdım daha fazla ağladım
ağladım ve ağladım

ne kadar orada o şekilde durup ağladım dünyaya sesimi duyurdum bilmiyorum

"bu yağmur ve gökyüzüne and olsun ki herkesten tek tek öç alacağım!"

boğazım ağrıdı daha çok hıçkırdım

"bu yağmur hükmetine hayatımı ve kalbimi kül gibi ıslatacağım ne ateş yakacak beni nede yıldırım!"

bağırdım kimsenin olmadığı o sokakta kendime yeminler ettim
bütün nefretimi o tenhada döktüm

o günden beri her üzüldüğümde kırıldığımda ve kendimi kendim gibi hissetmediğimde o tenhaya gidip dolaşıyor ağladığım sokakta oturup kendime tekrar yeminler ediyordum

bir gün gene o sokağa geldim bu sefer ne yemin için ne de kendimi kendim gibi hissetmediğim içindi

kardeşimi kaybettim bugün 16 yaşındaki kardeşimi kaybetmiştim ben erkek kardeşimi kaybettim anıl ise ikizini kaybetti

bizden bir can gitmişti bugün, ağlamak istemiyordum ama gözlerim o kadar çok yanıyordu ki dayanmak acı veriyordu

beraber geçirdiğimiz güzel günler tek tek gözümün önüne geliyordu

soğuk zemine uzandım kollarımı açıp gökyüzünü izledim akın melek olmuştu, gökyüzünde beni görüyordu belki de

sağ elimi gökyüzüne uzattım hafif gülümsedim ve o an geldi gözümden göz yaşı daha çok gülümsedim sol elimdeki kırmızı gülü gökyüzüne kaldırdım

"o seni unutmuş
sen unutamamışsan
kalbinin kuşu uçmuş
sen tutamamışsan"

'kim olursa olsun ablam... Ben varım hep, seni bırakmam'

bugün çok yorulmuşsan
her yerde arayıp
yinede bulamamışsan
o seni unutmuş
sen unutamamışsan

kalbinin kuşu uçmuş
sen unutamamışsan...
haydi gel..."

"haydi gel ablam"

elim düştü göğsüme, kulağımdaki kulaklıktan şarkı değişti fettah can - duvar çalıyordu sanki hayat ağlamam için oyun oynuyordu bana gözlerim kapandı gözümden son tuzlu suyu düşündükten sonra kendimi huzura teslim ettim

yağmurdan doğan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin